Ekim aynın biri ile altısı arasında düzenlenmiş olan AegeanDocs festivaline katılmak üzere, Ayvalık'tan hareket eden muhtelif deniz araçlarının kış tarifesine geçmesiyle Midilli'ye erkenden ulaşmış oldum.
Adadaki dostlarım beni kırmayarak apar topar Tériade müzesine arabayla götürdüler. Asıl adı Stratis Elefteriadhis olan Midillili sanat eleştirmeni ve yayımcı,1915'ten itibaren Paris'te geçirdiği uzun yıllar boyunca sanat camiasıyla çok yakın ilişkiler kurmuştu. 1937 yılında yayımlamaya başladığı Verve dergisi markası haline gelmiş, Bonnard, Matisse, George Braque, Picasso, Chagall, Fernand Léger, Miró en başta olmak üzere dönemin önde gelen sanatçıları ve ayrıca şairleriyle verimli işbirliklerine girmişti. Etrafı zeytin ağaçlarıyla kuşatılmış müzede Tériade'ın estetik dünyasına dalmak hiç de zor olmadı.
Mülteci krizi sürüyor
Derken denize dalma vakti gelmişti. Adanın Yera körfezine şifalı suların döküldüğü tarihî kaplıcalara gitme teklifini memnuniyetle kabul ettim. Fakat Therma sahiline inmemizle Amerikan polisi tipi Ray-Ban güneş gözlüğü takmış öfkeli bir işletmeciye çatmamız bir oldu. Bir süredir işletmeyi ele alıp toparladığı söylenen italyalı yakışıklı patron sahilden geçmekte olan üç kişiden müteşekkil bir grup mülteciyi azarlıyor, telefonuyla görüntülerini yakından alarak taciz ediyor, onları adım adım takip ederken polisi arayacağını söyleyerek tehdit ediyordu. Üç genç adam boyunlarını bükerek yollarına hızla devam ettiler, biraz ileride, iskelemsi bir çıkıntıda kamışla balık avlayan başka bir gruba kavuşana kadar… Oysa tesisinin sınırlarını belirleyen levhayla plajda güneşlenenleri ağırlayan şezlong ve şemsiyelerin arasında sinirsek adımlarla ileri geri yürüyen işletmeci bir türlü yatışamamıştı. Cep telefonuyla birilerine şikayetlerini bildiriyor, çileden çıkmışçasına negatif enerjisini etrafına yaymaya devam ediyordu.
Sonuçta orası kanunen herkese açık bir sahil olduğundan kimsenin hak iddia edemeyeceği kamusal bir alandı; epey bir mesafe katederek Moria mülteci kampından yürüyerek denize ulaşanlar da sonuçta tesisin önündeki çakıl sahilden sadece geçiyorlardı. Biraz sonra yanlarına giderken uzaktan da olsa benim de fotoğraflarını çektiğimi gördüklerinde tedirgin oldular, sonra onlarla muhabbete giriştiğimde gevşediler, hatta İstanbul'dan geldiğimi duyunca konuşmalarımız İngilizce'den Türkçe'ye döndü. Afganistan'dan gelirken Türkiye'den de geçmiş, bazıları iki seneden beri olmak üzere Moria kampında araf boyutunda bekleyen bezgin genç adamlardı…
Aynı günün akşamı haber ajanslarına düşen bilgilere göre yıllardan beri kapasitesinin çok üstünde mülteci ağırlayan Moria kampında yangın çıktığı, bir çocukla annesinin yanarak öldüğü söyleniyordu. Türkiye ile AB arasında imzalanmış ve başarıyla ulaşması imkansız anlaşmanın son zamanlarda iyice aksamasıyla Midilli'ye mülteci akımı tekrar yoğunlaşmış vaziyette.
Sağcı tavrını dışa vurmaktan çekinmeyen yeni başbakan Miçotakis'in mesele hakkında atacağı adımlar sabırsızlıkla bekleniyor.
Ne de olsa özellikle Türkiye ile deniz hududu olan Ege adalarında, mülteci akımının etkileri ve Türkiye'nin, daha çok iç politikaya yönelik olsa da, klasik milliyetçi tehditlerinin yankıları kesinlikle daha çok hissediliyor.
Yolu İzmir'den de geçen Theophilos
Müzeler müdürlüğüne değil de Midilli Belediyesi'ne bağlı olduğundan bir gün önce kapalı bulduğum, Theophilos Hatzimihail'in eserlerinin sergilendiği müzeyi pazartesi sabahı ziyaret etmek için Tériade'ın yanı başındaki binaya doğru tekrar yola çıktım, bu sefer yürüyerek. Bir zamanlar tarlalarla kaplı mahalle artık Midilli'nin genişlemekte olduğu meskun alan haline geldiğinden yayalara neredeyse hiç alan bırakılmamış asfalt bir yolu, dar ve tehlikeli virajları hızla geçen araba ve gürültülü motosikletlerle paylaşmak zorunda kaldım, ama değdi!
Hayatı boyunca nahif dokunuşlarla adeta günlük tutmuş Midilli'li ressama birçok insan meczub muamelesi yapar, hediye ettiği resimleri saçma sapan ve çocukça bulup çöpe atarlarmış. Hareketli ömründe yolu bir ara Osmanlı İzmir'inden de geçmiş, değeri ancak Tériade ile karşılaştığında anlaşılmış.
Hayatının son döneminde değerli sanat koruyucusunun himayesi altına girmiş ve son eserlerini huzur içinde üreterek ölümsüzlüğe yelken açmış…
Bu arada benim de AegeanDocs'a doğru yelken açma vaktim geliyordu...
Açılış filmi, Selanik'ten Altın İskender ödüllü Avukat (Advocate) Filistinliler'in haklarını hayatı boyunca yılmadan savunan Lea Tsemel'e odaklanıyor. Yönetmenliğini Rachel Lea Jones ile Philippe Bellaiche'in paylaştığı filmin kahramanı AegeanDocs'un misafiri olarak Midilli'ye geliyormuş, duyduk duymadık demeyin! (MT/DB)