"Kürtaja erişim insan hakkıdır" (Fotoğraf: Bryan Dozier / AA - Washington)
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Yüksek Mahkemesi'nin 24 Haziran tarihli kararıyla kürtajın anayasal bir hak olarak tanınmasının yasal zeminini oluşturan "Roe-Wade" kararını bozmasının yankıları sürüyor.
1973 tarihli "Roe-Wade" kararını bozan söz konusu mahkeme kararıyla kürtaj konusundaki kanunların eyaletlerin kendi inisiyatfilerine bırakıldığı ülkede pek çok kadın, sosyal medya üzerinde "sexstrike" (seks grevi) etiketi altında örgütlenerek bir "seks grevi" kampanyası başlattı.
Kadınlar, "Kürtaj yoksa, seks de yok" diyor.
Twitter kullanıcıları, seks grevi anlamına gelen #sexstrike etiketiyle paylaşımlar yaparak yasaya tepkilerini dile getiriyor.
Örneğin, Cara adlı bir Twitter kullanıcısı, "Selam kadınlar; son Roe-Wade kararıyla birlikte, cinsel ilişkiden uzak durmanın tam zamanı; özellikle bu yasaya onay veren yargıçlar ve senatörlerle evli olan kadınlar için. Bakalım ne kadar dayanabilecekler" diye yazdı.
Hey ladies, with the recent Roe v Wade decision, I think it's time we all practice abstinence, especially our lovely ladies who are married to the SC justices, senators, etc. No sex at all - we wouldn't want to risk anything! Let's see how long they last.
— Cara (@odyveraa) June 25, 2022
Monique Pressley isimli başka bir sosyal medya kullanıcısı da konuyla ilgili paylaştığı mesajda, "#Sexstrike [akımı] belki erkeklerin de bu 'kadın hakları' olayına dahil olmasını sağlar" ifadelerini kullandı.
Perhaps a #sexstrike (also known as #abstinence ) would help the men folk to be all in on this #womensrights issue. #RoeVWade
— Monique Pressley (@MoniquePressley) June 24, 2022
2019'da da benzer bir çağrı yapılmıştı
2019'dan bu yana devam eden kürtaj tartışmalarında, ABD'li oyuncu Alyssa Milano da 2019 yılında Georgia eyaletindeki yeni kürtaj yasasına karşı kadınları seks grevi örgütlemeye çağırmıştı.
Sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunan Milano, "Kadınlar yasal olarak kendi bedenlerini kontrol etme hakkına kavuşana kadar hamilelik riskini alamayız" ifadelerini kullanmıştı. Milano ayrıca "Beden özerkliğimizi yeniden elde edinceye kadar bana katılın ve cinsel ilişkiye girmeyin. Seks grevi çağrısı yapıyorum. Haberi yayın" demişti.
Ne olmuştu?
ABD Yüksek Mahkemesi, 24 Haziran'da ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal bir hak olarak güvence altına alan 1973 tarihli "Roe-Wade kararı"nı iptal etmişti. Karar ile kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken bu konudaki kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakılmıştı.
Karara tepki gösteren Demokrat Partili ABD Başkanı Joe Biden da 8 Temmuz'da Beyaz Saray'da düzenlenen bir basın toplantısında "Üreme Hakları Hizmetlerine Erişimi Koruma Kararnamesi"ni imzaladı.
Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Xavier Becerra'nın da kendisine eşlik ettiği basın toplantısında konuşan Biden, Yüksek Mahkemenin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkaran kararını eleştirerek, "Yüksek Mahkemenin kararı, anayasal bir yargı kararı değildi. Bu, tamamen siyasi bir gücün eylemiydi" yorumunda bulundu.
Biden, kürtajın tekrar hak olarak tanınması için Temsilciler Meclisi ve Senato'dan oluşan ABD Kongresine de bu konuda bir yasa tasarısı geçirmesi çağrısında bulunarak, "Kürtaj hakkını tekrar elde etmenin en hızlı yolu, masama gelir gelmez imzalayacağım bir yasadır" dedi. (SD)