*Fotoğraf: AA (Arşiv). Fotoğraf uygulama: bianet.
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı tarafından tüm ülkelerle ilgili yıllık yayımlanan "insan hakları uygulamaları' raporunun Türkiye başlığı altında, birçok hak ihlaline yer verildi.
Raporun özet bölümünde, "Türk hükümetinin, 2018'de kabul edilen geniş kapsamlı terörle mücadele kanunu çerçevesinde temel özgürlükleri kısıtlamaya devam ettiği ve hukukun üstünlüğünü tehlikeye attığı" belirtildi.
Raporun özet bölümünde, Türkiye'deki önemli insan hakları ihlalleri şu şekilde sıralandı:
- Keyfi cinayet vakaları;
- Gözaltındaki kişilerin şüpheli ölümleri; zorla kaybetmeler;
- İşkence;
- Muhalefet politikacıları,eski milletvekilleri, avukatlar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve ABD Misyonu çalışanları da dahil olmak üzere on binlerce kişinin "terörist" gruplarla bağlantılı olduğu veya barışçıl meşru konuşma yaptığı gerekçesiyle keyfi olarak tutuklanması ve devam eden gözaltılar;
- Seçilmiş görevliler de dahil olmak üzere siyasi mahkumların varlığı;
- Ülke dışında bulunan kişilere karşı siyasi amaçlı misilleme;
- Yargı bağımsızlığıyla ilgili önemli sorunlar;
- Gazetecilere yönelik şiddet ve şiddet tehditleri dahil olmak üzere ifade özgürlüğü, basın ve internet üzerindeki ciddi kısıtlamalar, medya kuruluşlarının kapatılması ve gazetecilerin ve diğerlerinin hükümet politikalarını veya görevlilerini eleştirdikleri, sansür, site engelleme ve cezai hakaret yasaları;
- Toplanma, dernek kurma ve dolaşım özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlanması; bazı mültecilerin geri gönderilme vakaları; ve kadınlara ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks kişilere ve diğer azınlık üyelerine yönelik şiddet.
"Bekçi şiddeti ve tacizine yönelik kanıtlar var"
Raporun, işkence ve diğer insanlık dışı davranışlar başlığı altında ise şunlar yer aldı:
- "Temmuz ayında İnsan Hakları İzleme Örgütü, polisin ve gece nöbetçilerinin (bekçiler) Diyarbakır ve İstanbul'da Mayıs'tan Temmuz'a kadar altı olayda en az 14 kişiye şiddet içeren tutuklamalar dahil olmak üzere ciddi tacizde bulunduğuna dair inandırıcı kanıtlar olduğunu bildirdi. Vakaların dördünde, yetkililer iddiaları yalanladı ve soruşturma taahhüdünde bulunmadı. 26 Haziran'daki bir olayda, maskeli polisin eski belediye başkanı ve HDP üyesi Sevil Çetin'in Diyarbakır'daki evine baskın düzenlediği ve kendisini döven saldırı köpeklerine neden olduğu iddia edildi. 28 Haziran'da Diyarbakır Valiliği iddiaları çürüten ve yetkililerin soruşturma niyetinde olmadığını belirten bir açıklama yaptı."
"Kolluk kuvvetleri soruşturulmuyor"
Raporda sivil kuruluşların kolluk kuvvetleri üzerinde etkili kontrollerine rağmen suistimal ve yolsuzluğu soruşturma ve cezalandırma mekanizmalarının yetersiz kaldığı, güvenlik güçleri tarafından istismarlar vakalarının yaşandığı belirtildi.
Hükümetin, "terörle mücadele" operasyonlarında yaşanan sivil ölümleriyle ilgili personel soruşturma veya kovuşturma çabaları hakkında bilgi paylaşmadığı da raporda vurgulanan ihlaller arasında yer aldı.
Seçimlerle ilgili hatırlatma da yer aldı
Raporun özet bölümünde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemci raporları da hatırlatılda, 2018'deki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde, iktidar ile muhalefet arasında eşit olmayan rekabet koşulları, bir Cumhurbaşkanı adayının (Selahattin Demirtaş) hapse atılması da dahil olmak üzere, özgür medya haberciliği ve kampanya ortamı üzerindeki kısıtlamalarla ilgili endişelere yer verildi.
RAPORUN ORİJİNALİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
(PT)