İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 2002'de İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde (TEM) işkence yapmakla yargılanan polislere, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen yorum raporuna dayanarak beraat kararı verdi.
İşkence gördüklerini söyleyen Y. ve Ç.'nin avukatı Fatma Karakaş, kararın verildiği 27 Kasım'da temyiz ettiklerini, davanın Yargıtay'a gideceğini bianet'e söyledi.
Karakaş'ın verdiği bilgiye göre, iki genç kadın 2002'de dört gün boyunca gözaltında kaldılar. Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne çıkarılmalarından önce Adli Tıp Kurumu'na sevk edildiler. Adli Tıp Kurumu'nun 2002'deki raporu işkencenin fiziksel darp izlerini ve ruhsal travmayı bulguluyordu.
Daha sonra Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. Y. ve Ç. Kendilerine işkence yaptığını söyledikleri dört polis memurunu teşhis ettiler. Ancak işkence yapan polislerden bir kısmının da orada bulunmadığını belirtince, ikinci bir suç duyurusunda bulunuldu. Dosyalar birleştirildi.
Toplam on sanıklı davanın son duruşmasında, savcı dört polis Ömer Özüyılmaz, Özkan Ekici, Ömer Faruk Albayrak ve Feyzullah İlker Serdar'ın cezalandırılmasını, diğer sanıkların da beraatini istedi.
Avukat Karakaş, belgelerin dört memurun o sırada görevde olduğunu ve sorguya katıldığını doğruladığını söyledi.
İkinci rapor: Kendilerini duvara sürtmüş de olabilirler
Ancak mahkeme "işkence suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden" sanıkların hepsine beraat kararı verdi.
Karar, sanık avukatlarının Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu'ndan istediği ve dava dosyasına giren ikinci bir rapora dayanıyordu.
Karakaş, 27 Haziran 2007 tarihli bu raporun aslında bir "yorum" raporu olduğunu söylüyor.
"Yeni rapor işkenceyi belgeleyen ilk raporun değerlendirmesinden ibaret. Üstelik hem fiziksel darp izlerini hem de ruhsal travmanın bulunduğunu belirtiyor. Ama sonra 'Bunların işkence delili olduğu söylenemez. İzler kendilerini duvara sürtmeleriyle de oluşmuş olabilir' diyor.
İstanbul Protokolü nerede?
Karakaş, "Uluslararası standartlara göre rapor işkenceyi bulguluyorsa, devlet bunun işkenceden kaynaklanmadığını kanıtlamak zorunda" diyor.
İşkencenin saptanmasında uluslararası standart kılavuz metin İstanbul Protokolü. Bu metnin ortaya çıkmasında katkısı olanlardan biri de eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı.
bianet'in görüştüğü Fincancı, ikinci değerlendirme raporu için "Bu nasıl olabilir" diye soruyor.
"İstanbul Protokolü işkencenin saptanması için hem fiziksel hem de ruhsal bulguları bir arada değerlendirebilir. İlk raporda hem fiziksel hem ruhsal değerlendirme yapılmışsa, travma bulguları gözaltında tanımlanan işkence ölçüsüyle uyumluysa, 'Bunları kendi kendilerine de yapmış olabilirler' demek bilimsel ölçütlere sığmaz. İstanbul Protokolü böyle olayların yaşanmaması için var." (TK)