Briçin nazik dünyasında anlaşmazlıklar genellikle sessizce halledilir ve ulusal politikayla ilgili konular nadiren gündeme gelir. Fakat önceki ay Şanghay'daki turnuvada ellerinde devlet başkanı George Bush'la ilgili eleştirel bir yazı olduğu halde podyuma çıkan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) kadın briç takımı bir yıl şampiyonadan men de dahil olmak üzere bir dizi yaptırımla karşı karşıya.
Sorun bir menünün arkasına acemice yazılmış şu kelimelerden kaynaklanıyor: "Biz Bush'a oy vermedik."
Kızgın briç oyuncuları gönderdikleri e-postalarda kadınları "vatana ihanet" ve "fesatlıkla" suçladı. Uluslararası turnuvalara gidecek takımları seçen kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan ABD Briç Federasyonu başkanı Jan Martel "Bu bir ifade özgürlüğü meselesi değil" dedi.
"Özerk kuruluşların kendilerini temsil eden insanların ne söyleyip söyleyemeyeceğini kontrol etmesinden doğal bir şey olamaz."
Sponsorluklar
Profesyonel bir briç oyuncusu ve köşe yazarı olan Danny Kleinman'sa aynı fikirde değil. "Eğer federasyon ifade özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelecek üyelik koşulları koyacaksa, o zaman ülkeyi uluslararası turnuvalarda temsil etme hakkını da iddia edemez."
Şanghay'daki turnuvayı kazanan takımın davranışı Martel'e göre federasyonun şirket sponsorluklarını kaybetmesine neden olabilir.
Oyuncularsa o an akıllarına gelen bir jest olarak değerlendirdikleri olayın böylesi şiddetli bir tepki görmesinden şaşkın. 11 dünya şampiyonluğu bulunan takım kaptanı Gail Greenberg, takım arkadaşı adına da konuştuğunu söyleyerek şöyle dedi:
"Söylemeye çalıştığımız, Amerika'daki değil ama diğer ülkelerdeki dostlarımızın bizim ülkemizin bu günlerde yaptıkları hakkında eleştirileri olduğunu anladığımız ve bizim de bu konuda eleştirel baktığımızdı."
Öte yandan tartışma uluslararası plana yayıldı ve Fransız takımı da Amerikalı oyunculara destek verdiklerini açıkladı.
"Sorunlara şiddet dışında, tehditkar olmayan bir biçimde yaklaşarak, sadece kadınların bu dünyada erkeklerin delilikleriyle gerçeğin izini kaybettiğinde gösterdiği tepkiyi verdiniz."
"Özür dileyin"
Bahsedilen yaptırımlar gerçekleşirse bu durum takım üyelerine mali zarara uğratabilir. Oyunculardan Debbie Rosenberg "Ben hayatımı briçten kazanıyorum ve bunun bir koşulu da önemli uluslararası turnuvalara katılmak. Dolayısıyla men edilirsek bu benim yaşamımı doğrudan etkiler" dedi.
Üç oyuncu, Hansa Narasimhan, JoAnna Stansby ve Jill Meyers'se davranışlarının bazı insanları rahatsız etmiş olmasından pişmanlık duyduklarını söylediler. Federasyon pişmanlığını belirtmeyen diğer dört oyuncuya da bir anlaşma sundu.
Anlaşma önümüzdeki yıl yapılacak Dünya Briç Olimpiyatı'nı da kapsayan bir yıllık bir men cezası, bir özür beyanı ve daha sonra da 200 saat toplum hizmetini içeriyor. Ayrıca bu hareketin kimin fikri olduğunu da açıklamaları isteniyor.
6 Kasım'da oyunculara bildirimde bulunan federasyon avukatı Alan Falk "anlaşmayı reddedenlere yönelik daha ağır yaptırımlar talep etmekle görevlendirildiğini" söyledi.
"Eleştiri hakkımız"
Greenberg diğer ülkelerden oyuncuların Irak savaşı, ABD'nin sorgu teknikleri üzerine sordukları sorular üzerine yazıyı yazmaya kara verdiğini söyledi.
Rosenberg de takım üyelerinin bu açıklamayı Amerikan değerlerinin savunusu adına yaptıklarını, podyumda o sırada bir yandan da bayraklar sallarken milli marşı söylediklerini vurguladı. "Yöneticilerimize karşı muhalefet etme özgürlüğü Amerikanın temel değerlerinden biri. Ne yazık ki, buna tahammül edemeyen Bush milliyetçiliği topluma oldukça derinden sirayet etmiş görünüyor."
* Stephanie Strom'un bu yazısı 14 Kasım'da New York Times'da yayınlandı. Yazıyı Erhan Üstündağ Türkçeleştirdi.