Dağınık ve çok başlı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı ile fırtınalı sularda yol alındığını belirterek sözlerine başlayan Dışişleri eski Başkanı Prof. Dr, Şükrü Sina Gürel, "Çetin bir dönemdeyiz bunun tek nedeni savaş değil. Bir dağılış-çözülüş sürecindeyiz. Uluslararası sermaye dünyanın bir çok yerinde ulus devletlerini cemaatleştirme planı uyguluyor" dedi.
ABD hegemonyası
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) dünyanın birçok yerinde kaba kuvvet ve asker güçle hegemonya kurmaya çalıştığını belirten Gürel, bunun ilk halkasının Afganistan, ikinci halkasının ise uluslararası hukuka uysun uymasın Irak olacağını savundu.
Bush'un sadece petrol peşinde koşmadığına dikkat çeken Gürel, "ABD, benzer hamlelerini sürdürecektir. Uzakdoğu'da Çin'i denetlemek için harekatını K. Kore'ye kaydıracak ve Asya'da da askeri güç konuşlandıracaktır. Bu plan 11 Eylül saldırısından bir yıl önce yapıldı. Bush ile uygulamaya konuldu. Bush'un buna soluğu yeter miö Bekleyip göreceğiz. Ancak ABD yayılmacılığına kolaylık sağlayan bazı etkenlere bakmak gerekli" dedi.
ABD'nin açmazları, AB'nin çıkmazları
Avrupa'nın, ABD'ye alternatif gibi görünürken son olaylardaki çıkar çatışmaları nedeniyle gerilediğini ve ABD'ye karşı koyacak mecalinin kalmadığını savunan Dışişleri eski Bakanı Prof. Dr. Gürel, şu değerlendirmeleri yaptı:
* Dünyanın içinden geçtiği süreçte Irak sorunuyla beraber ABD toplumunun, Bush'un dünya üstünlüğü kurma çabalarına set çekmek isteyen etmenler yarattığı görülüyor.
* ABD'de özgür düşünce üreten dinamikler ve sağlıklı unsurlar Bush'a yönelik en önemli engel. Tepki Afganistan ile başlayıp, ikinci halka olan Irak'a olası saldırıyla güçlendi.
* Dünyada savaş karşıtı hareketler güçleniyor.
Irak'a saldırı planı ve Türkiye
Dışişleri eski Bakanı Şükrü Sina Gürel, ABD'nin Irak'a düzenleyeceği olası saldırının 57. Hükümet döneminde de gündemde olduğuna dikkat çekti.
"Gelinen noktada AKP iktidarı, bir yandan ABD askeri için tezkere izninin gerekliliğine halkı ikna etmek, diğer yandan da barış istediklerini anlatmak gibi bir çelişki içinde" diyen Gürel, şöyle konuştu:
* Bakan olarak Amerika'ya gittiğimde, üst düzey yetkiler Irak'a yönelik bir harekat düzenleneceğini ve bu konuda Türkiye'den bazı isteklerinin olacağını bize ilettiler.
* ABD, Güneydoğu'da 80 bin asker konuşlandırıp 16 havaalanı ile 6 limanı; demiryolları ve karayollarını savaş amaçlı kullanmak istediklerini söylediler. Bunun yanı sıra Türk ordusunun Kuzey Irak'a girmesinden yana değillerdi 'bu işleri' Kuzey Irak'ta silahlandırdıkları Kürt gruplara yaptıracaklardı. Bize biçilen rol, savaş için kullanılacak bir ülke olmamız idi.
* Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması ve geleceği konusunda karar yetkisi verilmek istenmiyordu.
* Bakan olarak, bu taleplerin uygulanamaz olduğunu söyledim. Katkımızın çok sınırlı olacağını, ancak Irak'ta federatif bir yapıyı engelleyeceğimiz de kendilerine ilettim.
Dış politikaya eleştiri
Hükümetin dış politikada anlaşılmaz ve karanlık ilişkileri içinde olduğunu belirten Gürel, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi sıfatı olmayan danışmanları ile dış politikayı kapalı kapılar arkasında karanlık ilişkiler içinde ve sakıncalı bir yöntemle yürüttüğünü belirtti.
Özden'den medyaya ağır eleştiri
USİAD Başkanı Kemal Özden, Türkiye'de yurttaşların haber alma özgürlüğü adına dezenforme edildiğini vurgulayarak, tek taraflı bilinç ve hipnotize ile toplumun aldatıldığını ifade etti.
Savaşın kapıya dayandığı bir dönemde bilginin kirlendiğine dikkat çeken Özden, "Türkiye'de çok sattığını iddia eden gazeteler kendi haberlerini yalanlar hale geldi. Medya, süper güçlerin sesi olarak 5. kol faaliyeti yürütüyor. Haberlerin manşeti ile içeriği farklı farklı. Irak'a saldırı hazırlığı içindeki ABD'nin sesi haline gelen ve savaş çığırtkanlığı yapan zihniyetle karşı karşıyayız" dedi.
Irak sonun başlangıcı
Irak, ABD için sonun başlangıcı olduğunu savunan Özden, "Dünyanın dizaynının değişmesi için savaş gerekiyor. Savaş pahalı bir iştir. ABD bu kez savaşın altında kalacak. ABD'nin savaş kliğinden medet umanlar bunun farkında değil" diye konuştu. (BB/NK)