5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 183. maddesine göre, "Adliye binası içinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonundaki adli işlemlerin icrasında her türlü sesli ve görüntülü kayıt ve nakil olanağı sağlayan aletler yasak" idi.
Adalet Bakanlığı itiraz etmedi, karar kesinleşti
Avukatı Sema Aksoy Şağban aracılığıyla 25 Kasım 2005'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın adliyeye fotoğraf makinesi sokulmamasına ilişkin işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açan gazeteci Kurt, olumlu sonuç aldı.
Bu yürütmeyi durdurma kararının ardından Adalet Bakanlığı, 4. İdare Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara itiraz etmedi ve dün itibariyle yürütmeyi durdurma kararı da kesinleşmiş oldu.
Yargıcın, yargılamanın düzenini sağlama yetkisini kullanarak, fotoğraf makinesi kullanımını yasaklayabileceğine işaret edilen kararda, "5271 sayılı yasanın ilgili maddesiyle getirilen bu düzenlemenin, basın özgürlüğünü de kısıtlayıcı bir şekilde geniş yorumlanılarak, yasa hükmünde öngörülmemesine rağmen fotoğraf makinesinin adliye binası içine alınmaması yönünde tesis edilen işlemde hukuki isabet görülmemiştir" denildi.
Adalet Bakanlığı, bu karara yedi gün içinde Bölge İdare Mahkemesi'nde itiraz etmediği için Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin bu kararı kesinleşmiş oldu.
Duruşmada fotoğraf, yargıç iznine bağlı
Ankara 4. İdare Mahkemesi'ndeki davanın müdahil avukatı Ahmet Gürol Şağban, Konya Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği toplantıda kararı değerlendirdi.
Söz konusu 183. maddenin fotoğraf makinesini içermediğini vurgulayan Şağban, "Artık fotoğraf makineleri bu madde kapsamından çıktığı için, basın mensuplarının adliyeye makineleriyle girmelerinde bir sorun kalmadı. Duruşma sırasında fotoğraf çekilmesi ise mahkeme başkanının iznine bağlı" dedi.
Karar uygulanmazsa Anayasa suçu oluşur
Anayasa'nın 132. maddesine göre, mahkeme kararlarının bütün kişi ve kurumları bağladığını, verilen kararın değiştirilemeyeceğini ve geciktirilemeyeceğini belirten Şağban, "Bu mahkeme kararının uygulanmaması demek, anayasa ihlali demektir" dedi.
Şağban, 183. maddenin televizyon kameralarının adliyeye girişini halen yasakladığını, fotoğraf makineleri için serbest hale gelen uygulamanın kameralar için yasak olmasının Anayasa'daki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savundu.
Av. Şağban, bu sorunun TBMM'de grubu bulunan partilerin milletvekillerinin 5'te 1 çoğunluğuyla Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etmesiyle çözülebileceğini söyledi.
Yasaklamalar nedeniyle polis-adliye muhabirlerinin makineleriyle mahkemelere giremediğini ve bazılarının bu nedenle işinden olduğunu belirten Şağban, Adalet Bakanlığı'na manevi tazminat davası açılabileceğini kaydetti. Şağban, Ankara 4. İdare Mahkemesi kararının, Türkiye'deki bütün mahkemeleri ilgilendirdiğini sözlerine ekledi. (EÖ/AD)