ABD-Taliban arasındaki ilk görüşmeden çıkanlar

*Taliban heyeti. Fotoğraf: AA (Arşiv). 

Taliban Pazar günü yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri'nin ekonomik bir felaketin eşiğindeki Afganistan'a insani yardım sağlamayı kabul ettiğini, ancak ülkenin yeni yöneticilerini siyasi olarak tanımayı reddettiğini söyledi.

Açıklama, Ağustos sonunda ABD birliklerinin kaotik geri çekilmesinden bu yana eski düşmanlar arasındaki ilk doğrudan görüşmelerin ardından geldi.

ABD'nin açıklaması daha az netti. ABD tarafı yalnızca iki tarafın "ABD'nin doğrudan Afgan halkına güçlü insani yardım sağlamasını tartıştığını" söyledi.

Serena Oteli uyarısı

Görüşmeler, ABD ve İngiltere'nin Pazar gecesi vatandaşlarını başkent Kabil'deki otellerden, özellikle de ünlü Serena'dan uzak durmaları konusunda uyarmasıyla gerçekleşti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, bölgedeki güvenlik tehditlerini gerekçe göstererek, "Serena otelinde veya yakınında bulunan ABD vatandaşları bölgeden derhal ayrılmalı" duyurusu yaptı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Afganistan'a seyahat etmeme tavsiyesinde yaptığı bir güncellemede şunları söyledi: "Artan riskler ışığında, özellikle Kabil'de (Serena Oteli gibi) otellerde kalmamanız tavsiye edilir."

Serena, Kabil'in sekiz hafta önce Taliban'ın eline geçmesinden önce yabancı ziyaretçiler arasında popüler olan en tanınmış lüks oteldi.

Doha'daki görüşmeler 

Taliban, Katar'ın Doha kentinde yapılan görüşmelerin "iyi gittiğini" ve Washington'un bu tür bir yardımı Taliban'ın resmi olarak tanınmasına bağlamamayı kabul ettikten sonra Afganistan'a insani yardımı onayladığını söyledi.

ABD, görüşmelerin hiçbir şekilde ABD müttefik hükümetinin çökmesinden sonra 15 Ağustos'ta iktidara gelen Taliban'ın tanınması için bir önsöz olmadığını açıkça belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, tartışmaları "samimi ve profesyonel" olarak nitelendirdi ve ABD, Taliban'ın sözlerinden ziyade eylemlerine göre yargılanacağını yineledi.

Price, "ABD heyeti güvenlik ve terör endişeleri ve ABD vatandaşları, diğer yabancı uyruklular ve Afgan ortaklarımız için güvenli geçişin yanı sıra kadın ve kız çocuklarının Afgan toplumunun her alanında anlamlı katılımı da dahil olmak üzere insan haklarına odaklandı" dedi.

IŞiD konusunda anlaşmazlık

Taliban siyasi sözcüsü Suhail Shaheen, hareketin geçici dışişleri bakanının görüşmeler sırasında ABD'ye Taliban'ın Afgan topraklarının aşırılık yanlıları tarafından diğer ülkelere saldırı başlatmak için kullanılmadığını görmeye kararlı olduğu konusunda güvence verdiğini söyledi.

Ancak Cumartesi günü Taliban, Afganistan'da giderek daha aktif hale gelen IŞİD grubunu kontrol altına alma konusunda Washington ile işbirliğini reddetti.

TIKLAYIN - Taliban, El Kaide, IŞİD ve IŞİD-K arasındaki farklar

Taliban'ın düşmanı olan grup, Cuma günkü 46 azınlık Şii Müslüman'ı öldüren intihar saldırısı da dahil olmak üzere son zamanlarda bir dizi saldırının sorumluluğunu üstlendi. Washington, IŞİD'i Afganistan merkezli "en büyük terör tehdidi" olarak görüyor.

Shaheen, Taliban'ın IŞİD'e bağlı örgütü kontrol altına almak için ABD ile birlikte çalışıp çalışmayacağı sorulduğunda, "DAEŞ ile bağımsız olarak mücadele edebiliyoruz" dedi. 

Militan grupları takip eden Demokrasileri Savunma Vakfı'nın kıdemli bir üyesi olan Bill Roggio, Taliban'ın Afganistan'ın IŞİD üyesi, IŞİD Horasan Eyaleti veya ISKP olarak bilinen Afganistan ayağını yok etmek için Washington'un yardımına ihtiyacı olmadığını kabul etti.

Ülkede kalan ABD'liler

Toplantı sırasında ABD'li yetkililerin, Amerikalıların ve diğerlerinin Afganistan'dan ayrılmasına izin vermesi için Taliban'a baskı yapması bekleniyordu.

Taliban yaptığı açıklamada, detaylandırmadan "yabancı uyrukluların hareketini kurallara uygun olarak kolaylaştıracağını" söyledi.

(PT)