"Gazeteciler casuslarla karıştırılmamalıdır" diyen uluslararası basın örgütü Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) uygulamaya tepki gösterdi.
Gazeteciler krizin "günah keçileri"
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) INA Haber Ajansı'nın muhabirliğini yapan Muhammet Hassan Alaoui'ye ülkeyi terk etmesi için ABD'li yetkililer, 15 günlük bir süre tanıdı. 14 Şubat'ta alınan karar "olağan görevi dışında ulusal güvenliğe zarar verebilecek çalışma yapmak" iddiasıyla alındı.
Iraklı yetkililer ise, aynı gün, "Fox News" televizyon kanalının Bağdat muhabiri Greg Palkot'ın sınır dışı edilmesiyle ilgili bir karar aldı.
Palkot gitti, Alaoui bekliyor
Gazeteci Muhammet Hassan Alaoui, ailesiyle ülkeyi terk etmesi için 15 günlük sürenin dolmasını bekliyor. İki haftadır Bağdat'ta görev yapan Amerikalı gazeteci Greg Palkot ise, 17 Şubat'ta sınır dışı edildi. "CNN"den sonra ABD'de en izlenen televizyon kuruluşu "Fox News", Iraklı yetkililerin gazetecinin yerine üç teknisyen bırakmasına izin verdiklerini, başka bir muhabirin bölgede görev almasının ise henüz görüşüldüğünü açıkladı.
RSF: Gazeteci casus değildir
"Gazeteciler casuslarla karıştırılmamalıdır" diyen uluslar arası basın örgütü RSF ise uygulamaya tepki gösterdi.
RSF Genel Sekreteri Robert Ménard, "Gazeteciler casuslarla karıştırılmamalıdır. ABD'li yetkililer Iraklı gazeteci ile aldıkları kararı destekleyecek kanıtları da kamuoyuna duyurmalıdırlar" dedi.
"Düşmanlıklarda basın kullanılıyor"
Iraklı yetkililerin gazeteci Palkot'u sınırdışı etmeye dair kararına da tepki gösteren Ménard, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
* Iraklı yetkililerin kararı da kabul edilemez. Gazeteciler, böylesi bir şantaja alet edilemezler.
* Basın temsilcileri, keyfi bir şekilde sınır dışı edilemeyecekleri gibi bağlı bulundukları ülkeye göre ayrımcı bir muameleye tabi tutulamazlar.
* Acaba, ABD'li ve Iraklı yetkililer, düşmanlıklarını ilk olarak gazetecileri hedef alarak dışa vurmaya karar vermiş olmasınlar mı? (BB)