ABD tarihinin ilk siyah devlet başkanı Barack Obama’nın görev süresi bu yıl kasım ayında yapılacak seçimlerden sonra 2017’nin ilk günlerinde sona erecek.
Başkanlık yarışında koltuğun en güçlü adaylarından Hillary Clinton’ın adaylığı Demokrat Parti’nin 26 Temmuz’da gerçekleşen kurultayında kesinleşti. Güney Dakota eyaletinden aldığı 15 oyla adaylık için gereken oy sınırını geçen eski First Lady, Senatör ve Dış İşleri Bakanı Hillary Clinton ABD’nin ilk kadın başkan adayı olarak tarihe geçti.
Adaylık yarışının başladığı 2016 şubatından bu yana gündemden düşmeyen ABD başkanlık seçimleri ve Hillary Clinton’ın adaylığı önümüzdeki günlerde de çokça konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor.
Rakibi Sanders da "Clinton" dedi
Hillary Clinton’ın adaylık için yarıştığı Bernie Sanders 26 Temmuz’da gerçekleşen Demokrat Parti Kurultayı’nda rakibinin yeterli oya ulaşmasının ardından oylamanın durdurulmasını ve Clinton’ın başkan adaylığının ilan edilmesini istedi.
Bernie Sanders daha önce Clinton için kendi destekçilerinin protestolarına karşın Clinton’ı desteklediğini açıklamış “Ailelerin, çocukların, yaşlıların, hastaların ve fakirlerin yaşamlarını iyileştirecek; insanlarımızı bir araya getirecek ve bağlılığımızı güçlendirecek bir lidere ihtiyacımız var! Onun fikirlerine ve liderliğine baktığımda herkes gibi ben de diyorum ki Hillary Clinton bu ülkenin yeni başkanı olmalı!” demişti. Cumhuriyetçi Başkan Adayı Donald Trump’ın ise bunları hiçbirini yapmadığını vurgulamıştı.
Hillary Clinton’a başkanlık yarışında Obama ailesinden de destek geliyor. Philadelphia’da konuşan ABD başkanı Barack Obama, “Ben ve Bill (Clinton) de dahil hiç kimse Hillary Clinton’dan daha nitelikli değil!” demişti. Kurultayda konuşan Michelle Obama da “Ben de bu seçimde onunla birlikteyim!” dedi.
ABD’nin ilk kadın başkan adayı
Pek çoğu için ABD’de bir partinin kadın bir başkan adayı çıkarması hayalden farksızdı, ancak delegelerden Arizona Eyaleti Onursal Delegesi Jerry Emmet için bunun olabileceğine inanmak herkesten çok daha zordu.
Hillary Clinton’ın destekçilerinden Jerry Emmett yaşamında ikinci kez ABD tarihinde bir ilke tanıklık etti. 1920’de ABD’de kadınlara oy hakkı verilmeden 6 yıl önce doğan 102 yaşındaki delege Clinton’a Arizona’dan gelen oyları göz yaşları içinde açıkladı.
Emmett annesinin ilk kez oy kullanmaya gittiği güne dair anılarını şöyle anlattı: “O gün annem ilk kez oy kullanmaya gittiğinde ben de onunla birlikteydim. Sokaklardaki kadınlar alkış tutuyor neşe içinde çığlıklar atıyorlardı aynı şu an burada Hillary için sevinenlerin yaptığı gibi. Artık kadınların da söz hakkı vardı, bu çok önemliydi!”
First Lady, Senatör ve Dış İşleri Bakanı olduğu dönemlerden bugüne her daim çok konuşulan Hillary Clinton’ın çok bilinmeyen yönlerini, akademik ve siyasi başarılarını derledik.
Astronot olmak istemişti
Hillary Diane Rodham Clinton 1947 yılında Chicago’da doğdu. Çalışkan bir öğrenciydi, iyi bir sporcuydu, beyzbol ve yüzme sporlarıyla yakından ilgilendi.
Soğuk savaş yıllarında ABD ve SSCB/Sovyet Rusya arasındaki uzay yarışı sürerken astronot olmak istedi. 1961 yılında NASA’ya bir mektup gönderdi. NASA’nın Clinton’a gönderdiği cevapta başvurusunun değerlendirilmeyeceği yazıyordu. Kararın gerekçesi ise kadınların astronot programına kabul edilmemesiydi.
Lise ve üniversite yıllarında siyasi açıdan aktif bir öğrenciydi. Öğrenci gazetesinde, kurul ve kulüplerinde sesini duyurmuştu. Üniversiteden mezun olurken törende konuşma yapmak üzere seçilen ilk öğrenci oldu. Konuşmasında o günlerin en popüler senatörlerinden Edward Brooke’u çok sert eleştiriyordu, konuşmadan sonra birçok gazete ve televizyona konu oldu. Bu olaydan sonra birçok arkadaşı onun bir gün ABD’nin ilk kadın başkan adayı olabileceğini söylemişti.
Bill Clinton ile kütüphanede tanıştılar
Hillary Clinton 1971’de Yale Hukuk Fakültesi’ndeki ilk yılında üniversite kütüphanesinde kendisi gibi hukuk fakültesinde okuyan Bill Clinton ile tanıştı. İlk buluşmalarını üniversitenin sanat müzesinde geçirdiler. 1973’te Bill Clinton’ın evlilik teklifini reddetti, o dönemlerde insan hakları, çocuk hakları ve anayasalar üzerine çalışıyordu. 1975 yılında Bill Clinton ile evlendi ve onun peşinden Arkansas’a gitti. Arkansas Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin ilk kadın öğretim üyesi oldu.
1980’de çiftin çocukları Chelsea Clinton doğdu. İki yıl sonra Bill Clinton ikinci kez Arkansas Valisi seçildi. 1992’de 42. ABD başkanı seçilene kadar bu görevi yürüttü. O yıllarda hukuk kariyerine devam eden Hillary Clinton “Amerikan Barolar Birliği’ne Mensup Kadınlar” grubuna liderlik etti ve cinsel taciz, kadınlara eşit ücret konularında çalıştı. İki kez “Amerika’nın En Etkili 100 Avukatı” listesine girdi.
Beyaz Saray yılları
Bill Clinton 1993’te ABD Başkanlığı görevine başladı, o dönemki “Bir Ödeyin İki Başkan Alın” seçim kampanyasının da etkisiyle Hillary Clinton’ın Beyaz Saray’da etkili olacağı tahmin ediliyordu. Beklenildiği gibi de oldu. Hillary Clinton First Lady olarak 79 ülkeye seyahat etti. Kadın hakları, çocuk hastalıkları, meme kanserinde erken tanı, Körfez Savaşı Sendromu’nun tedavisi için yürüttüğü kampanyalarla hem ABD’de hem de uluslararası alanda tanındı. Amerikan diplomasinin önemli bir aktörü, ulusal bir kahramanı oldu.
1993’te üzerinde uzun süredir çalıştığı, işverenlerin tüm işçilere sağlık sigortası yaptırma zorunluluğunu öngören “Evrensel Sağlık Hizmetleri Planı”nı Kongre’ye sundu. Teklif ciddi bir muhalefetle karşılaştı, Kongre’de tartışılamadan reddedildi. O günlerde Hillary Clinton aşırı hırslı olmakla eleştirildi. “Living History” adlı otobiyografi kitabında o günlerdeki siyasi deneyimsizliğinin de planın reddedilmesinin gerekçelerinden biri olduğunu anlatıyor. First Lady olduğu yıllarda yaptığı en önemli iş olarak nitelediği “Evlat Edinme ve Güvenli Aileler Yasası”, ABD’de evlat edinmeyi kolaylaştırdı ve aile planlamasını yaygınlaştırmaya genç yaşta hamile kalmanın önüne geçmeye çalıştı.
“Kadın hakları insan haklarıdır!”
Hillary Clinton 1995 yılında Pekin’de Birleşmiş Milletler’in düzenlediği “Dördüncü Dünya Kadın Konferansı”nda yaptığı konuşmada Çin’de ve tüm dünyada “kadına tacize hayır” vurgusu yapmıştı. Daha sonradan sloganlaşacak sözünü de 180 ülkeden delegenin katılımıyla gerçekleşen o toplantıda söylemişti: “Şimdi söyleyeceğim şey tüm dünyada yankılanmalı: kadın hakları insan haklarıdır!”
Skandallar dönemi
Bill Clinton’ın ikinci kez ABD başkanlığı yaptığı dönemde tüm dünyada yankılanan bir takım skandallar yaşandı. Clinton çifti Whitewater emlak skandalı nedeniyle ifade verdi ve aklandı.
1998’de tüm dünyanın Clinton çiftini konuştuğu günler yaşandı. Bill Clinton Beyaz Saray’daki eski stajyerlerden Monica Lewinsky ile ilişkisini yalan söyleyerek gizlemekten dolayı Amerikan tarihinde resmen suçlanan ve yargılanan ikinci başkan oldu. Senato’da yapılan yargılama sonrası aklandıktan sonra bu ilişki yüzünden ABD halkından özür diledi ve başkanlık görevine devam etti. Hillary Clinton, o günlerde basının karşısında dev bir sınav verdi, duygularını gizleyen katı bir duruşu vardı. Anılarında bu olaydan sonra evliliğini devam ettirmesinin gerekçelerinden bahsederken, “Bu yıllardır devam eden bir aşk. Kimse beni Bill’den daha iyi anlayamaz, kimse beni öyle güldüremez” demişti.
Aktif siyasete dönüş
Hillary Clinton 2000 yılında New York Senatörlüğü görevine başladı. İki dönemlik senatörlüğünde çocuk haklarının korunması ve çocukların sağlık güvenliği ile ilgili çalışmalarına devam etti. 11 Eylül 2001 İkiz Kuleler saldırılarının yaralarının giderilmesi ve ülke güvenliğinin artırılması için çalıştı. 2002’de Irak Savaşı’na evet oyu kullandı ancak 2007’de George W. Bush’un işgalin devamı ısrarını eleştirdi.
Clinton 2007 yılında Demokrat Parti’nin başkan aday adayı olduğunda en şanslı adaylardan biri olarak görülüyordu. Demokrat Parti’nin iki adayı Clinton ve Obama o dönem ilk kadın ve ilk siyah aday olmak için çekişiyordu. Adaylık süreçlerinde ABD’de ırkçılık ve cinsiyet ayrımcılığı konularının tekrar gündeme gelmesini sağlamışlardı.
Yarışın son dönemecinde başkan Obama’ya çok az bir farkla yenilen Clinton, başkan adaylığından çekildiğini açıkladığı konuşmasında kampanyasının kadınlar için geçerli olan camdan tavanı kıramadığını, ama aldığı oylar sayesinde şimdi bu camdan tavanda 18 milyon çatlak oluştuğunu söylemişti.
“Eşcinsel hakları insan haklarıdır!”
Clinton 2009’da Obama’nın kadrosunda daha önce First Lady olan ilk Dış İşleri Bakanı oldu. 2011’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Eşcinsel hakları insan haklarıdır, ABD eşcinsellerin haklarını her alanda ve her yerde korumalıdır!” demişti.
Hillary Clinton’ın bugüne kadar yayımlanmış 100’den fazla kitabı ve akademik makalesi var. Clinton’ın siyasi ve sosyal hayatı, bilimsel çalışmaları ve siyasi başarıları üzerine pek çok bilimsel makale de bulunuyor.
*fotoğraf6
En çok pantolon ceket takımları giymeyi seviyor
Siyasi skandalların, Beyaz Saray’ın ve uluslararası siyasetin en çok konuşulan öznelerinden olmasının yanı sıra stil bloglarında takım elbiselere düşkünlüğüyle de çok konuşuluyor Clinton. Üniversite yıllarındaki hippi hallerinden, siyasete adım attığı günlerde değişen ve onun simgelerinden biri haline gelen giyim tarzını seçim kampanyası süresince de sürdürüyor. Renkli üniformaları andıran basitçe dikilmiş pantolon ceket takımları giymeyi çok seviyor. (NV)