Uluslararası Af Örgütü, 'Türkiye'de basına yönelik ağır baskı” başlıklı bir acil eylem başlattı.
Eylemin Türkiye yetkililerinden talepleri şöyle:
* Keyfi bir şekilde yargılama öncesi tutuklanan gazetecileri derhal serbest bırakılsın,
* Uluslararası hukuk çerçevesinde tanınan ve ceza gerektiren suçlara dair güvenilir kanıtlar sunamadıkları takdirde gazetecilere yönelik tüm suçlamaları düşürülsün,
* Gazetecileri taciz etmek ve tutuklamak için kullanılan uydurma terörizm suçlamalarını kullanmaya son verilsin,
* 668 ve 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) kaldırılsın,
* Keyfi bir şekilde kapatılan basın organlarının tekrar çalışmaya başlaması sağlansın.
Uluslararası Af Örgütü, başlattığı acil eylem çerçevesinde tüm insan hakları destekçilerini imza vermeye çağırıyor.
Başbakan'a çağrı
Uluslararası Af Örgütü'ne göre 15 Temmuz darbe girişiminden ve 21 Temmuz'da OHAL ilan edilmesinden bu yana yargılanmak üzere en az 112 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu, yine aynı dönemde toplam 169 medya organı kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile kapatıldı.
Başbakan Binali Yıldırım’a yönelik imza metni şöyle:
“Başbakan Sayın Binali Yıldırım,
4 Kasım'da Cumhuriyet gazetesinden dokuz gazeteci ve yönetici, yargılanmak üzere tutuklandı. 15 Temmuz darbe girişiminden ve 21 Temmuz'da OHAL ilan edilmesinden bu yana yargılanmak üzere en az 112 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu, yine aynı dönemde toplam 169 medya organı kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile kapatıldı.
Sizi, keyfi bir şekilde yargılama öncesi tutuklanan gazetecileri derhal serbest bırakmaya ve yetkilileri uluslararası hukuk çerçevesinde tanınan ve ceza gerektiren suçlara dair güvenilir kanıtlar sunamadıkları takdirde gazetecilere yönelik tüm suçlamaları düşürmeye, gazetecileri taciz etmek ve tutuklamak için uydurma terörizm suçlamalarını kullanmaya son vermeye, 668 ve 675 sayılı KHK'ları kaldırmaya ve keyfi bir şekilde kapatılan basın organlarının tekrar çalışmaya başlamasını sağlamaya çağırıyorum.” (BK)
* Kampanaya buradan ulaşabilirsiniz.
Bu yayın IPS İletişim Vakfı ile Osservatorio Balcani e Caucaso tarafından Avrupa Komisyonu ortak fonuyla yürütülen European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF) Projesi kapsamında üretilmiştir. Burada dile getirilen görüşler IPS İletişim Vakfı’na ait olup hiç bir biçimde Avrupa Birliği'nin resmi görüşleri olarak değerlendirilemez.