Hukuksal Bakış Derneği üyesi avukatlar, Adli Tıp Kurumu'ndan raporlar geç geldiği için davaların zamanaşımına uğradığını, sanıkların cezadan kurtulduklarını belirterek kurum çalışanları hakkında suç duyurusunda bulundu.
Dernek Başkanı Turgay Balaban, Eskişehir Adliye binası önünde yaptığı basın açıklamasında, kurumun raporları bazen çok çabuk, bazen de çok geç tanzim ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e seslenen Balaban, "70 milyonluk ülkede bir değil birçok Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın olması gerekir" dedi.
Doktorlar kesin kusurlu bulundu, zamanaşımından kurtuldu
Balaban, Adli Tıp Kurumunun "zaman zaman hatalı rapor vererek kişilerin hayatlarını kararttığını" belirtti; bu duruma eşini 2004'te Eskişehir Devlet Hastanesi Doğumevi'nde görevli doktorların yerinde ve zamanında müdahalede bulunmaması sonucu kaybeden Bekir Çelik'i örnek gösterdi:
''Adli Tıp Kurumu'nun en son mağdurlarından biri de 20 yaşındaki eşini 2004 yılında Eskişehir Devlet Hastanesi Doğumevi'nde görevli doktorlar tarafından gerekli müdahalelerin yerinde ve zamanında yapılmaması sonucu kaybeden Bekir Çelik'tir.
Bekir Çelik eşinin ölümünden sorumlu tuttuğu doktorlar ve bir kısım personel hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve bir kısım sağlık personeli aleyhinde 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek' suçundan kamu davası açılmıştır.
Adli Tıp Kurumu raporlarında kesin kusurlu bulunan doktorlar, kurum raporunun üç yıla yakın bir zamanda gelmesi sebebiyle zaman aşımından faydalanarak ceza almaktan kurtuldu."
İhmal Sonucu hayatını kaybettiği iddia edilen Fatma Çelik'in eşi Bekir Çelik de, eşinin ölümünde doktorların kusurlu olduğunu savunarak, ''Şu an oğlum 6 yaşında ve annesiz büyüyor. Benim ocağım söndü, diğer ocaklar sönmesin. Konunun sonuna kadar takipçisi olacağım'' diye konuştu.
Açıklamanın ardından Adli Tıp Kurumu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunan Balaban, "Bu davanın takipçisi olacağız" dedi. (BB)