Haberin Kürtçesi için tıklayın
"Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve “Adnan Hocacılar” olarak bilinen grubuna yönelik İstanbul merkezli 4 ilde yapılan operasyonda gözaltına alınan toplam 143 şüpheli tutuklandı. Tutuklananlar arasında Andan Oktar da bulunuyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, şüphelilerin savcılık ifadelerinin ardından suçlamalar "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "çocuğun cinsel istismarı", "nitelikli cinsel saldırı", "şantaj", "mal varlığı değerlerini yurt dışına çıkarma", "cebir, şiddet ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" şeklinde açıklandı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 187 şüpheliden 5'i emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. 182 kişi adliyeye sevk edilmişti. 29 kişinin sorgusu sürüyor.
Savcılık örgüt lideri olarak Adnan Oktar'ı gösterdi ve örgütün üst düzey yöneticeliri olarak Didem Ürer, Alev Babuna, Ayşegül Hüma Babuna ve Ahmet Oktar Babuna'nın isimlerine yer verdi.
"FETÖ/PDY benzeri hiyerarşik yapı"
Anadolu ajansı tutuklama haberinde suçlamalara ilişkin hazırlanan sevk yazısına yer verdi:
"Örgütün, çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi ve yayılması, şantaj, dolandırıcılık, rüşvet, eziyet suçlarını işlemek amacıyla ortak bir iradeye dayalı, 80'li yıllardan itibaren devamlılık arz eden, belli bir hiyerarşi dahilinde planlı ve disiplinli bir oluşum içerisinde, amaç ve stratejisi, zihin yıkama yöntemleri, FETÖ/PDY benzeri hiyerarşik yapısı, üye sayısı, sahip olduğu silahlı ve zorlayıcı gücü itibarıyla amaç suçları işlemeye elverişli bir suç örgütü olduğu hukuki kanaatine varılmıştır.''
"İmam bacılar", "adliye imamı"
Tutuklanma talebinin bulunduğu Savcılığın sevk yazısında "Adnan Hocacılar" olarak bilinen grup ile bir dönem "Fetullahçılar" olarak bilinen daha sonra "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması - FETÖ/PYD" olarak adlandırılan grup ile benzerliklere de yer verildi:
"Şüpheli Oktar'ın liderliğini yaptığı örgütün FETÖ gibi, 'imam kardeşler', 'imam bacılar', 'adliye imamı', 'para imamları', 'infak', 'himmet', 'ecir' gibi isimler altında farklı alanlarda sorumluluklarının bulunduğu, Oktar'ın da FETÖ elebaşı Fetullah Gülen gibi kendisini mehdi ilan ettiği, 17-25 Aralık'ın ardından örgüt mensuplarıyla özel toplantılar yaptığı, yine FETÖ mensupları gibi önemli yayın kuruluşlarında, holdinglerde çalışan örgüt mensupları aracılığıyla istihbarat topladığı..."
RTÜK'e 13 bin kez şikayet edilmiş
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'ndan (RTÜK) yapılan açıklamaya göre kurula, 1 Haziran 2014-18 Temmuz 2018 tarihleri arasında A9 TV'ye yönelik 13 bin 313 şikayet ulaştı. Bunların 13 bin 85'ini "Adnan Oktar ile Sohbetler" isimli programa ilişkin şikayetler oluşturdu.
Ancak Kanal sadece en üst orandan 7 kez idari para, 3 kez uyarı ve 5 defa program durdurma cezası almış.
Ne olmuştu?
11 Temmuz 2018 günü sabahı İstanbul'da 22 ilçede 115 adres, Ankara'da 2 ilçede 3 adres ve Muğla ile Antalya'da 1'er adrese baskın yapıldı. Soruşturma kapsamında 235 şüphelinin mal varlığına el konuldu, şirket, dernek ve vakıflarına kayyum atandı.
Baskın yapılan adresler arasında Adnan Oktar'ın canlı yayınlarını yapan A9 TV de vardı.
Savcılıktan yapılan açıklamaya göre yaşları 11 ile 40 arasında değişen çok sayıda şikayetçi bulunuyor.
Adnan Oktar kimdir?Cemaat lideri, araştırmacı ve yazar. Kitaplarında mahlas olarak Harun Yahya adını kullandığı iddia edilir. Bu isimle yazılmış ateizm, Darwinizm ve Siyonizm karşıtı 100'ün üzerinde kitabı bulunuyor. 1952 Ankara doğumlu. harunyahya.org adlı kurumsal sitesinde doğum tarihi 1956 olarak görünüyor. Biyografisinde Mimar Sinan İç Mimari ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe ve Tarih Bölümü'ne girdiği ama bitirmediği yazılı. Adnan Oktar hakkında yayın yapan internet sitelerine 2007 ve 2008 yıllarında açtığı davalar ve aldırdığı kapatma kararlarıyla gündeme gelmişti. Kapattırdığı siteler arasında ekşisözlük, wordpress, googlegroups, biyolog Richard Dawkins'in resmî sitesi richarddawkins.net ve Vatan gazetesinin internet sitesi bulunuyordu. |
TIKLAYIN - İnternete Karşı Adnan Hoca: Tüm Kapatmalar Hukuka Aykırı
18 yıl önce başlayan "Adnan Hocacılar Grubu" Davası
Adnan Oktar ve kurucusu olduğu Bilim Araştırma Vakfı (BAV) üyeleri hakkında daha önce 2000 yılında dava açılmıştı. Suçlamalar “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “tehditle menfaat temin etmek” idi.
Oktar dönemin tanınan mankenlerinden Ebru Şimşek’in şikayeti ve verdiği ifade üzerine Kasım 1999’da tutuklanmıştı.
İstanbul 1 No'lu DGM'de 7 Nisan 2000 tarihinde görülmesine başlanan dava, mahkemenin 12 Eylül 2003'te verdiği “görevsizlik kararı” üzerine İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne geldi.
Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 34 kişi yargılanıyordu.
Bu davada “Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “tehditle menfaat temin etmek” suçlarından 4 ile 11 yıl, diğer 2 sanığın da “cürüm işlemek amacıyla oluşturulan teşekküle yardım etmek” suçundan 1'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Ekim 2005 tarihinde Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki dava dosyasının, zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar verdi.
Mahkeme, haklarındaki dava dosyası ana dosyaya 2005 yılında eklenen ve zaman aşımı süresi dolmayan 6 sanık hakkındaki davanın da ayrılarak devam ettirilmesine hükmetti.
6 sanığın 5’i Ocak 2007 tarihinde beraat etti. Tüm dava boyunca yakalanamayan Mehmet Ali Bahadır Güven’in dosyası ayrıldı.
Bu davada müştekiler Ebru Şimşek, Fatih Altaylı ve Mehmet Ağar’dı.
DGM Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay, 10 sayfadan oluşan yazılı mütalaada Adnan hocacılar olarak bilinen grubun yapısı şöyle anlatılıyordu:
“topluluğun erkek üyelerine ''kardeşler'', bayan üyelerine ''bacılar'' şeklinde isim verildiği, gruplar içinde kıdemlenerek yönetici konumuna gelenlerin ise ''imam kardeş'' ve ''imam bacı'' sıfatları aldıkları…”
Mütalaada, topluluk üyelerinin, 1995 yılında Adnan Oktar ve topluluğu aleyhine yazdığı yazılar ve konuşma yaptığı radyo programı üzerine gazeteci Fatih Altaylı'yı da tehdit ettikleri yer alıyordu.
Savcı mütalaasında 1993-1995 yıllarında Emniyet Genel müdürü ve 1996’da İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar’ın da bu grup tarafından tehdit edildiğini belirtmişti. (HK)
* Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman - İstanbul/AA