“Askerî diktatör Videla rejiminde anneler, kaybedilen evlatları için cunta merkezinin önündeki Plaza de Mayo Meydanı’nda gösteri yaparak Arjantin’den seslerini dünyaya duyurdular. Askerî diktatör Pinochet rejiminde anneler, kaybedilen evlatları için gösteri yaparak seslerini Şili’den dünyaya duyurdular. Erdoğan rejiminde Cumartesi Anneleri’nin kaybedilen evlatları için Galatasaray’dan seslerini duyurmaları engelleniyor.”
Cumartesi Anneleri/İnsanları bu hafta da Galatasaray meydanına çıkmaları engellenince, basın açıklamasından böyle seslendiler.
Açıklama, 37 haftadır olduğu gibi bugün de İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinin önündeki sokakta okundu.
736. haftaki eylemde, gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman ile Soner Gül anlatıldı.
Yaman ve Gül, 27 yıl önce bugün 4 Mayıs 1992’de İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilmişti.
“Ailesi de 2 yıl polis takibinde tutuldu”
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon imzalı açıklamayı, Cumartesi İnsanlarından Besna Tosun okudu:
“22 yaşındaki Hüsamettin Yaman İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiydi. Pankart taşımak suçlamasıyla 15 gün kadar cezaevinde kaldı ve 6 Eylül 1990 tarihinde tahliye oldu.
“21 yaşındaki Mehmet Soner Gül, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisiydi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğrenci Derneği üyesiydi. Bu nedenle gözaltına alındı, ağır işkence gördü ve ölümle tehdit edildi. İçişleri Bakanlığı’nın iddiasına göre 10 Mart 1991 tarihinde Malatya’da yakalanan A.N. isimli şahsın sorgudaki ifadesinde ismi geçtiği için polis tarafından aranıyordu.
“Hüsamettin Yaman, 2 Mayıs 1992 Cumartesi günü evden çıktı. 4 Mayıs Pazartesi günü ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyeri telefonundan arayan bir kişi ‘Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade'de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Bir an önce emniyete başvurun’ dedi.
“Yaman ve Gül Aileleri, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ardından devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü nezdinde girişimlerde bulundu. Ancak Hüsamettin ve Soner’in gözaltına alındığı kabul edilmedi. Girişimlerini sürdüren Yaman Ailesi, 2 yıl boyunca polis takibinde tutuldu.
“19 Aralık 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın'ın infazlar ve kayıplarla ilgili itirafları yayınlandı. Çarkın, itiraflarında Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorguladıklarını ve infaz ettiklerini açıkladı. Onların son sözlerinin ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!’ olduğunu söyledi.
“Bu beyanların ardından Yaman Ailesi yeniden suç duyurusunda bulunarak, dosyanın tekrar açılmasını istedi. Ayhan Çarkın'ın ifadesine rağmen Ankara-İstanbul arası gidip gelen dosyada bugüne kadar bir ilerleme sağlanmadı.
“Kamu adına hareket eden savcıları, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili olarak adil, tarafsız ve etkin bir soruşturma başlatmak için göreve çağırıyoruz. Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz!” (AS)