New York merkezli Uluslar arası Gazetecileri Koruma Komitesi'ne (CPJ) açıklama yapan Oakland Polisi sözcüsü Roland Holmgren, sabah 7.30 sularında işine giderken Bailey'e yakın mesafeden ateş eden siyah giyimli saldırganın yaya olarak kaçtığını belirtti.
Polis, cinayet nedenini araştırıyor
Polis sözcüsü, soruşturmayı yürütenlerin saldırının bir "rastlantı" sonucu yaşandığına inanmadıklarını ve Bailey'in gazeteciliğiyle bağlantısını araştırdıklarını söyledi.
CPJ ise, Oakland yerel yetkililerinden soruşturmalarını hızlı ve kararlılıkla sürdürmelerini istedi.
San Fransisco Chronicle gazetesi, gazetenin Reklam Müdürü John Bowens'in, gazete çalışanlarının cinayetin neyin yol açtığı konusunda hiçbir fikirlerinin olmadığını söylediğini yazdı.
CPJ: Derin şaşkınlık yaşıyoruz
California'da televizyon ve basılı yayıncılık alanında deneyimli olan 58 yaşındaki Bailey, polis sözcüsünün verdiği bilgiye göre, camiasında saygı duyulan ve geçmişte de kent politikaları ve suçları konusunda hazırladığı dosyalarıyla biliniyordu.
Haberlere göre Bailey, daha önce de "Oakland Tribune" gazetesinde muhabir olarak çalışmış ve Afrika kökenli Amerikalıların karşılaştıkları sorunları haberleştirmişti.
ABD'de gazeteci cinayetlerinin nadir işlendiğini, bu nedenle son cinayetle "derin şaşkınlık" yaşadıklarını açıklayan CPJ İcra Direktörü Joel Simon, cinayetle Bailey'in mesleki faaliyetleri arasındaki olası bağı soruşturmaya devam edeceklerini bildirdi.
Biggart 11 Eylül saldırılarında öldü
ABD'de, serbest çalışan foto-muhabiri William Biggart, 11 Eylül 2001 tarihinde Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldırıda yaşamını yitirmişti.
Son gazeteci cinayetiyse, 1993 yılında Miami radyosu muhabiri Dona St. Plite'nin öldürülmesiyle yaşandı.
"Öldürülenlerin tamamına yakını göçmen"
1976-1993 yılları arasında ABD'de toplam 12 gazeteci öldürüldü. CPJ'nin ö dönemde yayımladığı "Susturuldular: ABD'de Çözümlenemeyen Göçmen Kökenli Gazeteci Cinayetleri" başlıklı raporda, biri dışında, bu dönemde katledilen habercilerin göçmen ailelerden geldiği ve İngilizce dışında dillerde yayın yapan yayın kuruluşlarda çalıştıklarına yer verilmişti.
Birçoğunun öldürülmesi karşısında ulusal medyanın ilgisi ya hiç yoktu ya da çok azdı. (EÖ)