Wolfowitzin Türk kamuoyu ve hükümeti, Irakta olanı ve neler kaybettiğini anlamadı şeklindeki açıklaması karşısında, Barış Girişimi kurucularından eleştirmen Vecdi Sayar ise, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Türkiyeyi arka bahçesi olarak göremediği için Wolfowitz bu açıklamayı yapıyor dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Göksal Küçükali, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili ve parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Yakup Kepenek, Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel, Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu ve Barış Girişimi kurucularından eleştirmen Vecdi Sayarın görüşleri şöyle:
Açıklamada Meclis kararına saygı eksik
Yakup Kepenek: Meclis'in tezkereyi kabul etmemesini Türkiye açısından olumlu buluyorum. Wolfowitz'in açıklamalarında Meclis'in kararına saygı öğesi eksik. Türkiye'de demokratik süreçler işliyor ve Irak Savaşı konusunda Meclis'in kararlarına saygı göstermesi gerektiğini düşünüyorum.
Tezkerenin kabul edilmemesi, Türkiye'yi Avrupa'ya daha da yakınlaştırma yolunda olumlu sonuçlar çıkardı. Türkiye, Meclis bir karar almışken, hata yaptık diyemez.
"Meclis kararı hatalı denemez"
Göksal Küçükali: ABD, nasıl vatandaşlarını düşünüyorsa, Türkiye parlamenterleri de, birinci görevleri olarak ülkesinin insanlarına zarar gelmemesi için çalışır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) Irak Savaşı konusunda yaptığı bir hata yoktur. Tezkere konusunda doğru bir karar verdik ve bu kararımızın sonucu ileriki günlerde daha iyi anlaşılacak.
Wolfowitz, Meclis kararının hatalı olduğunu söylemeye hakkı yoktur. O zaman biz de ABD'nin Irak'a girmesinde alınan kararın hatalı olduğunu söyleyebiliriz. Bağımsız bir ülkeyiz ve Meclis'imiz istediği kararı alır.
ABD, kendi çıkarını düşünen bir ülkedir ve Türkiye de onun bu çıkarları içindedir, ilişkileri koparacağını zannetmiyorum. Tezkere tartışmalarında piyasaların çökeceği söylenmişti. Nasıl bu, doğru çıkmadıysa, şimdi de ekonomik açıdan bir tehdit yoktur.
"Tehdide karşı dik durmalıyız"
Levent Tüzel: Wolfowitz'in Türkiye'yi tehdit eder bir şekilde konuşmasına, bugüne kadar izlenen politikalar yol açtı. Eğer İran ve Suriye ile yakınlaşma olursa biz bunu benimsemeyiz yönündeki açıklama, Irak'ın başına gelen saldırının Türkiye'ye karşı da, kredi ve hibelerin geri çekilmesi dahil, farklı şekillerde olabileceğinin göstergesi.
ABD ile tüm bağları koparıp, bölge ülkeleriyle beraber, bu tür bir saldırgan, tehdit edici politikaya karşı dik durmamız gerekiyor. Yoksa ABD'nin bölgede değil, tüm dünyada fütursuzca yayılmasıyla karşılaşırız. Irak Savaşı'na gösterdiğimiz tepkiyi bu tür tutumlara da sürdürmeliyiz.
Üslerinize ihtiyacımız yok gibi, gerçekliği olmayan, haddini bildirme üslubunda açıklamalar, bir devletin onursuzca ayaklar altına alınmasıdır.
Tarihi ilişkilere sadık kalmama
Mehmet Abbasoğlu: Türkiye ABD ilişkilerinin tarihine baktığımızda, Kore Savaşı'ndan bu yana, savaş döneminde ilişkiler güçlüyken sonra değişebildiğini görüyoruz. ABD, Irak Savaşı'nda Türkiye'den istediği desteği bulamamasını, tarihi ilişkilere sadık kalmama olarak yorumlamış olabilir. Hem orduya hem de hükümete karşı eski düzeyde olmayan bu bakış, Türkiye'nin artık, bölge için bir model olarak görülmediğini de akla getiriyor.
"ABD şaşırmaya devam edecek"
Vecdi Sayar: Türkiye'nin yaptığı en doğru işlerden biri Irak savaşının dışında kalmak oldu. ABD, Türkiye'yi arka bahçesi olarak göremediği için, Wolfowitz böyle bir açıklama yapıyor. Richard Perle'in Türkiye'ye gelmesi de ABD'nin, ideolojisini kabul ettirmek istediğini gösteriyor.
Türkiye'de emperyalizme karşı güçlerin Irak Savaşı'na koyduğu tepkideki gibi, ABD daha çok şaşırmaya devam edecek. Türkiye'den yararlanmak için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar. Bu açıklama ve girişimlere, bölgedeki bütün güçlerle birlikte durulmalı.(ÖG/NK/BB)