Fotoğraf: AA - Arşiv
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) istihbaratının hazırladığı raporda, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesini Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın onayladığı belirtildi.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018’de hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.
Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu belirtildi.
Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre raporda, şu ifadeler yer aldı:
"Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Türkiye'nin İstanbul kentinde yakalanması ya da öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığı sonucuna ulaştık.
"Bu sonuca, Prens Muhammed bin Selman'ın, ülkede karar alma mekanizmalarını kontrol ettiği, cinayette Prens'in önemli bir danışmanının ve güvenlik ekibinin yer aldığı, Prens'in Kaşıkçı da dahil yurtdışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içerikli adımlar attığı gerçeklerini baz alarak ulaştık.”
“İnfaz timini taşıyan uçaklar Selman’ın”
Kaşıkçı’yı öldüren Suudi infaz timini taşıyan iki özel uçağın, Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından el konulan bir şirkete ait olduğu ortaya çıkmıştı.
Anadolu Ajansı’nın CNN'den dün aktardığı habere göre, olay bir Suudi bakanın imzasıyla "çok gizli" ibaresiyle Washington bölge mahkemesine sunulan yeni belgelere dayandırıldı.
Söz konusu belgelerin ilgili mahkemeye, Kanada’ya sığınan eski Suudi İstihbarat Subayı Saad Aljabri’nin Veliaht Prens Bin Selman aleyhinde Ağustos 2020’de açtığı dava sonucu sunulduğuna işaret edildi.
TIKLAYIN - “Kaşıkçı'yı infaz eden timi taşıyan uçaklar Prens Selman’ın”
Nişanlısından Selman’a dava
Kaşıkçı'nın nişanlısı Ekim 2020’de ABD'de Veliaht Prens Selman'a dava açmıştı.
Cinayetin amacının ABD'de hak savunuculuğu yapan Kaşıkçı'yı susturmak olduğunun vurgulandığı dava dilekçesinde şunlar kaydedildi:
"Bu cinayet davalı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın emriyle gerçekleştirilmiştir. Davalılar, Kaşıkçı'nın ABD'deki eylemlerini kendi çıkarlarına karşı bir varoluş tehdidi olarak görmüş ve bu davanın konusu çirkin eylemleri kurmuşlardır.”
TIKLAYIN - Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısından Prens Selman'a dava
Kaşıkçı davası
Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili 20 kişinin “canavarca hisle öldürmekten” yargılandığı davanın ikinci ve son duruşması İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 24 Kasım 2020’de görüldü.
Mahkeme, 3 Temmuz 2020’de görülen ilk duruşmanın ardından 28 Eylül 2020’de ikisi başkonsolosluk çalışanı toplam altı şüpheli hakkında hazırlanan ikinci iddianamenin ana dosyayla birleştirilmesine karar verdi. Davada yargılanan kişi sayısı 26'ya çıktı.
Türkiye’de bulunmayan 26 sanığın Türkiye’ye iade talebi ile INTERPOL’un kırmızı bültenle yakalanmalarının beklenmesine hükmedildi.
Mahkeme, 'suçtan doğrudan zarar görmediği' gerekçesiyle de Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) müdahillik başvurusunu reddetti.
Duruşmaya davanın müştekisi olan Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ve avukatları katıldı. Cinayetin ardından Türkiye’den kaçan 26 sanığı ise İstanbul Barosu’nca görevlendirilen avukatlar temsil etti.
Duruşma 4 Mart’a kaldı.
TIKLAYIN - Cemal Kaşıkçı davasında iki iddianame birleştirildi
Konsolosluğa 2 Ekim 2018’de gitti, çıkamadı
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yönelik eleştirileriyle bilinen ve Washington Post gazetesinde köşe yazarlığı yapan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğundan bir daha çıkmamıştı. Kaşıkçı'nın, konsoloslukta öldürüldüğü ve cesedinin parçalandığı ortaya çıkmıştı.
TIKLAYIN - Gazeteci Cemal Kaşıkçı Cinayetinde Gün Gün Neler Yaşandı?
Cemal Kaşıkçı hakkında
Gazeteci, yazar. 59 yaşındaydı.
Suudi Arabistan'ın veliaht prensi Muhammed bin Selman'a karşı muhalif görüşleriyle biliniyor ve Washington Post'ta da bu konuda yazıyordu. Muhammed bin Selman'ın reform uygulamalarını eleştirip tepki çekmesinin ardından geçen yıl ülkesini terk edip ABD'ye yerleşti.
Daha önce de Al Arab Yayın Grubu'nun genel müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Okaz ve Saudi Gazette de dahil olmak üzere Suudi Arabistan merkezli olan Arapça ve İngilizce yayın yapan çok sayıda gazetede çalıştı. Bir dönem de İngiltere'deki Suudi Büyükelçiliği'nde medya danışmanlığı yaptı. (EKN)