Türkiye İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-İş), temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine olan yansımasını vurgulamak amacıyla her ay “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması” yayınlıyor.
Yoksulluk sınırı 6 bin 705 TL
Ağustos ayı raporu şöyle;
* "Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6.705,94 TL,
* "Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.058,72 TL,
* "Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2.540,97 TL.
* Yılbaşından bu yana geçen sekiz ayda ailenin mutfak harcamasındaki artış tutarı 118 TL’ye ulaştı.
* Sebze ve meyve fiyatları mutfak harcamasında bu ay da bir rahatlama sağladı ve diğer gıda fiyatlarındaki artışı kısmen karşıladı. Ancak pazar esnafı bu gerilemenin geçici olduğunu, tarlada ürünün azaldığını ve bu olumsuzluğun önümüzdeki ay fiyatlara yansıyacağını belirtti.
Rapordaki verileri, İstanbul'da yurttaşlara sorduk.
"Sebzeyi, meyveyi çürük alabiliyoruz"
* Gamze Aydınol, atama bekleyen bir öğretmen: “Açlık sınırı, asgari ücretin (2 bin 20 TL) çok çok üzerinde. Türk - İş’in açıkladığı yoksulluk sınırına göre, Türkiye’deki herkes yoksul. Kimsenin evine 6 bin 700 TL girmiyor. Bir çalışan en fazla 2 bin, 2 bin 500 TL alabiliyor.
"Türkiye’de enflasyon yüzde 100 bile diyebilirim. Çok açık söylüyorum bunu. Türk-İş raporunda sebze ve meyvelerin düştüğünü söylüyor. Bizimle beraber bir pazara çıksın. Bizleri sebzeyi, meyveyi çürük alabiliyoruz ancak. Her şey çok pahalı.”
"Zamları durdursunlar"
* İstiklal Caddesi’nde çanta satan Volkan Kalkan: “Zamlar artık durdurulmalı. Eğitim, sağlık, gıda gibi bir giderlerimiz var. Sene sonu geliyor, asgari ücrete en fazla 200 lira bir zam yapılacak. Bu sene seçim de yok. En fazla bu kadar zam yapılır. Patronlar ile devlet anlaşıyor. Enflasyona gelince geçen sene çok daha kötüydü. Bu sene sebze, meyve fiyatları biraz daha iyi geçen seneye göre. Ülke şartları böyle maalesef. Alıştık artık bu şartlara”
"Öğle yemeği yemediğim gün oluyor"
* İnşaat işçisi Aytaç Kandemir: “Bir insanın ailesi ile birlikte rahatça yaşayabilmesi için 6 binin liranın üzerinde bir maaşa ihtiyacı var. Bunun aşağısında maaş alanlar aç. Ben bazen öğlen yemeğini bile yiyemiyorum. Mecburiyetten. Ben ailemi düşündüğüm için kendi ihtiyaçlarımı kısıtlıyorum.
Enflasyon yüzde 50 seviyelerinde bence. Ben eskiden haftada 200 lira pazara harcıyordum ve çoğu ihtiyacımı da karşılıyordu bu miktar. Ama artık 400 lira bile yetmiyor. Şuan herkes biriktirdiğini harcıyor. Birikimlerimiz de bitiyor, o da bitince aç ve sefil gezeceğiz.”
"Herkes kaçmak istiyor şuan ülkeden"
* Taksim'de çay ocağı işleten Şükran Demir: Gelirler giderleri karşılamıyor artık. İnsanlar gergin, sebebi ekonomik. Eskiden çay ocağım dopdoluydu. Şimdi görüyorsunuz, saat öğleden sonra 3 oldu, bomboş. Sabahtan beri 20-30 lira kazandım, düşünün yani.
Pazarlar da çok pahalı. Herkes yoksulluk sınırının altında bu ülkede. Başımızdakilerin umrunda mı sanki? Onlar Meclis’te maaşlarına zam yapmakla meşgul. Düzeleceğine dair tek bir umudum yok. Herkes kaçmak istiyor ülkeden.” (BA/DB)
* Fotoğraf: AA - Arşiv