* Fotoğraf: Halkın Hukuk Bürosu
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu’ndan avukatların yargılandığı davada bugün de mahkeme tahliye taleplerini reddetti.
Yargılanan avukatlardan Selçuk Kozağaçlı, bianet’in gündeme taşıdığı “kadrolu tanık” olarak bilinen dosya tanığı İ.Ö. ile ilgili beyanda bulundu.
Kozağaçlı, tanığın akli dengesinin yerinde olmadığına dair kendi yaptığı başvuruyu hatırlattı ve böyle birinin beyanıyla tutuklu bulunduklarını ifade etti.
TIKLAYIN - “10 Yaşında Muhbirliğe Başladım”
TIKLAYIN - Babasını da İhbar Eden Kadrolu Muhbir İ.Ö. Hapishanede “Kayboldu”
TIKLAYIN - Emniyet, Kadrolu Tanığın İfadesini Doğrulamadı: Bahsettiği Görüntü Bizde Yok
TIKLAYIN - Kadrolu Muhbir, Kendisine Muhbir Diyen Avukattan Şikâyetçi Oldu
TIKLAYIN - Kadrolu Tanık, Polisin Polisi Tehdidinde de Kullanıldı
TIKLAYIN - Savcılıktan İtiraf: Elimizde Tanık İfadesinden Başka Delil Niteliğinde Belge Yok
“Kaçma şüphesi demeyin zoruma gidiyor”
Bugün duruşmaya getirilen tutuklu avukat sanıklar Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik, Oya Aslan ve Özgür Yılmaz beyanda bulundu.
ÇHD’nin sosyal medyadan aktardığına göre, Kozağaçlı duruşmada şunları söyledi:
“Benim dosyamda kaçma ve saklanma şüphesi yok, bu bir yalan. Kaçma ve saklanma şüphesi demeyin bu zoruma gidiyor. Sadece 28 gün kalan bir heyet benim için kaçma ve saklanma şüphesi yok ama tutuklanma gerekçeleri var dedi ve ben bundan çok mutlu oldum huzur içinde yattım o 28 gün.
“İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakimi reddettik. Hakim ne yaptı? Kanunda usul belli ancak hakim hiçbir şey olmamış gibi devam etti ve karar verdi. Yargıtay da buna ilişkin evet usule uyulmamış ancak sizin hakim reddi sebebiniz de pek iyi değilmiş deyip geçti.”
“Dijital materyal deliller ortada yok”
“Siz benim 37. Ağır Ceza Mahkemesinden birleşen dosyaya ilişkin ifademi almadınız. Buna rağmen savcıdan mütalaa istiyorsunuz. Bu mutlak bozma sebebi ancak ben sizi bu dertten kurtarayım. Beyanım şudur: ben suçsuzum. O dosya için şimdi bu şekilde ifade vermiş oldum.”
“Aleyhime delil olarak gösterilen dijital materyallerden bahsediliyor. Diyorum ki o deliller yok. Fiziken yok. Getirin diyoruz yıllardır getirilmiyor çünkü böyle bir delil ortada yok. Polis bu dijitallerin var olduğunu söylüyor. Siz de var diyorsunuz ben de diyorum ki yok, yalan söylüyorsunuz.”
“Tanığa paranoid şizofreni teşhisi konmuş”
“Tanığı anlatmak istiyorum. Kendisine paranoid şizofreni teşhisi konmuş. Annesini ve kız kardeşini öldürmeye çalışmış. Tanık kollarını jiletle kesmiş, görevli memuru öldürmeye çalışmış, silahla saldırı düzenlemiş. ‘Kokain taş içiyorum, bali içiyorum’ diyen bu tanık, bir memuru canavar zannedip öldürmeye çalışmış.
“Bu tanık bağırıyor ben şizofrenim diye. Onlarca çok ağır ilaç kullanıyor. Bu tanık 141 ayrı dosyada tanık. Bu adam onlarca ağır ilaç ve uyuşturucu kullanıyor. Bu tanığa bir ilacını eksik versen ben örgüt üyesiyim der.
“Neden rahat uyuyacağım biliyor musunuz sayın başkan? Buradan çıkan her avukat, Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşlarının yargılanmasına ve cezaevinde kalmalarına neden olan tanığın nasıl biri olduğunu anladık diyecekler.”
“Sizden tahliye talep etmeyeceğim”
Tutuklu avukat Barkın Timtik de şunları söyledi:
“Tahliye talebinde bulunmayacağım çünkü beni tahliye etmek zorundasınız. Bugün sizden tahliye talep etmeyeceğim çünkü bu dosyaya atandığınız günden beri sizden de çok hukuki kararlar görmedik. Şimdi o yüzden sizden tahliye talep etmeyeceğim.
“Çok dizi izlemem ama geçen gün Şahsiyet diye bir dizi gördüm, “Adalet şahsi bir mesele değil, şahsiyet meselesidir.” diyordu. Avukat Ebru Timtik’in istediği adalet, hepimiz için bir şahsiyet meselesiydi.”
Sanık avukatlarının tahliye taleplerini reddede mahkeme, bir sonraki duruşmanın 17 Kasım 2021’de yapılmasına karar verdi.
Ne olmuştu?
ÇHD davasında yargılanan avukatlarla ilgili kararını Eylül 2020’de açıklayan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, avukatlar Barkın Timtik, Selçuk Kozağaçlı ve Ezgi Çakır hakkındaki hükümler hariç diğer cezaların onanmasına hükmetmişti.
Yargıtay, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen Barkın Timtik’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı diğer davayla birlikte değerlendirilmesine karar verdi.
Bu davada “örgüt üyeliği” suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezası verilen Selçuk Kozağaçlı’nın ise diğer davada “örgüt yöneticiliğinden” yargılandığı ifade edilerek yine birlikte değerlendirme kararı verildi.
Sanık avukatlardan Ezgi Çakır’a yerel mahkemece 8 yıl hapis cezası verilmişti. Yargıtay, Çakır’ın, sanıklardan Ahmet Mandacı, Zehra Özdemir, Ayşegül Çağatay, Yağmur Ereren, Didem Baydar Ünsal ve Yaprak Türkmen gibi Türk Ceza Kanunu’nun 314-3, 220-2 maddeleri uyarınca “örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
Diğer sanıklara verilen ve Yargıtayca onanan hapis cezaları ise şöyle:
Özgür Yılmaz: 13 yıl 6 ay
Behiç Aşçı: 12 yıl
Şükriye Erden: 12 yıl
Engin Gökoğlu: 10 yıl 6 ay
Aytaç Ünsal: 10 yıl 6 ay
Süleyman Gökten: 10 yıl 6 ay
Ayçan Çiçek: 9 yıl
Naciye Demir: 9 yıl
TIKLAYIN - Yargıtay ÇHD davasındaki cezaları “vicdanıyla” onadı
TIKLAYIN - İstinaf, ÇHD Davasında 159 Yıllık Hapis Cezasını Onadı
TIKLAYIN - “Sayın Başkan, Sevgili Olsanız Çekilmezsiniz”
TIKLAYIN - 18 Avukata Toplam 159 Yıl 1 Ay 30 Gün Hapis
(AS)