Türkiye, 2012'de Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamındaki adımlarını içeren ilerleme raporunu yayımladı. Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Bu rapor Türkiye'nin Avrupa perspektifinin de AB reform sürecindeki kararlılığının da mührüdür" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı, AB Bakanlığı'nın koordinasyonu ve ilgili tüm bakanlıkların katkı ve değerlendirmeleriyle ilk kez kaleme alınan rapor, AB Bakanlığı'nın internet sitesinde paylaşıldı.
"Türkiye Tarafından Hazırlanan 2012 İlerleme Raporu" başlıklı raporda, çoğunlukla atılacak adımlar üzerinde duruluyor:
"Terörle Mücadele Kanunu'nun süreli yayınları durdurma cezasını düzenleyen hükmü kaldırıldı. Basın ve ifade özgürlüğünü daha güçlendirecek 4. Yargı Reformu Paketinin çalışmalarına da hızla devam edilmektedir."
Avrupa Komisyonu'nun 2012 Türkiye İlerleme Raporu'nda ise konuyla ilgili şu ifadeler yer alıyordu:
"Üçüncü yargı paketiyle bir ilerleme sağlandı. Düzenlemeler, Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) medya kısıtlamalarını bir ölçüde kaldırdı, birçok tutuklu serbest bırakıldı. Ancak yargı reformları, Türkiye'nin AİHM'de mahkum olmasına neden olan eksiklikleri gidermede yeterli olmadı."
"Bağımsızlık, tarafsızlık ve etkin yargılama konularında adım atılmalı; yargıda reform stratejisi, sivil toplumun ve tüm tarafların katılımıyla revize edilmeli."
İnsan hakları 2023'e kaldı
Türkiye'nin raporunda, insan haklarıyla ilgili şunlar söylendi:
"İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokolü onaylandı. Türkiye geçmişte olduğu gibi, AB üyelik hedefi doğrultusunda ve Türk vatandaşlarının hak ettiği çağdaş standartlarda yaşaması amacıyla siyasi reformlarına devam etmektedir."
"Bu çerçevede, Hükümet on yıl vadeli bir planla gelecek nesillere bırakacağı Avrupa Birliği üyesi bir Türkiye'yi ve gelecek on yılda gerçekleştireceği reformları 2023 Vizyonu ile kamuoyuna duyurmuştur. 2023 Vizyonu, yargının hızlandırılması, yargının etkinliğinin ve şeffaflığının artırılması, adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi, sivil-asker ilişkilerinin demokratik standartlarda ele alınması, işkence ve kötü muameleyle mücadele ve temel hak ve hürriyetlerin güçlendirilmesi amaçlarını ihtiva etmektedir."
AB: "Yargılamalar endişe verici"
AB raporunda ise insan hakları, ifade özgürlüğü ve işkenceyle mücade konularında şu tavsiyeler yer alıyordu:
"Özellikle ifade ve inanç özgürlüğü ile örgütlenme hakkı gibi birçok alanda önemli çaba gösterilmesi gerekiyor. İnsan hakları yapısını güçlendirmek adına yapılması gereken reformlar halen beklemede. İnsan hakları savunucularına yönelik suçlamalar ve yargılamalar da endişe verici."
"Yeni Anayasa yapımı sürecinde azınlık temsilcilerinin de parlamentoya davet edilmesi bir yana Türkiye'nin konuya yaklaşımı halen kısıtlayıcı. Dil, kültür ve temel hakların sağlanmasında Avrupa standartlarına göre bir başarı sağlanmış değil."
"Kapatılma merkezlerinde işkence ve kötü muameledeki düşüş devam ediyor. Ancak aşırı güç kullanımı halen endişe verici boyutlarda ve cezasızlıkla mücadelede çok az ilerleme sağlandı. Hapishane nüfusunun hızla artması, sağlığın korunmasında ve fiziki şartlarda ciddi sorunlara yol açıyor. Mahpusların sağlığa ulaşımı konusu özel çaba gerektiriyor."
Türkiye'nin raporunda, müzakere süreci de şöyle değerlendirildi:
"Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel hak ve özgürlükler için atılan her adım, öncelikle vatandaşlarımız içindir. Sadece mevzuat değişikliğini değil, toplumda köklü bir zihniyet dönüşümünü de ifade eden siyasi reformların olumlu sonuçlarının doğal olarak Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine yansıması gerekirken, müzakere süreci AB üye ülkelerinin siyasi mülahazaları nedeniyle ilerleyememektedir." (AS)
* Türkiye'nin 2012 İlerleme Raporu'na buradan ulaşabilirsiniz.