Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ağrı Belediyesi Eşbaşkanıyken tutuklanıp hapse mahkum edilen Mukaddes Kubilay, şartlı tahliye süresi dolmasına rağmen tahliye edilmedi.
Sincan Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, tahliyesinin ertelenmesine gerekçe olarak, “diğer hükümlülerin aileleri ile selamlaşması nedeni olumsuz davranışa yönelik gruplaşmaya neden olmasını” gösterdi.
Avukatı Nuray Özdoğan bianet’e yaptığı açıklamada, “Yıllardır cezaevinde açık görüşte insanlar selamlaşır. 2022 yılında selamlaşma, ceza sebebi oldu” dedi.
Hükümlülerin her türlü hak taleplerinin disiplin cezası ile sonuçlandığını da ekledi. Bu disiplin cezaları da şartlı tahliyelerde, infaz erteleme gerekçesi yapılıyor. Ancak Kubilay, hakkında böyle bir disiplin cezası da olmamasına rağmen tahliye edilmedi.
Avukat Özdoğan, tahliyenin bu gerekçeyle 6 ay ertelenmesini şöyle değerlendirdi:
“Adli suçlardan mahkum olanlar hakkında şartsız uygulanan tahliyeler (ki COVID-19 düzenlemesi ile binlerce adli mahkumun denetimli serbestlik hakkı devam ediyor), siyasi faaliyetleri nedeni ile yargılanıp ceza alan tutuklu ve hükümlülerle ilgili farklı şekilde uygulanıyor. Siyasi hükümlülere yönelik bu uygulamalar insanlık onuruna aykırı.”
Şartlı tahliye nasıl reddedildi?
Ankara’daki Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde hükümlü bulunan siyasetçi Mukaddes Kubilay’ın 4 Ağustos 2022’de tahliye olması gerekiyordu.
Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu, 11 Mayıs 2022 tarihli kararında, Kubilay’ın “dönem puanının 25 olduğu, eşik puanı aşamadığı, örgütle bağının kopmadığı, tarafsız ve bağımsız olduğuna dair beyanının olmadığı, işlediği suçtan dolayı pişmanlık göstermediği” gibi gerekçelerle iyi halli olmadığına karar verdi.
İnfaz hakimliği ise hükümlünün puanının hangi sebeple kesildiğinin açıklanmadığı ve sebebinin belirtilmediği gerekçesi ile kararı kaldırdı. Ancak cezaevi savcısının itirazı üzerine Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesi İdare ve Gözlem Kurulu kararını 27 Temmuz 2022’de onadı ve şartlı tahliye hakkını kullanamayacağına hükmetti.
İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı 28 Temmuz 2022 tarih ve 2022/2702 karar nolu yeni kararı ile Kubilay’ın “iyi halli olmadığına, koşullu salıverilmesinin uygun olmadığına” karar verdi.
“Pişmanlık beyanı” isteniyor
Bu yeni kararın gerekçesinde, Kubilay’ın mülakata çağrıldığı ama gelmediği iddiası oluşturdu.
Avukat Özdoğan ise 5275 sayılı İnfaz Kanunu 89. Maddesinde koşullu salıverme koşulları arasında mülakatın yer almadığını ifade etti:
“Hükümlüler mülakat adı altında idare tarafında yalnız şekilde sorgulandıklarını, pişmanlık beyanlarının alınmaya çalışıldığını, siyasi görüşlerinden vazgeçip vazgeçmedikleri, yargılandıkları örgütlere dair kişisel kanaatlerinin sorulduğunu aktarıyor. Onur kırıcı bu mülakatlardaki hukuk dışı sorgudaki sorulara itiraz edenlerin ‘’iyi halli ‘’olmadıklarına karar veriliyor.”
“Hiçbir zaman slogan atmadı”
İdare ve Gözlem Kurulu’nun ret gerekçeleri arasında, 1 ve 22 Temmuz’daki açık görüşlerde hükümlülerin, diğer hükümlülerin aileleri ile selamlaşması nedeni olumsuz davranışa yönelik gruplaşmaya neden olduğu iddiası yer aldı.
Bir de Kubilay’ın 6 Haziran 2022’de slogan attığı iddia edildi. Avukat Özdoğan ise Kubilay’ın bu iddiayı kabul etmediğini belirtti: “Kamera kayıtlarından da rahatlıkla anlaşılabilecekken tahliye tarihinde yakın verilen gerçekliğe aykırı bu cezalarla müvekkilin tahliyesi engellenmeye çalışılıyor. Ki cezaevi Anayasa Mahkemesi kararı gereği cezaevi güvenliğini ihlal etmediği sürece slogan atmak ceza sebebi olamaz.”
Avukat Özdoğan, “Kurul, disiplin kurulu karar numarasını kararında bildirmedi. Bu nedenle denetlemek mümkün olmamakla birlikte Kubilay hiçbir zaman slogan atmadı” dedi.
Avukat Özdoğan ayrıca, “Kubilay hakkındaki iyi hal değerlendirmesi ve koşullu salıverilme kararının 5237 sayılı Ceza Kanunu 7. Maddesine göre, suç tarihi olan 8 Eylül 2015 tarihinde yürürlükte olan Ceza İnfaz Kanununa göre yapılması gerekirken 2020 yılında yapılan değişikliğe göre, hukuka aykırı bir biçimde yetkileri genişletilen İdare ve Gözlem Kurulu’nun iyi hal değerlendirmesi esas alındı, kanunilik ilkesi ihlal edildi” diye konuştu.
İyi Hal Kurulu ve infaz erteleme |
7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâlin belirlenmesi” başlıklı 89. maddesinde yapılan değişiklik, 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Buna göre oluşturulan İyi Hal Kurulu’nda, savcı ve hapishane görevlileri, mahpusun şartlı tahliye tarihi öncesinde rapor hazırlıyor ve değerlendirmede bulunuyor. Siyasi mahpuslarda, “pişmanlık”, “itirafçılık” gibi kriterler de değerlendirmeye alınıyor. Kurulda baro görevlisi veya hükümlünün avukatı bulunamıyor. Bu süreç iki kez uygulanabiliyor ve her seferinde 6 ay olmak üzere şartlı tahliye tarihi 1 yıla kadar ertelenebiliyor. |
Dava süreci
Daha önce de ifade vermeye gittiği halde, 22 Aralık 2016’da kızının evine düzenlenen baskında gözaltına alındı, 26 Aralık 2016’da tutuklandı. 1 Mart 2017’de de eşbaşkanı olduğu belediyeye kayyım atandı. İlk duruşması 25 Nisan 2017’de yapıldı.
Hakkındaki suçlamalar parti adına katıldığı etkinlikler, basın açıklamaları, belediye faaliyetleri, cenaze törenlerine katılımıydı. Ev baskınında el konulan kitapları, bir yasaklama kararı olmamasına rağmen delil sayıldı.
Ayrıca Mukaddes Kubilay ve avukatının haberdar edilmediği bir duruşmada, gizli bir tanık ifadesi alındı ve bu ifade de deliller arasına girdi.
Mahkeme 16 Şubat 2018 tarihindeki kararında, TCK’nın 314/2 maddesi uyarınca “Silahlı Terör Örgütü Üyelik” ve “terör örgütü propagandası” suçlarından toplam 8 yıl 6 ay 15 gün hapse hükmetti. Erzurum Bölge Adliye mahkemesi ve Yargıtay cezayı onadı.
Cezanın 1 yıl 15 gün olan kısmı sonradan yapılan yasal düzenleme nedeni ile Yargıtay incelemesinde. Hapis cezasının 7 yıl 6 aylık kısmı nedeniyle, Ankara Sincan cezaevinde diğer HDP’li kadın belediye başkanları ile birlikte hükümlü bulunuyor.
Mukaddes Kubilay hakkında
1990 yılından itibaren kadın kimliği ile aktif siyaset yürütüyor. 1999’da Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde belediye başkan adayı oldu, HADEP’den seçilen ilk üç kadın belediye başkanından biri.
2004 yılında partinin önseçiminde 8 erkek adaya karşı ön seçimi kazandı ve girdiği belediye seçimlerinde yüksek bir oy oranı ile yeniden belediye başkanı seçildi. 2009 yılında görevi sona erdi.
1 Haziran 2014 seçimlerinde BDP Ağrı Belediye Başkanlığı’nı BDP kazandı. Sırrı Sakık ile birlikte belediye eş başkanlığı görevini yürüttü. (30 Mart 2014 seçim sonuçlarına AKP tarafından itiraz edilmiş, oylar 8 kez sayılmış, sonuçlar değişmeyince seçimlerin yeniden yapılmasına karar verilmişti. Bu sefer daha yüksek oy ile belediye başkanlığını BDP kazanmıştı.)
Belediye başkanlığı döneminde Kadın Çalışma Birimleri kurarak kadınların belediye yönetiminde etkin olmasını sağladı Görevden alınıp belediyeye kayyım atandığında kayyımın ilk icraatı bu birimleri kapatmak oldu. (AS)