Feklsefeci Oruç Aruoba, Açık Radyo'nun dinleyici deste projesi için yaptıkları özel yayında, bunları söylüyor ve ekliyordu: "Açık Radyo on yıldır bunu yapmaya çalışıyor."
İstanbul'daki Açık Radyo 94.9, on yıldır yayında; üç yıldırsa bağımsızlığı sürdürebilmenin Türkiye için yeni bir yolunu keşfetti: Dinleyicileriyle dayanışma.
Haligua: Hemfikir olmadığımızı söyleyebilmek için bir mecraya ihtiyaç var
Dinleyici destek projesi, dinleyicilerinin yarım saatlik ve bir saatlik yayın bölümlerine sponsor olması yöntemine dayanıyor. Yarım saat için 50 YTL, bir saat içinse 100 YTL ödüyorsunuz. Destek olduğunuz dilimi siz de seçebilirsiniz veya bunu radyonun tercihine bırakabilirsiniz. Her yayın diliminde, radyo destekçilerinin adlarını da anons ediyor.
Radyodan Avi Haligua, bu dayanışmanın bağımsız medyanın sürdürülebilirliği için vazgeçilmez olduğunu söylüyor ve açıklıyor:
"İki gün önceki Radikal gazetesinde, Abdullah Gül, 'Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek ' diyordu. İşte bununla hemfikir olmadığımızı söyleyebilmek için bağımsız bir mecraya ihtiyaç var.
Bir de, konuşabilmek için bir mecraya ihtiyacımız var. Doğrudan iletişim kurabileceğimiz, sürekliliğini sağlayabileceğimiz bir mecra olmalı bu. Uzun vadede amacımız, dinleyicilerinin ve programcılarının desteklediği bir kamu radyosu haline gelmek."
Bu planın programcı ayağı çoktan rayına oturmuş durumda. Açık Radyo'nun programcıları, yayının başlangıcından bu yana, para almadan gönüllü olarak program hazırlıyorlar.
İnsanlar dayanışma ihtiyacının farkında
Projeye üç yıl önce gelen ilk tepkileri "radyo batıyor kaygısı" olarak özetliyor Haligua.
"İkinci yılsa, bir tür 'Artık kabak tadı verdiniz' tepkileri de gelmişti. Ama bu yıl, dinleyiciler ne için destek istediğimizin, dayanışma ihtiyacının farkındalar.
"Esas olan dayanışma. Mali olarak her şey tıkırında gidiyor olsa bile, Her şey tıkırında gidiyor olsa bile, biz temel mantık olarak, Açık Radyo'nun dinleyicilerinden beslenen bir radyo olmasını tercih ediyoruz."
Mali olarak her şey tıkırında gitmiyor. Aslına bakarsanız, dinleyici desteği, radyonun mali açığını da karşılıyor değil.
"Ortalama aylık gelirimiz 78 bin YTL" diyor Haligua; "ortalama açığımız da 12 bin YTL. Destek bu açığı kapatmaya yetmiyor."
Çünkü radyonun zihin tiyatrosunun perde arkasında, sürekli yenilenmesi gereken cihazlar, kiralar, çalışanlarının ücretleri var.
Haligua, dinleyici destek projesinin olumlu yanlarından birine daha değiniyor: Şeffaflık.
"Her şeyden önce bu para iyi bir yere gidiyor ve her kuruş nereye gittiği biliniyor."
Bu yılki proje için özel bir program yapan Okan Bayülgen, Açık Radyo'nun hiç beklemediğimiz, hatta belki de duymak istemediğimiz şarkılara yer veren, sözleri dillendiren bir yer olduğunu söylemiş ve eklemişti: "Zaten bu yüzden değerli. Bunun sürmesi gerek."
Aşırma bir metaforla bir neden de ben ekleyeyim. Bu fareler kentinde, bize kırlangıç uçuşları sağlayacak bir hava deliği Açık Radyo. Hep birlikte açık tutmak gerek. Her sabah "Merhaba Kainat" diyebilelim, radyonun kendisini dönüştürebilelim diye... (TK)
* Açık Radyo'ya destek vermek için iki yol var:
1. 0212 343 41 41 numaralı telefon. Gönüllüler sizi yönlendiriyor.
İyi haber, kredi kartı bilgileriniz tutulmuyor.
* Radyo, Marmara bölgesinde, FM frekansı 94.9'dan dinlenebiliyor. Digiturk sistemindeyse 406'dan. Ayrıca İnterne üzerinden canlı yayını dinlemek de mümkün.