Uluslararası Af Örgütü'nün Suriye'nin kuzeyindeki bir durum tespit misyonu, bölgeyi kontrol eden Partiya Yekîtiya Demokrat'ın (PYD) liderlik ettiği özerk yönetimin eylemleri hakkında rapor açıkladı.
Rapora göre bölgede, savaş suçuna denk düşen zorla yerinden etme ve ev yıkımları meydana gelmiş durumda.
“Gidebilecek hiçbir yerimiz yoktu: Suriye'nin kuzeyindeki zorla yerinden edilmeler ve yıkımlar” isimli dün açıklanan raporda şu değerlendirmeler yer aldı:
“Özerk yönetimin kontrolü altındaki bölgelerde, sık sık İslam Devleti (İD/IŞİD) veya diğer silahlı grupların üyelerine sempatiyle baktığı yahut bir bağı olduğu düşünülen sakinlere misilleme olarak binlerce sivil kasten yerlerinden edildi. Köyleri tümden yerle bir edildi.”
Raporda görgü tanıklarının ifadeleri ve uydu fotoğraflarının da aralarında bulunduğu ihlallerin görüntüleri yayınlandı.
Sivillerin anlatımları
Uluslararası Af Örgütü araştırmacıları Temmuz ve Ağustos 2015 tarihlerinde, özerk bölgenin kontrolü altında bulunan bölgede sakinlerin zorla yerlerinden edilmesi ve evlerin yıkılmasını soruşturmak için Haseke ve Rakka illerindeki 14 kasaba ve köyü ziyaret etti.
Bazı siviller Af Örgütü yetkililerine, yaşadıkları yerleri terk etmedikleri takdirde ABD liderliğindeki koalisyonun hava saldırılarıyla tehdit edildiklerini söylediler.
Safvan'dan bir köylü “Bize terk etmemiz gerektiğini, aksi takdirde ABD koalisyonuna bizim terörist olduğumuzu söyleyeceklerini, uçakların bizi ve ailemizi vuracağını ilettiğini” anlattı.
Af Örgütü tarafından elde edilen, Tel Hamis kırsalındaki Hüseyniye köyünün uydu görüntülerine göre, Haziran 2014'deki mevcut 225 binanın yüzde 93,8'lik kısmı azalmış durumda. Aynı yerde Haziran 2015'de sadece 14 bina var.
Şubat 2015'te özerk yönetimin askeri kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG/YPJ), IŞİD kontrolü altında bulunan bölgenin kontrolünü ele aldı. Raporda YPG’nin bu tarihten sonra evleri tahrip etmeye başladığı, köylüleri yerlerinden ettiği ifade edildi.
Af Örgütü’ne konuşan bir görgü tanığı “Bizi evden zorla çıkarıp evimizi ateşe verdiler... Buldozerler de getirmişlerdi. Tüm köy yok olana kadar evleri sırayla yıktılar...” dedi.
Suluk kasabasının güneyindeki köylerde, bazı sakinler YPG savaşçılarının kendilerini IŞİD destekçisi olmakla suçladıklarını ve köylerini terk etmedikleri takdirde vurmakla tehdit ettiğini söyledi.
Başka bir köylü de YPG savaşçılarının evlerinin üzerine benzin dökerek, sakinleri içerideyken ateşe vermekle tehdit ettiğini anlattı:
“Eşimin ailesinin evine benzin dökmeye başladılar. Kayınvalidem oradan çıkmayı reddediyordu ve onun da çevresine döktüler. Kayınpederimi buldular ve ellerine vurmaya başladılar. Ben, ‘Eğer benim evimi yakarsanız, bir çadır alacağım ve onu kuracağım. Burası benim yerim. Ben yerimde kalacağım’ dedim.”
Af Örgütü: Savaş suçuna denk
Uluslararası Af Örgütü Kıdemli Kriz Danışmanı Lama Fakih, “Hiçbir meşru askeri gerekçeye dayanmadan, sivillerin evlerinin kasten yıkılması, bazı vakalarda köyün tamamının yerle bir edilmesi ve yakılması, sakinlerinin yerlerinden edilmesi gibi durumlarda özerk yönetim yetkisini kötüye kullanmakta, uluslararası insancıl hukuku göz ardı etmekte ve bu saldırılar savaş suçuna denk düşmektedir” dedi.
“IŞİD'e karşı savaşlarında, özerk yönetim arada kalmış sivillerin haklarını çiğniyormuş gibi görünüyor. Biz, çatışmaların bir sonucu olarak meydana gelmemiş geniş çaplı bir yerinden edilme ve yıkıma şahit olduk.”
“Bu rapor daha önce IŞİD tarafından ele geçirilen veya küçük bir azınlığın bu grubu desteklediği düşünülen köylerdeki sivillerin kolektif bir şekilde cezalandırılmasına yönelik kasıtlı, koordine edilmiş bir mücadelenin açık delillerini ortaya koymaktadır.”
YPG ne diyor?
Uluslararası Af Örgütü'nün bir görüşmesinde, YPG’nin güvenlik biriminin müdürü sivillerin zorla yerlerinden edildiğini itiraf etti, ancak bunları “münferit olaylar” olarak niteledi.
YPG'nin sözcüsü Redur Xelil de sivillerin kendi güvenlikleri için taşındığını söyledi.
Af Örgütü’ne açıklama yapan YPG güçlerine bağlı Asayiş Müdürü Ciwan İbrahim şunları söyledi:
“Bazı tehlikeli bölgelerde istisnai vakalar yaşandı. Terörist tehdit nedeniyle uzaklaştırılan aile sayısı çok az. Rojava'da yalnızca 25 aile kantonu terk etmeye zorlandı. Rakka'da teröristler var ve onların aileleri, amcaları, kardeşleri burada. İletişim halindeler ve aileler onlara bilgi veriyor. Biz bu aileleri uzaklaştırmak zorundayız. Gözaltına almıyoruz, tutuklamıyoruz. Uzaklaştırıyoruz. Bölgenin dışına çıkarıyoruz.” (AS)
* Raporun İngilizcesine buradan, Kürtçesine bu linkten, Arapçasına da buradan ulaşabilirsiniz.