Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Ormancılar Derneği, "Türkiye Ormancılığı 2019" raporunu yayınladı. Ormancılık sektöründeki gelişmelerin ortaya konduğu rapor; 2. Başkan Hüsrev Özkara başkanlığında, Prof. Dr. Kenan Ok'un bilimsel koordinatörlüğünde ve Kubilay Özyalçın'ın raportörlüğünde yaklaşık 60 kişiden oluşan bir komisyon tarafından yaklaşık sekiz ayda hazırlandı.
Sahibi olduğu ormanların nasıl yönetildiğini bilme hakkına sahip yurttaşlara duyulan saygı gereği, Türkiye Ormancılığı: 2019 çalışmasının hazırlandığına vurgu yapılan raporın Önsöz bölümünde şu ifadeler yer alıyor:
"Bir kişinin veya topluluğun mülkiyetinde olmasına bakılmaksızın ormanlar tüm insanlığı etkileyebilen doğal varlıklardır. Üstelik Türkiye'deki ormanların hemen hemen tamamı devlet ormanı olup, aslında ülke vatandaşlarının ortak mülkiyetindedir."
"İspanya, Yunanistan ve Türkiye daha da kuraklaşacak"
Yangının orman yapısı ve iklimle yakın ilişkisi değişmeden etkinliğini sürdürdüğü belirtilirken orman yangınlarının nedenlerinin ağırlıklı olarak insan olmasına karşın, yangınların boyutunu nasıl ateşlendiği değil iklim koşullarının belirlediği aktarılıyor.
"Diğer yandan yangınların tek sebebi iklim değişikliği değildir. Ancak iklim değişikliği yangınların sıklığının, şiddetinin ve boyutunun artmasına sebep olmaktadır. Değişen iklim koşullarının en büyük etkisi yanabilir materyali arttırmasıdır. European Joint Research Centre'ın yaptığı günümüz ve geleceğin yangın hava halleri öngörülerini içeren analizlerinde Avrupa'da İspanya ve Yunanistan ile Türkiye'nin hali hazırda kurak olduğu ve gelecekte daha da kuraklaşarak yangınlara daha da müsait hale geleceği belirtilmektedir."
Kozak Yaylasında Fıstıkçamı (Pinus pinea) Ormanları (Fotoğraf:: N. Aksoy)
"1997 - 2017 arası 8 bin hektar orman yandı"
Türkiye'deki yangınlar içerisinde; nedeni bilinmeyen yangınlar, anız yakma sonucu çıkan yangınlar ve sigara kaynaklı
yangınların ilk sıraları aldığı belirtilen raporda, 1997-2017 döneminde yılda ortalama 2 bin 188 yangın çıktığı ve her yıl ortalama 8 bin 684 hektar orman yandığı aktarılıyor.
"Bu değerlere göre 2016 ve 2017 yıllarında, uzun dönem ortalamanın üzerinde yangın çıkmış ve yine ortalamanın üzerinde orman alanını yakmıştır. Bununla birlikte, 21 yıllık dönemi iki ayrı dönem olarak değerlendirdiğimizde, 1997-2006 döneminde yangın başına 4,27 hektar orman alanı yanarken, 2007-2017 döneminde yangın başına düşen yanan alan düzeyinin 3,73 hektar seviyesine indiği görülmektedir."
Orman Genel Müdürülğü (OGM) istatistiklerine bakıldığında ise yangınlar artarken yanan alan azalmaktadır.
Raporda dikkat çeken bazı noktalar özetle şöyle:
- Son yıllarda OGM tarafından ağaçlandırmayla ilgili verilerin toprakla buluşturulan fidan sayısı olarak verilmeye başlanması, ormancılık meslek camiası tarafından yadırgandığı gibi, kamuoyunun sağlıklı bir değerlendirme yapmasını engellemektedir.
- Kamuoyu tarafından ağaçlandırmaya önem verilse de, bir ülkedeki doğal orman varlığının yüksek olması daha olumlu olarak görülmektedir. Bunun nedeni ağaçlandırmaların çoğunlukla tek tür ile kurulmuş olup, yangın, hastalık, böcek ve mantar gibi olumsuzluklara karşı dirençlerinin daha düşük olacağının kabul edilmesidir.
- 2015'ten sonra Marmara Bölgesindeki karaçam ağaçlandırmalarında kurumalarla karşılaşılmış olup, bu kurumaların nedeni henüz tam olarak ortaya konulamamıştır. Ancak iklim değişikliğinin etkisi olabileceği de göz ardı edilmemelidir.
- Özetle kamuoyu tarafından övgüyle karşılansa da ağaçlandırmayı, doğru yer ve zamanda kullanmayı sağlayan bir ülke politikasının geliştirilmesi gereklidir.
"OGM'nin paylaştığı veriler yanlış yorumlanıyor"
Öte yandan OGM tarafından kamuoyu ile paylaşılan çeşitli verilerin de yanlış yorumlanabildiği raporda ifade ediliyor.
"Örneğin OGM son yıllarda yaptığı çalışmaları "fidan sayısı" şeklinde açıklamaktadır. En son 2018 Mart ayında yapılan açıklamaya göre 2003 sonrasında "49 milyon 967 bin dekar alanda çalışma yapıldığı, 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturulduğu" basına yansımıştır.
"Ayrıca 2023 yılına kadar dünyadaki her insan için bir fidan olmak üzere 7 milyar fidanın toprakla buluşturulacağı dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı tarafından açıklanmıştır.
"Oysa ormancılık faaliyetlerinin toprakla buluşturulan fidan sayısı olarak açıklanması, geçmiş yıl uygulamalarına uymadığı gibi, doğru da değildir.
"Bunun yerine ormanlaşma, yeniden ormanlaştırma, ormansızlaşma, doğal yollarla ormanlaşma, bitkilendirme şeklinde özetlenebilecek şekilde envanterler oluşturulması ve açıklanması gerekmektedir. Bu şekildeki bir envanter tutulması uluslararası sözleşmelerin de gereğidir." (AÖ)
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.