Adıyaman’da intihar eden bir polis memuruyla ilgili haberi takip eden iki Anadolu Ajansı muhabiri, polisten sözlü ve fiziki şiddet gördü.
Adıyaman İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Z.K., Altınşehir Mahallesi’ndeki evinde intihar etti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
Yapılan incelemenin ardından cenaze Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu’na kaldırıldı.
Polis memurunun ölüm nedenine ilişkin dairede inceleme sürerken, olayın meydana geldiği apartman çevresinde basın mensupları da gelişmeleri takip etmeye başladı.
Anadolu Ajansı muhabirleri Orhan Pehlül ve Ali Gazel bina çevresinde görüntü aldıkları sırada polislerin hakaretleri ve fiziki müdahalesiyle karşılaştı. Bu sırada basın kartı göstermeye çalışan gazeteciler polis tarafından darp edilerek alandan uzaklaştırıldı.
Yaralı gazeteciler kendi imkanlarıyla Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek tedavi oldu. Gazeteciler, saldırıya karışan polis memurları hakkında şikâyetçi olacaklarını söyledi.
🔴Adıyaman'da gazetecilere polis şiddeti: AA muhabirleri fiziksel müdahalehttps://t.co/oqii31wUgx pic.twitter.com/rdl75ayb28
— dokuz8haber (@dokuz8haber) December 7, 2025
“Basına yönelik şiddet kabul edilemez”
Polisin gazetecilere yönelik şiddeti basın meslek örgütlerinin tepkisini çekti. Basın meslek kuruluşları, yaşananların “görev başındaki gazetecilere yönelik ağır bir saldırı” olduğunu belirterek, olayın tüm yönleriyle incelenmesini talep etti. Saldırıya karışan polislerin tespit edilerek görevden uzaklaştırılmasını ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesini istedi.
Adıyaman İnternet Gazetecileri Cemiyeti Başkanı Mehmet Cihan Akbilek ve Adıyaman Basın Kartı Sahipleri Dernek Başkanı Murat Çeliker, bu tür müdahalelerin basın özgürlüğüne açık bir tehdit olduğunu ifade etti. Polislerin görüntü almaya çalışan gazetecilere şiddet uygulamasının hukuken hiçbir gerekçeyle savunulamayacağını belirtti.
Kahta Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Mustafa İşeri “Görevi başında kamuoyunu bilgilendirmek için çalışan Anadolu Ajansı muhabirlerimizin polis memurları tarafından darp edilmesi kabul edilemez bir durumdur” dedi. İşeri, şiddet faili polislerin tespit edilerek cezalandırılmasını istedi. Basın mensuplarının çalışma koşullarının güvence altına alınması gerektiğini de belirten İşeri, konunun takipçisi olacaklarını ifade etti.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu da muhabirin bir grup polis tarafından darp edilmesini kınadı. TGC Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Gazetecilerin görevlerini yaparken polislerin hedefi hâline gelmesi kabul edilemez. Gazetecilerin darp edilmesi, hakarete uğraması, basın kartı göstermelerine rağmen sert müdahaleyle uzaklaştırılmaları hem hukuka, hem de demokrasi kültürüne aykırıdır.
Basın mensuplarının görüntü almasını engellemek, bilgiye erişimi zorlaştırmak ve kamuoyunun haber alma hakkını kısıtlamak, görevini yapan gazetecilere yönelik açık bir saldırıdır. Dahası, yaralanan muhabirlerin olay yerindeki ambulanstan dahi yardım alamayarak kendi imkânlarıyla hastaneye gitmek zorunda bırakılması, olayın vahametini artırmaktadır. Meslektaşlarımıza yönelik polis şiddetini kınıyoruz. Bu saldırıya karışan polis memurları hakkında etkin bir soruşturma başlatılmasını, sorumluların cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
(HA)

