AFAD Müdürü Tatar: Yapay zekayla İstanbul'un deprem riskini analiz ediyoruz
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, İstanbul'da olası bir deprem riskine karşı soruları yanıtladı.
AA’ya konuşan Tatar, yapay zeka ile İstanbul'da meydana gelebilecek olası bir depreme dair çalışma yürüttüklerini söyledi.
Geçmişte meydana gelen depremlerin belirlenmesi ve tarihlendirilmesinde kullanılan paleosismoloji çalışmalarına değinen Tatar "Bugün dünyanın en büyük paleosismoloji projesini yürütüyoruz" dedi.
"Deprem gözlemevi kurduk"
Uzmanların İstanbul'da olası bir depremin zamanı ve büyüklüğüne dair yaptığı tahminlere değinen Tatar, "Tabii ki yaşadığımız en büyük zorluklardan bir tanesi de bu aslında. Bu tür çalışmalarda sağlıklı ve güvenilir bilimsel veri çok önem taşıyor. Eğer elinizde sağlıklı, net veri olmadan konuşursanız yalnızca korku salarsınız" diye konuştu.
Tatar, Marmara'da olası bir depreme yönelik uluslararası projeler ve kurumsal kapasiteyle birçok deprem gözlem istasyonu kurduklarını ve bölgenin çeşitli sensörlerle sürekli izlendiğini belirtti. Ayrıca, Tatar bu verilerin anlık olarak değerlendirildiğini ve akademik destek aldıklarını ifade etti.
"Risk değerlendirilmesinde yapay zeka kullanılıyor"
Deprem risklerinin değerlendirilmesinde yapay zeka kullanımına değinen Tatar, şunları söyledi:
"AFAD Deprem Ön Hasar ve Kayıp Tahmini Sistemi'nde (AFAD-RED) yapay zekadan yararlanılıyor. AFAD-RED sistemi ile üretilen raporlar size tahmini olarak kaç can kaybı yaşanacağını, yaralı sayısını, hasarlarla ilgili bilgileri, kritik üst yapıların, alt yapıların ayakta kalıp kalmamış olabileceğini öngörebiliyor."
6 Şubat depremlerinin ardından yeni teknolojiler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Tatar, bu süreçte teknolojik inşaat tekniklerinin ve sosyolojik hazırlıkların önemli olduğunu söyledi.
"Uyarı sistemleri paniğe neden olabilir"
İstanbul'da meydana gelecek bir depremde sirenlerin devreye girip girmeyeceğiyle ilgili soruyu yanıtlayan Tatar, bu konuda farkındalığın artırılması gerektiğini ve kullanıldığı zaman bu tarz uyarı sistemlerinin paniğe neden olabileceğini belirtti ve ekledi:
"Bunun acı örneklerini yaşadık. Yani halen dün gibi aklımda benim. İzmir depreminde dahi, 2022 Ekim ayında yaşadığımız İzmir depreminde, sonrasında yaşadığımız birkaç küçük, 4,5-5 büyüklüğündeki, bu aralıktaki depremlerde bile ne yazık ki bulunduğu yerin 2. katından atlayıp da yaşamını yitiren arkadaşlarımız, öğrencilerimiz var."
(RT)
