ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Erdoğan'ın Amerika'daki yandaş kanallardan FOX News'a çıkarak Donald Trump'ın Ukrayna ve Filistin'deki çatışmaları sona erdiremeyişine eleştirel bir değinmede bulunmasına ağır bir dille yanıt verdi.
Erdoğan önceki gün Fox News’taki mülakatında “Hatırlarsanız Sayın Trump bir ifade kullandı. ‘Rusya-Ukrayna savaşını ben bitiririm’ dedi. Bitti mi? Hâlâ devam ediyor. Aynı şekilde ‘Gazze savaşını ben bitiririm’ dedi. Bitti mi? Hayır." demişti.
Rubio Fox'un bu konuda salı günü kendisine yönelttiği soruyu "Türkiye’nin de aralarında bulunduğu diğer bütün ülkeler, bizden bu işlere dahil olmamızı adeta yalvararak istiyor. Bu insanlar istediklerini söyleyebilir ancak günün sonunda bir şeyin halledilmesini istediklerinde Beyaz Saray’a geliyorlar.” diyerek yanıtlamıştı.
“Yalvaran liderler var”
Rubio daha da ileri giderek sorunları çözmek için yaptıkları toplantılarda bazı liderlerin hazır bulunmak için “kendilerine yalvardıklarını” anlattı.
Rubio “Sonuçta, bu işin parçası olmak için yalvaran liderler var. Arayıp ‘Başkanın elini beş dakika sıkmamıza izin verir misiniz?’ diyorlar. Halen Başkan Trump küresel sorunların çözülmesinde vazgeçilmez bir lider” dedi.
Rubio, Trump'ın iktidara geldiği ocak ayından bu yana dünyadaki çatışma bölgelerindeki anlaşmazlıklara son verdiğini vurguladı:
“Başkan Trump, sadece Rusya-Ukrayna savaşını son erdirecek bir anlaşmaya arabuluculuk etme şansına sahip tek kişi olmakla kalmıyor; o aynı zamanda Gazze'de süre giden savaşın sona ermesi ve Gazze’deki tüm rehinelerin serbest bırakılmasını da sağlayabilecek tek kişi. Bence o, barış öneri ve girişimlerine dünyada herkesten çok zaman ve enerji harcadı ve herkesten çok başarılı oldu. Çok takdir edilmese de unutmayalım: Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Ruanda arasındaki savaşı bitiren oydu. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmayı sağlayan da oydu. Tayland ve Kamboçya arasındaki çatışmayı da o bitirdi. Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimi aşağı çeken de oydu. Bunlar sadece son birkaç ay içinde aklıma gelen dört örnek. Ve bütün bunları yapan, başka herhangi bir lider değil, BM de değil; başkanın kendisiydi.”
(AEK)


