Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilciliği, "düşünce mahkumu" ilan ettiği Gezi tutukluları Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Hakan Altınay'ın serbest bırakılması için başlattığı kampanyada 40 bin 505 imzaya ulaştı.
Gezi Davasının karar duruşmasının görüldüğü 25 Nisan 2022'de başlayan kampanyada, toplanan imzalar birçok defa Adalet Bakanlığı'na gönderildi. Ancak başvurulardan olumlu bir yanıt alınamadı.
Af Örgütü Kampanya Direktörü Tarık Beyhan, kampanyaya ilişkin bianet'e konuştu. Beyhan, toplanan imzalarla dönem dönem Adalet Bakanlığı'na başvuru yapıldığını en son temmuz ayında 37 bin imza iletildiğini söyledi:
"Kampanyayı, Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde mahkum edilmesi nedeniyle başlatmıştık. Serbest bırakılmaları gerektiğini ifade etmiştik aynı taleple kampanyaya devam ediyoruz. Şu an 40 bini aşkın imzaya ulaştık.
"Topladığımız imzaları birçok defa Adalet Bakanlığı'na gönderdik, serbest bırakılmaları talebinde bulunduk ancak olumlu dönüşler alamadık.
"Mektupla yaptığımız başvuruların yanı sıra yüz yüze de görüşmek için randevu talep ediyoruz fakat şu an kadar yüz yüze görüşme talebine yanıt verilmedi. Fakat birden fazla yazışma gerçekleştirdik, son imzalarla ilgili de hâlâ yanı verilmedi."
"Bakanlık yetkili olmadığını söylüyor"
Adalet Bakanlığı'nın başvurulara verdiği yanıtlara da değinen Beyhan, "Adalet Bakanlığı verdiği yanıtlarda bu konunun mahkemelerin yetki alanında olduğunu ve kendilerinin mahkemelere karışamayacağını söylüyor ancak bunun çok gerçekçi olmadığını biliyoruz" dedi.
Beyhan, şöyle devam etti: "Özellikle Osman Kavala hakkında AİHM'in verdiği karar uygulanmıyor. AİHM kararının uygulanmamasının siyasi bir karar olduğunu biliyoruz. Hırsızlık, taciz, cinayet gibi suçlamalardan hüküm giyen insanlar bu ülkede ortalama 6 yıl cezaevinde kalıyor.
"Osman Kavala ise; herhangi bir suç faaliyetine bulaşmamasına rağmen 6 yıldır cezaevinde tutuluyor. Bu durumun hukuk, adalet, insan haklarıyla izah edilmesi mümkün değil. AİHM kararının uygulanması siyasi iradenin sorumluğunda, mahkemenin değil ve biz durumun siyasi olduğunu bildiğimiz için siyasetçilere çağrı bulunmaya devam edeceğiz."
"Hiç tutuklu olmamaları gerekiyor..."
14 Mayıs seçimlerinde TİP'den Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay'ın durumunu da dikkat çeken Beyhan, şunları söyledi: "Can Atalay'ın tutukluğunun milletvekili seçildiği için serbest bırakılmasını istemek dahi içinde bulunduğumuz kötü tabloyu gösteriyor. Hiçbir şekilde tutuklu olmaması gereken insanlardan söz ediyoruz. Can Atalay'ın 'ayrıcalık' elde ettiği için serbest bırakılmasını talep ettiğimiz bir hukuk sistemiyle karşı karşıyayız."
Behan sözlerini "Kampanyamız sonuca ulaşana kadar devam ettireceğiz. Gezi Davası sadece tutsak olan 7 kişiyle alakalı değil. Bu dava Türkiye'de protesto hakkının kullanımı, sivil toplum aktivistlerinin güvenliğiyle ilgili bir dava, bu nedenle bu kampanyayı devam sonuca ulaşana kadar sürecek" diyerek noktaladı.
Kampayaya imza vermek için TIKLAYIN.
(RT)