Hasan Kaçar Metris R Tipi Cezaevi'nde yatıyor, ankilozon spondilit (eklem hastalığı) ve crohn (kronik bağırsak hastalığı) hastası.
Kaçar'ın kardeşi Ayşe Çetindaş, Adli Tıp'tan gelen iki rapor sonucunun da hastanede yer yok gerekçesi olduğunu ve bir dahaki Adli Tıp'tan gelecek rapor sonucunun 10 Ocak 2014'de açıklanacağını, ancak bu sürenin kardeşi için çok riskli olduğunu söylüyor.
Kaçar PKK davasından 10 yıl önce müebbet hapse mahkum edildi, 29 yaşında, 75 kilodan 42 kiloyo düşmüş. Ayşe Çetindaş, kardeşinin cezaevi koşullarına, Adli Tıp'tan gelecek üçüncü raporun sonuçlarına daha fazla dayanamayacağını düşünüyor.
Kardeşi anlatıyor
Çetindaş iki gün önce cezaevinde ziyaret ettiği kardeşinin başını hiç oynatamadığını, eskiye göre çok daha kötü, halsiz olduğunu, zayıfladığını anlatıyor.
"Görüşten hemen sonra hastaneye kaldırdılar. Yetkililere ‘Ne oluyor’ diye sorunca, iki gün önce kardeşimin kan tahlili sonuçlarının geldiğini, değerlerinin iyi olmadığını ve hayati risk taşıdığını söylediler.
‘Neden aynı gün götürmediniz de şimdi apar topar götürüyorsunuz’ diye sorunca ‘O gün kardeşinizi götürecek boşta asker yoktu’ cevabını aldım.
''Bu kadar acil durumu olan bir hastaya bu muameleyi yaptıklarına inanmıyorum. Hasan'ı Cerrahpaşa Hastanesi'ne götüreceklerini söylediler, hemen gittim hastaneye, oraya yatırılmadığını öğrendim. Cezaevini aradım, hastane ismi vermediler. ‘Cezaevine en yakın hastane hangisi ise ona yatırmışlardır’ deyip, kapadılar telefonu.
''Biraz daha bekledim, daha sonra tekrar aradım. ‘Kardeşiniz cezaevine tekrar getirildi’ dediler. Durumu çok acil olan bir hastayı apar topar hastaneye kaldırıp, aradan bir saat geçtikten sonra tekrar cezaevine getirmelerini gerçekten anlamıyorum. Kardeşimi göz göre göre ölüme götürüyorlar."
"Serumla besleniyor"
Çetindaş sağlık sektöründe 17 yıldır çalıştığın, kardeşinin hastalıklarının ciddiyetini ve riskini çok iyi bildiğini söylüyor.
"Hasan'ın hastalığı geçici değil, ölümcül ve çok ağır. Doktorları, hastalığının son aşamaya geldiğini, bir an önce ameliyat (ileostomi) gerektiğini ve aldığı ilaçlar ağır olduğu için komplikasyonları yönünden yakın takipte olması gerektiğini söylüyor.
''Cezaevinde bu mümkün değil. Tekerlekli sandalyede yaşayan, serumla beslenen, 75 kilodan 42 kiloya düşen bir crohn hastası nasıl olur da kendine bakabilir?
''Hasan'ı siyasi bir hükümlü olarak değil, bakıma ihtiyacı olan biri olarak görmek gerekiyor. Artık Adli Tıp raporlarından umutlu değiliz, biliyorum ki üçüncü raporda da sonuç aynı olur. Ya da kardeşimi kaybederiz. Sonra da olumlu rapor gelir.''
14 mahpus rapor beklerken...
İnsan Hakları Derneği'nden Sevim Kalman’ın açıklamasına göre; Adli Tıp Kurumu 10 kişiden birisine rapor vermiş, Adalet Bakanlığı'na ve infaz savcılıklarına rapor için başvuran 460 kişiden 417'sinin talebi reddedilmiş. 14 hasta hükümlü rapor beklerken yaşamını yitirmiş. Hapishanelerdeki 544 hasta mahpustan 163'ünün durumu Kaçar gibi ağır.(ZY/HK)