Hükümetin "milli birlik ve kardeşlik projesi" veya "demokratik açılım" diye adlandırdığı süreçle ilgili basın toplantısı yapan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, sürece devam etme kararı aldıklarını duyurdu.
"Atacağımız adımlar dünkü toplantıda Başbakan tarafından teyit edildi" diyen Atalay, "Projenin amacı terörü ve onun beslendiği olumsuz zemini ortadan kaldırmak. 'Tasfiye' kavramı kullanılıyor bazı kesimlerce. Doğrudur, terörü tasfiye etmek için uğraşıyoruz. Amacımız o" diye konuştu.
Atalay, hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı adasındaki yeni F tipi cezaevinde koşullarının kötüleştiğini açıklamasıyla başlayan ve Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) 10 Aralık'ta Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasıyla devam eden gösterilerle ilgili, 20 Kasım'dan beri 1.562 kişinin gözaltın alındığını, 363'ünü de tutuklandığını bildirdi.
Atalay'ın konuşmasından bazı bölümler şöyle.
Gösteriler: Son günlerde çeşitli bahanelerle huzuru bozmayı amaçlayan kanunsuz sokak eylemleri sergilenmeye çalışılıyor.
Demokratik rejimlerde şiddet hak arama yöntemi olarak kabul edilemez. Bu olayların varlıklarını teröre borçlu olanlarca desteklendiğini biliyoruz. Kurusıkı tabancaları birilerinin eline tutuşturup provokasyon peşinde olanları biliyoruz. Çocukların bir eline para diğer eline taş tutuşturanları da biliyoruz.
Güvenlik güçleri olaylara müdahale ederken azami hassasiyeti gösteriyor. Yasadışı şiddete başvuranlar hakkında işlemler yapılmaktadır.
Her olay, basının abartılı olarak da gösterdiği bütün olaylar, tarafımızdan tek tek analiz edilmekte, kimin kim olduğu neyi niçin yaptığı, arkasında kim olduğu iyi bilinmektedir.
Açılımın iki unsuru: Çalışmamızın içeriğinin bilinmediğine dair sözlere hayret ediyorum. TBMM'de iki oturum yaptık. Ne yaptığımız, yapacağımızı anlattık. Kısa orta uzun vadeli çalışmalarımızdan bahsettik.
Bu çalışmanın özü iki hususa dayanır:
1. Terörü tasfiye etmek.
2. Demokratik standardımızı yükseltmek.
Her düşüncenin rahatça yaşadığı ortanı oluşturmak ama terörü de tasfiye etmek. Kutuplaşma ve ayrışmaya neden olabilecek istismar kaynaklarını kurutmak için çabalıyoruz.
Terörle mücadelede ivme kaybı yok: Terörle mücadelede güvenlik güçlerimize her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Askerle, polisle özverili çalışma sürdürülüyor. Bunda ivme kaybı yok, olmayacak. [Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bugünkü konuşmasını gazetecilerin sorması üzerine] Dinledim. normal bir konuşmadır. Benim söylediğim hassasiyetleri dile getirdi. Hepimiz yakın işbirliği, çalışma içindeyiz terörle ilgili. Tereddüt yok. O da hassasiyetlerini dile getirmiş oldu.
Kamu güvenliği müsteşarlığı: TBMM gündeminde olan, bakanlığımızın gönderdiği "kamu güvenliği müsteşarlığı"nın bir an önce yasalaşması kararını aldık.
Müsteşarlığın kurulması çalışmalarımızı kolaylaştıracaktır. Kadrosu 100'ü bile bulmuyor. Tecrübeli kişilerden oluşuyor. Özellikle terör analizi veya uzmanlığı konusunda. Yapacağı, koordinasyondur. Türkiye'de bu konularla ilgili kurumların en üst düzeyde bir araya getirilmesi, istihbaratın koordinasyonu. Geçen haziranda Meclis'e gönderdik. Ama TBMM takvimi parti gruplarının öncelik vermesiyle belirleniyor. Bir an önce gündeme alınmasını bekliyorum. Komisyondan geçti. Hiçbir parti karşı çıkmadı. Yerini bile kiraladık. TOBB orayı boşalttı. Her şeyimiz hazır.
Üçlü mekanizma: Dışişleri Bakanı'yla cumartesi görüşeceğiz. Pazar ve pazartesi günü üçlü mekanizma toplantısı var. Üçlü mekanizmanı konusu tamamen Irak topraklarından Türkiye'ye intikal eden terörün önlenmesiyle ilgilidir.
Herkese daha fazla demokrasi, özgürlük: Türkiye'nin her köşesinde kimliği, etnik kökeni ne olursa olsun, herkesin özgür, demokratik, müreffeh yaşaması için gayret gösteriyoruz. Herkes için daha fazla demokrasi, özgürlük diyoruz.
Amacımız tüm farklılıklarımızla saygı ve hoşgörü içinde yaşamamızın önündeki engelleri kaldırmak. Terör ve şiddet bu engellerin başında geliyor. Şiddetin konuştuğu yerde düşünce ve söz susar. Biz şiddetin değil sözün hakim olmasını istiyoruz.
Temel amaç terörü tasfiye. Şiddete ve teröre başvurmadan her türlü düşüncenin serbestçe ifade edilebildiği ve örgütlenebildiği ortamın varlığı için uğraşıyoruz.
Şiddet olayları baltalamak için: Ama birileri serbestçe tartışma ortamından bile rahatsız oldu. Varlıklarını ve geleceklerini terörde görenler, demokratik standartların yükselmesinden rahatsız olanlar süreci baltalamak için şiddete başvurdu. Son şiddet olaylarının süreci balatalamak için olduğu açık.
Sağduyu çağrısı: Milletimiz bu tür kirli tezgahları boşa çıkartacak basiret ve ferasete sahip. Hesaba katmadıkları bir gerçek var. Bu milletin hamuru kardeşlik mayasıyla yoğurulmuştur. Her türlü karanlık oyunu boşa çıkarmış bir milletimiz var. Vatandaşlarımızın tahrikler karşısındaki sağduyulu duruşunu önemle istiyoruz bunu bekliyoruz. Güvenlik güçleri her türlü yasadışı olayla mücadele edebilecek güçtedir.
Şiddet olayları ve zorbalıklar karşısında duyarlı, sağduyulu tavrımızı devam ettirelim. Çocuklarımızın yarınını karartmayalım. Ana babalarına, akrabalarına çağrıda bulunuyorum: Bunlar bizim geleceğimiz. Çocuklarımızı terörün içinde, hayatlarını karatacak eylemlerden alıkoyalım.
Muhalefete eleştiri: Terörle mücadele milli bir meseledir. Küçük hesaplara kurban edilemeyecek kadar ciddi bir iştir. Bir toplumun tamamını ilgilendiren sorunda herkesin üzerine düşeni yapması gerek. İktidarı, muhalefeti, aydını, medya mensubu, işçisi, işvereniyle. Kısacası herkesin.
Bugün sorumlu bir muhalefet ihtiyacı kendini daha fazla hissettiriyor. Hiçbir katkı vermeyen, sürekli ayrışma söylemi içinde olan bir muhalefet var. Biz sürekli kardeşlik diyoruz. Onlar sürekli ayrışmadan söz ediyor.
Medyaya uyarı: Medyaya da büyük görev düşüyor. Elbete terör ve şiddet olaylarını aktarmak göreviniz. Toplumu infiale sürükleyecek, olayları olduğundan büyük gösterecek yaklaşımlardan kaçınmak gerek. Bu konuda ayrıca bazı görüşmelerde bulunuyoruz. Yanlış abartılı haber olmasını istemiyoruz. Bu bize vatandaşlarımız tarafından iletiliyor. Bu olayların olduğu yerlerde "Küçük olay oldu, o kadar abartılı verildi ki, biz bile şaşırdık" diyorlar. Ama İstanbul'daki olayı [Dolapdere'yi kast ediyor] sanki bütün İstanbul bununla çalkalanıyor gibi vermek sorunlu. Gerçek haberi versinler, sınırlarını, süresini, ona itirazımız yok. (TK)