Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 1 Kasım'da düzenleyecekleri sempozyum ile aile hukuku konusunu yeniden masaya yatıracaklarını belirterek, sempozyumda başta nafaka konusu olmak üzere tüm mağduriyetleri ele alacaklarını söyledi.
Haber 7'de soruları yanıtlayan Bakan Tunç, yeni bir anayasanın ihtiyaç olduğunu söyledi.
14 bin kişi arabulucuya başvurdu
1 Eylül'den itibaren kira hukukunda da zorunlu arabuluculuğu getirdiklerini hatırlatan Bakan Tunç, artık arabuluculuğa başvurmadan dava açılamayacağını belirtti.
Yılmaz Tunç, arabuluculuğun, dava süreçlerinde zaman tasarrufu sağladığını, yargının iş yükünü azalttığını ifade ederek, arabuluculukla dostane bir şekilde olayların çözüme kavuşmasının sağlandığını, böylece toplumsal barışa hizmet ettiklerini kaydetti.
Tunç, "1 Eylül'den itibaren geçtiğimiz 16 günde yaklaşık 14 bin civarında arabulucuya başvuru oldu. Bunun 12 bin küsuru kirayla ilgili, diğerleri de diğer davalarla ilgili. Kira ile ilgili özellikle birçok ilden bize anlaşma örnekleri geliyor hatta anlaşma videolarını fotoğraflarını gönderenler de var" dedi.
Aile arabuluculuğu
Yılmaz Tunç, yeni dönemde arabuluculuğun kapsamını genişleteceklerini, "aile arabuluculuğunu" da bu kapsamda ele almak istediklerini kaydetti.
Tunç, "Nafaka meselesiyle ilgili bir adım atılacak mı?" sorusu üzerine, bu konunun uzun süredir tartışıldığını söyledi.
Tunç, şöyle konuştu:
"Önceki haftalarda 'Aile hukukunu baştan sona ele alacağız' dediğimde hemen birileri devreye girdi, 'Medeni Kanun değişiyor mu?' Medeni Kanun 2021 yılında değişti zaten. Medeni Kanunu rafa kaldırma gibi bir şey olabilir mi? Bizim yeni ihtiyaçlarımız yok mu?
“Diğer mevzuat çalışmalarında değişiklik yapıyoruz. Aile hukukuyla ilgili de boşanma davalarıyla ilgili uzun süren yargılamalardan vatandaşlarımız şikayetçiyse burada TBMM'deki milletvekillerimiz buna duyarsız kalmaz. Bizim de Adalet Bakanlığı olarak oluşturduğumuz bilim kurulları var. Bu anlamda Meclisimize teknik destek verecek olan yürütmenin makamı Adalet Bakanlığı.
“Boşanma davasıyla tazminat, nafaka konularını ayırmamız gerekir”
“10 yıl süren boşanma davası var. Burada boşanma davasıyla tazminat, nafaka konularını ayırabiliriz, ayırmamız da gerekir. Nafaka ile ilgili bahsedilen mağduriyetlere duyarsız kalmamak gerekir. Kadının hassasiyeti noktasında biz hassasız. Kadınların korunması, onların nafaka konusunda mağduriyetlerine yol açılmamasını biz de savunuyoruz. Diğer yandan eğer dosya bazında farklı haksızlıklara neden olunuyorsa her iki taraf açısından düşünmek gerekir."
Kadın örgütleri ne diyor?
Kadınlar Birlikte Güçlü, Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK, Rosa Kadın Derneği başta olmak üzere kadın örgütleri nafaka hakkının tartışmaya açılmasına karşı çıkıyor ve bu tartışmaların kadınların Medeni Kanun'daki haklarını da etkileyeceğini vurguluyor.
TIKLAYIN - EŞİK: Medeni yasaya dokunma, uygula!
TIKLAYIN - Nazan Moroğlu: Herkesi Medeni Kanunumuza sahip çıkmaya çağırıyoruz
TIKLAYIN - Hülya Gülbahar: Paralel hukuk örülüyor, kimse sessiz kalmamalı
(EMK)