* Fotoğraf: Pexels
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Minneapolis kentinde siyah ABD'li George Floyd'un polis memuru Derek Chauvin tarafından öldürülmesinin ardından Minnesota Eyaleti İnsan Hakları Departmanı'nın Minneapolis polis departmanına ilişkin başlattığı soruşturma tamamlandı.
Floyd'un 25 Mayıs 2020'de öldürülmesinin ardından iki yıldır devam eden soruşturma sonucunda ortaya çıkan rapor kamuoyuyla da paylaşıldı.
Raporda, elde edilen verilerin polis memurlarının güç kullanımı, trafik çevirmeleri, aramalar ve gözaltı işlemlerinde "önemli derecede ırkçılık" yaptıklarını ortaya koyduğu, siyah kişi ve topluma yönelik kullanılan ırkçı ve saygısız dil ile tutumların da cezasız kaldığını gösterdiği kaydedildi.
The New York Times gazetesinin haberine göre, rapor "Minneapolis polis departmanının polislik faaliyetleri sırasında rutin olarak farklı şekillerde ırk ayrımcılığına başvurduğunu, polis memurlarını görevi kötüye kullanmaktan sorumlu tutma konusunda başarısız olduğunu ve siyah kişi ve örgütleri hedef almak için sahte sosyal medya hesapları kullandığını" ortaya koydu.
Raporun sonuç bölümünde, söz konusu polis departmanının "gözetim ve hesap verilebilirliğe karşı bir kültürü" olduğu, şehir ve departman yöneticilerinin kapsamlı sorunlarını çözmek için "gerekli ivedilik, koordinasyon ve niyet" ile hareket etmediği ifade edildi.
"İç denetim uygulanmalı"
Soruşturma sonucunda elde edilen bulgular, polislerin beyaz insanlara oranla siyah ve yerlileri daha fazla durdurup aradığını, ceza kestiğini, güç kullandığını ve öldürdüğünü gösterdi. Son on sene içinde elde edilen verilere göre, siyahlar nüfusun yüzde 19'unu oluştursa da polisin güç kullanımının kayıt altına alındığı olayların yüzde 63'ünde hedefte siyahlar vardı.
"Diğer ırk ve etnik grupların nasıl muamele gördüğüne dair yeterli veri olmadığının" dikkat çekildiği rapordan öne çıkan diğer bir nokta ise polis memurlarının, şüpheliler, görgü tanıkları, yoldan geçenler ve kendi iş arkadaşları da dahil olmak üzere kadınlar ve siyahlara yönelik "sürekli" olarak kötü söz ve hakaretlere başvuruyor olmalarıydı.
Soruşturma kapsamında yapılan görüşmeler ve vücut kameralarının kaydettiği 700 saatlik görüntülere dayanarak hazırlanan rapora göre, söz konusu "saygısızlık o kadar aleniydi ki yerel savcıların vücut kamera kayıtlarını jürilere göstermesi zor olmuştu."
Raporu hazırlayan ekibe başkanlık eden İnsan Hakları Komiseri Rebecca Lucero, soruşturmada polis teşkilatının en az son 10 yıllık tüm kayıtlı işlemlerinin incelendiğini söyledi. Polis memurlarını davranışlarından sorumlu tutmak için güçlü bir iç denetim uygulanması gerektiği vurgulanan raporda, polislerin görevleri konusunda daha iyi eğitim alması önerileri yer aldı.
Minnesota İnsan Hakları Departmanı, eyaletin sivil haklar uygulama kurumu olarak görev yapıyor ve başta polis teşkilatları olmak üzere kurumları eyaletin ayrımcılık yasalarına uyup uymadıklarını takip ediyor.
Floyd'u öldüren polis temyiz başvurusu yaptı
Öte yandan, boynuna diziyle bastırarak George Floyd'u öldürmekten suçlu bulunup 22,5 yıl hapis cezasına çarptırılan eski polis Derek Chauvin Minnesota Temyiz Mahkemesine mahkumiyetin bozulması için başvuru yaptı.
Chauvin'in avukatı William F. Mohrman tarafından mahkemeye sunulan 82 sayfalık dosyada, davanın "yapısal olarak kusurlu" olduğu iddia edildi, Temyiz Mahkemesi tarafından yeniden incelenmesi talep edildi.
Yapılan başvuruda ayrıca duruşma öncesi dava hakkında yapılan aşırı yayınlar ve protestoların yanı sıra jüri seçimi sırasında şehir yönetiminin Floyd'un ailesine 27 milyon dolarlık tazminat ödeyeceğini açıklamasının davanın tarafsızlığını lekelediği öne sürüldü.
Eyalet savcıları da davayla ilgili keşif bilgilerini gerektiği gibi ifşa etmeyerek "görevi kötüye kullanmakla" suçlandı.
Ne olmuştu?
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde, siyah ABD'li 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020'de dolandırıcılık şüphesiyle gözaltına alındığı sırada, 44 yaşındaki polis memuru Derek Chauvin'in 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca "nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.
Olayla ilgili görüntüler ülkede siyahlara yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve şiddetli protestolara neden olmuştu.
Floyd'un ölümüne neden olmakla suçlanan Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmış, hakkında 2. ve 3. dereceden cinayet ve 2. dereceden öldürme suçlamalarıyla dava açılmıştı. Minnesota Eyaleti'ndeki Hennepin Bölge Mahkemesinde haftalar süren yargılamanın sonunda suçlu bulunan Chauvin, 22,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. (SD)