Türkiye’de podcast yayıncılığına yönelik ilgi her geçen gün artsa da hem podcast yapmak hem de dinleme alışkanlığı şimdilik çok yaygın değil.
Bu yaygın olmama haline çomak sokan yeni bir podcast serisi yayına başladı: Adalet Atlası. Anadolu Kültür’ün çalışmalarından biri olan podcast serisi, güncel hak ihlallerinden yola çıkıyor ama adaleti hukukla sınırlamıyor. İşçisinden, ekolojistine, memurundan, sanatçısına, doktoruna, atık işçisine kadar, herkesin ortak talebine dönüşen “adalet” kavramını birbirinden oldukça ayrı disiplenler üzerinden dinlemek insana kapsayıcı yeni pencereler açıyor.
15 bölümden oluşan seride, müzikten adli tıbba, yapay zekadan sinemaya pek çok alanın adaletle kesişim noktaları konuşuluyor. Her bir bölümde disiplinden iki veya üç konuk, Hazal Özvarış moderatörlüğünde soruları yanıtlarken sohbet ediyor.
İçeriğe dair daha fazlasına erişmek isteyen dinleyiciler için de konulara dair film ve makaleler öneriliyor. Bu bilgiler ve yayınlar, Anadolu Kültür’ün web sitesinde ve Adalet Atlası’nın sosyal medya hesaplarında paylaşılıyor.
Bugüne, geçmiş ve gelecek ile birlikte bakmaya çalışan bölümlerde, adaletsizliklerle biçimlenen bugünden yarına nasıl bir adalet bıraktığımız sorgulanıyor.
Adalet Atlası podcastinin koordinatörleri Gökşin Uğur ve Hazal Özvarış, prrojenin detaylarını anlatıyor..
“Adalet Atlası fikri iyi ki ortaya çıktı”
Adalet Atlası projesi fikri nasıl ortaya çıktı?
Bu sorunun kısa ve bariz bir yanıtı var aslında: yaşadıklarımız. Türkiye özellikle son yıllarda hayatın her alanında artan adaletsizliklerin yoğun hissedildiği bir ülke haline geldi. Yaşadığımız rejim değişikliğinin mevcut adalet sorunları üzerine binen etkilerini inkâr etmek pek mümkün olmasa da içinde bulunduğumuz durumun sebeplerini tek bir alanda aramak mümkün değil.
Günden güne hukukun üstünlüğünün silindiği, ifade özgürlüklerinin kısıtlandığı, sivil alanın daraltıldığı, ekonomik eşitsizliklerin derinleştiği, temel hak ve özgürlüklerin neredeyse yok sayılmaya başlandığı bir ülkede yaşıyoruz.
Medya, akademi, yargı, toplumsal hareketler baskı altına alınıyor, hak savunuculuğu kriminalize ediliyor ve idealden zaten hep uzak olmuş demokratik mekanizmalar lağvediliyor. Fakat bundan da bir adım ötesi, tüm bu koşulların yarattığı korku ikliminden uzun vadede artık kimse muaf değil. Tam da bu sebeple herkese bir şekilde dokunan “adalet” kavramı ve bu kavramın ilişkilendikleri üzerine en baştan düşünmeye ihtiyacımız olduğunu düşündük.
Adalet Atlası da Anadolu Kültür’ün bu gayeyle yola çıkarak hazırladığı bir podcast projesi oldu. İnternet erişimi olan herkesin kolaylıkla erişebileceği, sorular soran ve kolay cevaplardan kaçmayı arzulayan 15 bölümlük bir seri çıkarmaya çalışıyoruz.
Bugünü kendi içinde değil, dünü ve yarınıyla birlikte ele alıyoruz. Dahası, adaleti sadece hukuk alanında aramadığımızdan ve herkesin buna dair bir meselesi olduğunu bildiğimizden farklı disiplinleri işin içine katıyoruz. Ve konukların birbirleriyle birlikte düşünmelerini teşvik ediyoruz. Çıkan cevaplar ve yeni soruları duydukça iyi ki Adalet Atlası fikri çıkmış diyoruz.
İsmi çok dikkat çekici, nereden esinlendiniz?
Adalet Atlası’nın formatını oluştururken öncelikli meselelerimizden biriydi farklı disiplinleri bir araya getirmek. Pandemi nedeniyle çoğunlukla Zoom üzerinden ilerlese de Adalet Atlası aslında yuvarlak masa sohbetleri.
Her bölümde farklı alandan 2 ila 3 konuk ile birlikte, seçtiğimiz bir noktadan yola çıkarak adaletin bir yüzü üzerine düşünüyoruz. Konukların alanlarına dair sorular eşliğinde meseleleri katmanlı bir biçimde ele alıyoruz.
Bu sebeple biz de podcast ismi düşünürken bu farklı disiplinlerde gezen, dinleyene geniş bir perspektif sunan halimizin bir kelimede karşılığını aradık. Atlas kelimesinin bu açıdan ihtiyacımızı karşıladı ve böylece adımız Adalet Atlası oldu.
“6 kişilik bir danışma kurulu var”
Ne kadar zaman hazırlandınız?
Projenin ilk adımlarını 2019 yılında atmıştık aslında. Sonrasında 5-6 aylık bir hazırlık sürecimiz oldu. Bu zaman diliminde bir yandan içerik geliştirme üzerine çalışırken bir yandan da
Türkiye’de podcast alanını tanımak için çalışmalar yaptık. İçerik açısından hazırlık sürecinde birçok isimle görüşmeler gerçekleştirdik, katkılarından oldukça faydalandık. Bir yandan da podcast üretimine dair teknik detayları ve Türkiye’de henüz gelişmekte olan podcast dinleyici alışkanlıklarını öğrendik. Programın uzunluğunu ve yayın sıklığını bunları gözeterek ayarlamaya çalıştık.
Bu hazırlık sürecinde en önemli destek, bu proje için bir araya getirdiğimiz 6 kişilik Danışma Kurulu’ndan geldi.
15 bölümün içeriğini feminist hukuk teorisi ve Nazi dönemi hukuk uygulamalarını çalışan Ceren Akçabay, hukuk sosyolojisi ve insan hakları ile devlet kuramı çalışan hukukçu Kasım Akbaş, Altyazı Fasikül: Özgür Sinema projesinin yürütücüsü, sinema yazarı Senem Aytaç, nörobilim ve adalet ilişkisini araştıran hukukçu Ozan Erözden, psikososyal çalışmalar ile film sosyolojisi alanlarında çalışan Umut Tümay Arslan ve Osmanlı edebiyatları ile karşılaştırmalı edebiyatta uzmanlaşan Mehmet Fatih Uslu ile birlikte hazırladık. Halen Danışma Kurulu’muzla birlikte bölümler üzerine birlikte kafa yormaya devam ediyoruz.
Beş bölüm yayınlandı
Konukları neye göre belirlediniz ve şimdiye kadar kimleri konuk ettiniz?
Adalet sözcüğü ilk etapta pratikte hukuk uygulamalarını ve yargı sistemini çağrıştırıyor. Fakat bölümlerimizde sadece hukuk üzerinden ilerlemek niyetlerimiz açısından oldukça sınırlı kalacaktı.
Bu yüzden adaletin pratiği ile teorisini bir arada düşünmemizi sağlayacak çıkış noktaları ve konuklar belirlemeye özen gösterdik. Hukukun yanına başka disiplinler, başka açılar koyduğumuzda güzel cereyanlar da oldu.
Şimdiye kadar beş bölüm yayınladık. İlk bölümde felsefeci Nazile Kalaycı ve hukukçu Ertuğrul Uzun tragedyalardan yola çıkarak adalet ile hukukun ayrımı üzerine konuştular. Hem adaletin farklı anlamlarını hem imkansızlığını anlattılar. İkinci bölümde konuklar sosyal psikolog Melek Göregenli ve hukukçu Ozan Erözden adil olanın ne olduğuna nasıl karar verdiğimizi aktardı. Üçüncü bölümde, hukukçu Cansu Muratoğlu, karşılaştırmalı edebiyat alanından Merve Şen ve kültürel çalışmalardan Emre Koyuncu, adalet kurgularımızın tarihsel olarak insan-olmayanı nasıl dışladığını aktarırken insan sonrası teorinin açtığı kapıları anlattılar. “Hafızayla tanıklık” başlıklı dördüncü bölümde avukat Fethiye Çetin, antropolog Adnan Çelik ve Hafıza Merkezi kurucularından akademisyen Özgür Sevgi Göral konuk oldu.Birlikte hatırlamanın bugüne yansımalarını 1915 Ermeni Soykırımı ve yıkılan heykeller üzerinden konuştuk. Beşinci bölümde de bu konuyu bugüne tanık olmakla devam ettirdik. Türkiye sinemasını çıkış noktası aldığımız bölümde psikiyatr Cem Kaptanoğlu, sinema yazarı Senem Aytaç ve yönetmen akademisyen Emin Alper ile tanıklığa eşlik eden suskunluğu konuştuk.
Bundan sonra kimleri dinleyeceğiz?
Hâlâ üretim aşamasında olduğumuz için ne desek yanlış çıkabilir. Ama ele almak istediğimiz konular arasında ölüm, suç ve ceza, müzik gibi başlıklar var.
“Osman bey henüz Adalet Atlası’nı dinleyemedi”
Siz Osman Kavala ile tanış mıydınız? Onun tutukluluğuna ilişkin ne söylemek istersiniz?
Osman Kavala üç yılı aşkın süredir haksız ve hukuksuz olarak tutuklu. Başına gelenler, ülkedeki hukuksuzluğun sıradanlaşmasının en çarpıcı örneklerinden biri.
Ama onun başına gelenlere tanık oldukça hukuksuzluğun da biçim değiştirdiğini görüyoruz. Eski bildik kötülüklere artık yeni sürpriz kötülükler eşlik ediyor. İktidar ile yargı ilişkisindeki dönüşümü canlı canlı izliyoruz.
Bu koşullara rağmen Anadolu Kültür ekibi olarak, öncesinde olduğu gibi yürüttüğümüz her çalışmada kendisiyle birlikte düşünmeye, birlikte fikir üretmeye devam ediyoruz.
Adalet Atlası’nın da hem fikren ortaya çıkışında hem geliştirilmesinde Osman Bey’in büyük katkıları oldu. Ama bize direkt katkısının yanı sıra kendisinin her daim yapıcı ve umut dolu tavrını, diyalog yolları açan, birlikte düşünmeye teşvik eden tutumunu önemsiyoruz. En korkunç adaletsizliklerin dahi uzun vadede tekrar etmemesini ancak böyle mümkün kılabileceğimize dair inancı, Adalet Atlası dâhil Anadolu Kültür’ün her projesinde kendisini gösteriyor.
Öte yandan, üç yıldır her ne kadar imkânların el verdiği ölçüde birlikte çalışmaya devam etsek de kendisinin etkinliklerimizde aramızda olamaması, gerçekleşmesine büyük heyecan duyduğu sergilerimizi görememesi, açılışlarımıza katılamaması; yani emeği geçen onlarca işi hakkıyla deneyimleyememesi içimizi burkmaya devam ediyor. Osman Bey maalesef Adalet Atlası’nı da henüz dinleyemedi. Umuyoruz ki bir an önce içinde bulunduğumuz bu utanç verici durum sona erecek ve yeniden kendisiyle yan yana çalışmaya devam edeceğiz.
“Geri bildirimlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz”
Son olarak ne eklemek istersiniz?
Adalet Atlası, temel olarak podcast mecralarından dinleyicilere ulaşıyor. Fakat bölümlerde bahsedilen mevzulara dair kayıtlarımızı aşan geniş bir okuma ve izleme listesi hazırlıyoruz. Konukların önerileriyle hazırladığımız bu listelerle, üzerine eğildiğimiz konulara dair uzun vadeli bir kaynakça bırakmayı hedefliyoruz. Dinleyiciler bu kaynak listelere Anadolu Kültür’ün web sitesi üzerinden erişebilirler.
Bir de şunu ekleyelim; dinleyicilerden aldığımız geribildirimleri çok önemsiyoruz. Bu sebeple dinleyenlerin görüş, yorum ve önerilerini sosyal medya hesaplarımızdan bize yazabileceğini bu vesileyle hatırlatmak isteriz.
TIKLAYIN - Tüm bölümleri dinleyin
Yeni bölümlere ne zaman, nasıl ulaşabilirsiniz? Her Perşembe, Adalet Atlası'nın yeni bir bölümü podcast mecralarında yayına giriyor. Spotify ve Apple Podcasts gibi platformların yanı sıra dinleyiciler, Anadolu Kültür'ün internet sitesinden ve Adalet Atlası'nın sosyal medya hesaplarından içeriğe ulaşabilir. Konulara dair daha fazlasına erişmek isteyen dinleyiciler için, konukların konuya dair önerdiği filmler ve okumalar sosyal medya hesaplarından ayrıca (Twitter, Facebook, Instagram) paylaşılıyor. Yeni bölümü Adalet Atlası'nın podcast hesaplarından dinleyebilir, bölümlerden haberdar olmak için sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz. Projeye ve bölümlere dair ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. |
(EMK)