Afganistan’da Kabil Eğitim Bakanlığı geçen hafta, etkinliklere yalnızca kadınlar katılmadığı sürece, 12 yaş ve üstü kız çocukların artık halka açık etkinliklerde şarkı söyleyemeyeceği kararını aldı.
Kız öğrencilerin, bir erkek müzik öğretmeni tarafından eğitilemeyeceği de bildirildi. The Guardian'ın haberine göre, karar ülkenin birçok merkezinde şarkılar söylenerek protesto edildi. Afgan kadınların, protesto amacıyla söyledikleri şarkıları kaydettikleri videolar, sosyal medyada #IAmMySong etiketi ile paylaşıldı.
On Wednesday Afghanistan’s Ministry of Education reportedly banned girls 12yo&up from singing in public.
— Megha Mohan (@meghamohan) March 11, 2021
People are now recording songs in solidarity with Afghan women’s right to expression #IAmMySong
pic.twitter.com/ThR7jUogWv
Geri adım
Bakanlık, yasağın araştırıldığını söyleyerek kararın yanlış anlaşıldığını savundu. Afganistan Eğitim Bakanlığı, kız çocuklara ülke çapında şarkı söyleme yasağı koyma kararını geri çekmeye hazırlanıyor.
#IAmMySong kampanyası başlatan Afganistan Ulusal Müzik Enstitüsü'nün kurucusu Ahmad Sarmast, bakanlığı önceki emri resmi olarak kaldırmaya çağırdı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün geçici eş direktörü Heather Barr, kararı “Hükümette Taliban'ın dünya görüşünün doğal müttefikleri var” diye yorumladı.
#IAmMySong
— Fatimah hossaini (@HossainiFatimah) March 13, 2021
Music changes & Afghan women are gonna change right along with it.
My sister #Soori sings d anthem of equality while one of her dreams is to come back to Afghanistan & sing.
Women’s rights are human rights & let’s stand up for d voice of new generation & their dreams pic.twitter.com/P15k25bixL
Afganistan'da kadın hakları
Afganistan"da 1992″de iktidara kökten dincilerin gelmesiyle, kadınların sahip olduğu sosyal, ekonomik ve kültürel haklar bakımından çok daha geriye gidilen bir dönem başladı.
Sonrasında ise 1996-2001 arasında iktidarda kalan Taliban dönemi kadınlara karşı resmen savaş ya da cihat ilan etti.
Kelime anlamı "İslam öğrencileri" olan Taliban, şeriat okullarından yetişen ve mülteci kamplarında toplanan askerlerden oluşuyordu. Ülkeyi şeriatla yönettikleri dönemde, Afganistan özellikle kadınlara uygulanan baskılarla gündeme geldi.
Yanında erkek yoksa
Hiçbir kadın yanında erkek olmadan evden çıkamıyor, erkek doktora muayene olamıyor, hatta erkek bir doktorun olduğu bir ekip tarafından ameliyat edilemiyordu.
Tüm kadınlar, başlarından ayakuçlarına kadar bedenlerini bütünüyle örten burka giymek ve gözlerini de kapamak zorundaydı. Evlerin camlarından kadınların görünmemesi için camların karartılması ya da siyaha boyanması şart koşuldu.
Kadınlar intihar ediyor
Taliban iktidarı 2001'in sonlarında sona erdi. Karzai devlet başkanı seçildi. Ancak, Afganistan da fazla değişen bir şey olmadı. Kadınlara yönelik hak ihlalleri devam etti. Depresyonda olan, uygun ilaç bulamayan ve tedavi göremeyen kadınlar arasında, böyle yaşamaktansa kendisini öldürenlerin oranında çok büyük bir artış görüldü.
Güçlüklerle dolu yaşamlarından kaçabilmek için kendilerini yakarak intihar etmeyi seçen kadınların sayısı giderek artıyor. Çünkü en ucuz intihar şekli bu. Yapılan araştırmalara göre Afgan kadınlar en kolay ateşe ulaşabiliyorlar.
Birleşmiş Milletler Kadınlar Kalkınma Fonu'na (UNIFEM) göre Afgan kadınlarının yaklaşık yüzde 90'ı okuma yazma bilmiyor.
• Kız çocuklarının yalnızca yüzde 30′u eğitim alabiliyor. Eğitim alamayan kız çocuklarının oranı, güneydeki Urozgan ve Zabul bölgelerinde yüzde 90'a kadar çıkıyor.
• Bir Afgan kadını başına 6.6 çocuk doğumu düşüyor; ki bu dünya ortalamasının iki buçuk katından da fazla. Kadınların sadece yüzde 2′si doğum kontrolü uygulayabiliyor.
• Her üç Afgan kadınından birisi, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalıyor.
• Afgan kadınlarının ortalama yaşam ömrü 44 yıl.
• Evliliklerin yüzde 70-80'i çeşitli nedenlerle baskı altında ve çocuk yaşta gerçekleştiriliyor.
• Kız çocuklarının yüzde 57'si 16 yaşından önce evlendiriliyor. Birçok erkeğin, ergenlik öncesi yaşta birden fazla eşi var.
• Dul kalan kadınlar, ölen kocalarının akrabalarıyla evlendiriliyor.
.• Kadınların mülkiyet ve miras hakkı anayasal koruma altında değil. Tecavüz, yasalarda açık bir şekilde suç olarak tarif edilmiyor.
(EMK)