Organize suç örgütü lideri.
Uyuşturucu kaçakçılığı, kontrgerilla faaliyetleri ve derin devlet bağlantılarıyla anılan Çatlı, Türkiye yakın tarihinin en tartışmalı figürlerinden biri olarak bilinir.
1977’de Ankara Ülkü Ocakları İl Başkanı, 1978’de ise Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.
Siyasi cinayetlerden bombalamalara, insan kaçırma ve alıkoymadan silahlı saldırılara kadar birçok olaya karıştığı iddia edildi.
1978’de Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bedrettin Cömert’in öldürülmesiyle bağlantılı olarak hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve 23 Ağustos 1978’de Sakarya’da tutuklandı; ancak kısa süre sonra serbest bırakıldı.
9 Ekim 1978’de Ankara’nın Bahçelievler semtindeki 7 TİP’li öğrencinin öldürülmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olduğu iddialarına ilişkin tutuklama kararı olayın üzerinden 4 yıl, 4 ay geçmesinden sonra gerçekleştirilebildi. Bahçelievler Katliamı’nda suç ortakları ile birlikte 7 kişiyi öldürmek, yasa dışı örgüt kurmak, patlayıcı madde kullanmak ve 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçlarından Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından tutuklama ve uluslararası seviyede aranması için Kırmızı Bülten çıkarma kararları 1982’de alındı.
1979 yılında gazeteci Abdi İpekçi'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Mehmet Ali Ağca'nın hapishaneden kaçırılmasında rol oynadığı iddia edildi.
MİT bağlantısı
12 Eylül Askerî Darbesi’nin ardından yurt dışına çıktı ve Bulgaristan, Avusturya, İsviçre ve Fransa gibi ülkelerde yaşadı.
22 Ekim 1983’te Paris’te Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile temas kurduğu, yıllar sonra ortaya çıkan belgelerle doğrulandı.
22 Ekim 1984’te Fransa’da yakalandı ve 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı; ancak 21 Mart 1990’da İsviçre’nin Bostadel Cezaevi’nden firar etti.
1993’te sahte pasaportla Türkiye’ye döndü ve kısa süreli bir gözaltının ardından serbest bırakıldı.
1 Şubat 1979’da Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin öldürülmesi ve 13 Mayıs 1981’de Papa II. Jean Paul’a düzenlenen silahlı suikastta da adı geçti.
3 Kasım 1996’da Balıkesir’in Susurluk ilçesinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti.

ANKARA JİTEM DAVASI
Sağlar: Susurluk Raporunun “Devlet Sırrı” Bölümünde İnfazlar Anlatılıyordu
İlk anda sıradan bir trafik kazası gibi görünen olay, araçtaki kişilerin kimlikleri öğrenilince devlet, mafya ve siyaset arasındaki karanlık ilişkileri ortaya çıkardığı için tarihe “Susurluk Kazası” olarak geçti. Mercedes’te, 12 Eylül öncesinde pek çok siyasi cinayet ve saldırının faili olarak aranan Abdullah Çatlı, onu aramakla görevli dönemin İstanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü (öncesinde İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı) Hüseyin Kocadağ ve dönemin DYP milletvekili Sedat Bucak bulunuyordu. Bucak kazadan yaralı kurtulurken, Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı ve Gonca Us hayatını kaybetti.
Kazanın ardından yeraltı dünyası, kontrgerilla yapılanmaları, devlet içi klikler ve Kürt iş insanlarına yönelik faili meçhul cinayetler gibi birçok olayla bağlantılı isimler gündeme geldi. Ortaya çıkan ilişkiler ağı, dönemin Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin’den onun emrindeki polis memurlarına kadar uzanıyordu. Tüm bu yapılanmanın ise dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a bağlı olduğu iddia edildi.
Çatlı’nın ölümünün suikast olabileceği yönünde iddialar ortaya atıldı, araçta fren arızası bulunması ve cesedinde boyun kırığı tespit edilmesi de bu şüpheleri güçlendirdi. Cenazesi Nevşehir’deki Nejdet Ersan Mezarlığı’na defnedildi.
1 Haziran 1956’da Nevşehir’de doğdu.
Kaynak: bianet, Yeni Akit. (TY)

