Maryland federal yargıcı Deboraj Boardman, yerel saatle perşembe geç saatlerde (TSİ, cuma sabahı) ABD Başkanı Trump yönetiminin anne babaları ülkede isterse yasalara aykırı ya da geçici olarak yaşasın, ABD topraklarında dünyaya gelen çocukların doğuştan yurttaşlık haklarını ellerinden alamayacağına karar verdi.
Geçtiğimiz kararının temyiz mahkemesince kendi mahkemesine geri gönderilmesi halinde bu şekilde davranacağını açıklamış olması dolayısıyla ABD Bölge Yargıcı Deborah Boardman'ın böyle bir ihtiyati tedbir kararı alması bekleniyordu. ABD 4. Bölge Temyiz Mahkemesi, davayı temmuz sonlarında yargıç Boardman'a geri yollamıştı.
ABD'de ne oluyor?
ABD Anayasası’ndaki 1868 tarihli 14. Değişiklik — özellikle “yurttaşlık maddesi” — ABD sınırları içinde doğan neredeyse herkesin, anne babasının göçmenlik durumuna bakılmaksızın, otomatik olarak ABD vatandaşı olacağını düzenliyor. Bu kural, yalnızca çok dar istisnalar dışında (örneğin yabancı diplomatların çocukları) herkes için geçerli.
Ancak Donald Trump, ikinci başkanlık döneminin ilk günü imzaladığı bir başkanlık kararnamesiyle (executive order) bu anayasal ilkeyi sınırlamayı hedefliyordu. Kararnameye göre,
Eğer anne babadan biri kaçak (yasal statüden yoksun) göçmense ve diğeri ABD yurttaşı veya çalışma hakkını kapsayan “yeşil kart" sahibi değilse,
Anne babanın her ikisi de ABD’de yalnızca geçici vizeyle bulunuyorsa, ABD’de doğan bebekleri yurttaş olamayacaklardı.
Kararname, federal kurumlara 30 gün içinde bu kapsama giren çocuklara yurttaşlık belgesi verilmesini durdurmayı emrediyordu.
Hukuksal itirazlar ve davalar
Kararname yayımlanır yayımlanmaz, çok sayıda dava açıldı.
Hukukçuların büyük çoğunluğu, Trump’ın emrinin 14. Değişiklik’e açıkça aykırı olduğu görüşünde birleşiyordu.
Dava dosyalarında ana argüman da, Anayasanın yurttaşlık maddesinin, anne babanın göçmenlik statüsüne bakmaksızın doğumla yurttaşlığı güvence altına aldığı yolundaydı.
Trump yönetimi ise, Anayasada yer alan “yurttaşların ABD’nin yargı yetkisine tabi olduğu" ifadesini dar yorumlayarak, yasa dışı veya geçici vizeyle ülkede bulunan anne babaların ABD'ye “tam sadakat” göstermemiş olması nedeniyle çocuklarının yurttaşlığa hak kazanamayacağını savunuyor.
Yüksek Mahkemenin (Supreme Court) Haziran 2025 kararı
Daha önce bazı federal mahkemeler ülke genelinde (nationwide injunction) kararnameyi durdurmuştu.
ABD Yüksek Mahkemesi, Haziran 2025’te 3'e karşı 6 oyla ülke çapında verilen bu toplu durdurma kararlarını daralttı. Buna göre, mahkemeler yalnızca davacılara tam koruma sağlayacak kadar geniş bir ihtiyati tedbir kararı verebilecek, ama kararlarını gereksiz yere tüm ülkeye teşmil edemeyeceklerdi.
Ancak Yüksek Mahkeme, toplu davalar (class action) yoluyla kararnameyi ülke çapında durdurmanın hâlâ mümkün olduğuna açık kapı bırakmıştı.
Maryland Federal Mahkemesinin 8 Ağustos 2025 Kararı
Yargıç Deborah Boardman, tüm ABD’de geçerli olacak şekilde (class action ile) Trump’ın kararını yeniden durdurdu.
Karar, 19 Şubat 2025’ten sonra ABD’de doğmuş veya doğacak tüm çocukları kapsıyor.
Yargıç, davacıların:
Dava sonunda kazanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu,
Kararname yürürlüğe girerse telafisi imkânsız zarar göreceklerini belirtti.
Bu nedenle, dava sonuçlanana kadar kararname askıda kalacak.
Çekişmenin hukuksal anlam ve önemi
Çekişme noktası: ABD Anayasası'ndaki 14. Değişiklik’teki “doğumla vatandaşlık” hakkının kapsamı.
Trump yönetimi: Bu hakkı daraltmaya çalışıyor.
Muhalifler: Bunun Anayasaya açık aykırılık oluşturduğunu savunuyor.
Yüksek Mahkeme kararı: Tedbir yetkisini sınırlasa da, doğru dava yöntemiyle ülke çapında yürütmeyi durdurmayı mümkün kılıyor.
Pratik sonuç: Halen, Trump’ın “doğumla vatandaşlığı sınırlandırma” kararı hiçbir eyalette uygulanmıyor.
Türkiye'deki mevzuat bakımından tartışmanın anlamı
Türkiye’de doğumla yurttaşlık ilkesi kan bağı (jus sanguinis) esasına dayandığından, çocuklar otomatik olarak anne babalarının yurttaşlık statüsünü aynen paylaşıyor.
ABD ise doğumla yurttaşlık ilkesi doğum yeri (jus soli) esasına dayanıyor; bu yüzden göçmenlik tartışmalarında “doğumla ya da doğuştan yurttaşlık” çok hassas ve siyaseten kutuplaştırıcı bir konu.
Trump’ın kararnamesi, ABD’de göçmen karşıtı siyasetin uzantısı olarak değerlendiriliyor, mahkemeler, Anayasa'nın yolunu izleyerek, kararnameye hukuksal gerekçelerle engel koysalar da her karar gçömenliğe yönelik siyasal tavrın bir dışavurumu olarak okunabiliyor.
Boardman'ın perşembe günkü kararı, 19 Şubat'tan sonra ABD'de doğan veya doğacak olan çocukları kapsıyor.
(AEK)



