Türk gazeteciler Avrupa Birliği'ndeki (AB) haber ajanslarıyla çalışabilecekler mi?
Evet, birleşmenin ardından AB vatandaşı olan gazeteciler Türkiye'deki haber ajanslarıyla çalışabilecekleri gibi Türk gazeteciler de AB'deki haber ajanslarıyla çalışabilecekler.
Gazeteciler çalıştıkları ülkenin vatandaşlarından daha az hak ve yükümlülüğe sahip olamazlar.
Gazeteciler AB kanunlarında belirtilen haftalık ortalama 48 saatlik çalışma düzenlemesine tabilerse de günlük ve haftalık dinlenme süreleriyle aralar ve gece mesaisi gibi yasalarca düzenlenen hükümlerden muaflar.
Serbest çalışan gazetecilerin durumu nedir?
Bu gibi durumlarda hizmetlerin serbest dolaşımı kuralı geçerli. Serbest çalışan Türk gazeteciler Türkiye'nin AB üyeliğinin ardından diğer AB ülkelerinde mesleklerini icra edebilecek ve hizmetlerini sunabilecekler.
Aynı durum Türkiye'de serbest çalışmak isteyen AB gazetecileri için de geçerli olacak.
AB, gazetecilere eğitim imkanları sağlıyor mu?
Evet. Gazetecilik eğitimi için AB'nin sağladığı destek özellikle önem taşıyor. AB, bu konuda üç girişimi destekliyor:
* Avrupa Gazetecilik Merkezi (European Journalism Center)
* Avrupa Gazetecilik Eğitimi Birliği (European Journalism Training Association)
* Avrupa Gazeteciler Fonu (Journalists in Europe Fund).
Merkez önde gelen Avrupalı medya örgütleri tarafından yönetiliyor ve Avrupa'nın medya sektörü ve gazetecilik örgütleri için bağımsız bir buluşma noktası ve eğitim merkezi olarak işlev görüyor.
Ayrıca, öğretmen, öğrenci ve gazetecilerin değişimi, profesyonel uygulamalarla öğretim yöntemlerinin karşılaştırılması, ortak yazılı ve görsel-işitsel dergiler çıkarılmasıyla medya ilintili temel konularda araştırma ve tartışmalar da merkezin çalışmaları arasında yer alıyor.
Avrupa Gazeteciler Fonu, dünyanın her yanından genç ve deneyimli gazetecilere sunduğu sekiz aylık eğitim programıyla Avrupa'da olan biten hakkındaki haberlerin kalitesini arttırmayı amaçlıyor.
Üyelikten itibaren Türk gazeteciler bu fırsatlardan diğer AB vatandaşları gibi yararlanabilecekler.
Türkçe'nin durumu ne olacak?
Üyelikle birlikte Türkçe AB'nin resmi dillerinden biri haline gelecek; dolayısıyla AB kanunları ve tutanaklar Türkçe olarak da yazılmış olacak. AB, diğer dillerden Türkçe'ye ve Türkçe'den diğer dillere çeviri ve yorumlama için Türk vatandaşlarını işe alacak.
AB programları gazetecilere açık mı?
Evet. Türkiye bir aday ülke olarak zaten Leonardo Da Vinci adlı AB Eğitim Programına katılıyor. Bu program gazetecilere, Avrupa'da bir örgüt ya da şirket bünyesinde bir eğitim dönemi tamamlama olanağı sağlıyor.
Ayrıca üniversitelerin iletişim bölümlerinde okuyan öğrenciler Erasmus programına katılarak bir AB üniversitesinde bir dönem okuma olanağına kavuşabilirler.
EU Media Plus programı görsel-işitsel medya endüstrisi çalışanlarının eğitimine dair girişimleri destekliyor ancak Türkiye'nin katılımı henüz sonuçlanmış değil.
AB Eğitim Programı (Erasmus)
Erasmus Programı hakkında daha ayrıntılı bilgi Ulusal Ajansın web sitesinden edinilebilir.
AB Eğitim Programı (Leonardo)
Leonardo Programı hakkında daha ayrıntılı bilgi Ulusal Ajansın web sitesinden edinilebilir.
İfade özgürlüğü konusunda durum nedir?
İfade özgürlüğü temel insan haklarından biri ve yalnızca AB üye ülkelerince değil Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi diğer kuruluşlarca da tanınıyor.
Türkiye her iki kuruluşa da üye ve bu kural Türkiye için bağlayıcı.
Üstelik her ne kadar henüz kanunen bağlayıcı olmasa da Avrupa Temel Haklar Tüzüğü de ifade özgürlüğünü temel bir hak olarak tanımlıyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün girişimiyle 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak ilan edildi.
1994'ten bu yana bu gün Birleşmiş Milletler tarafından da tanınıyor. AB'ye katılımın temel koşullarından biri elbette ifade özgürlüğüne saygı duyulmasıdır.
Ancak ifade özgürlüğünün mahremiyet hakkını suiistimal ettiği durumlarda ne olacak? AB bu durumda sınırı nerede çiziyor?
AB'nin kişisel bilgilerin korunmasına dair yasası, kişilerin mahremiyetinin yüksek düzeyde korunmasının yanı sıra kişisel bilgilerin AB içinde serbest dolaşımını sağlayan kurallar koyuyor.
Bu kurallar hem bireyleri hem de kurumları kapsıyor. Bu kurallara göre kişisel bilgilerin toplanması ve kullanılması ancak belirli, açık ve yasal amaçlarla yapılabilir ve bilgilerin amaçlarla ilgili, doğru ve güncel olması gerekir.
Bireyler ve kurumlar mahremiyetlerinin korunmasına dair bazı haklara sahipler. Ayrıca haklarının ihlal edildiğini düşünüyorlarsa bağımsız ulusal mercilere başvurabilirler.
Gazeteciler hassas bilgilere ulaştıklarında ne olacak?
AB hukukunda özellikle, bireyin etnik ya da ırksal kökenleri, siyasi ya da dini inançları, sendika üyeliği ya da sağlığı veya cinsel hayatıyla ilgili bilgiler gibi hassas bilgilere dair hükümler var.
Bu tür bilgiler yalnızca bireyin açık izniyle kullanılabilir. Kişisel bilgilerin yalnızca gazetecilik, sanat ya da edebiyatla ilgili kullanılması durumunda AB yasaları bireylerin mahremiyetlerini koruma haklarıyla ifade özgürlüğü arasında denge kuracak biçimde muafiyetler getirir.
Örneğin borsanın itibarının lekeleneceği durumlarda tartışmanın tam göbeğinde ekonomi gazetecileri yer alır.
AB, piyasanın suiistimali hakkında, yazılarında bilmeden yanlış rakamlara yer veren ekonomi gazetecilerini sorumlu tutan bir kanunun değiştirilmesi konusunda siyasi bir anlaşmaya vardı.
Bu kanun piyasaları ve yatırımcıları simsar etkinliklerden (rekabete ve dürüstlüğe aykırı hisse alışverişi) ve piyasa manipülasyonlarından (yanıltıcı bilgiler ve hisse alışverişi) korumayı amaçlıyor. Gazeteciler hisse senetlerindeki fiyat değişikliklerinden kâr etmedikleri sürece sorumlu tutulmayacaklar.
Ayrıca aktardıkları bilginin yanıltıcı olduğunu bilmiyorlarsa tutuklanamayacaklar. Bir başka deyişle hatalı bilgiyi iyi niyetle alan ve aktaran bir gazetecinin mesuliyeti söz konusu olmayacak.
AB'de bir gazetecilik ahlak kodu var mı?
Hayır. Gazeteciler Münih Tüzüğü olarak bilinen Gazetecilerin Hak ve Yükümlülükleri Deklarasyonu'na uyuyorlar.
Bu deklarasyon 1971 Kasım'ında yazılmış ve onaylanmış, daha sonra Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve birçok basın sendikası tarafından benimsenmiştir.
AB düzeyinde gazetecilerin durumu nedir?
Brüksel dünyanın en büyük Basın Topluluğu'na ev sahipliği yapıyor. Bu topluluk 1000'den fazla AB'den akredite hem basılı medyadan hem de gittikçe artan sayıda online medyadan gazeteciyi kapsıyor.
Basın Topluluğu, büyük uluslararası iş dünyası basını (örn. FT), büyük uluslararası ağlar (örn. Reuters), büyük günlük gazeteler (örn. Le Monde), AB basını (örn. Agence Europe) ve yayın medyasından (örn. CNN) oluşuyor.
İşleri AB bünyesinde olan biteni eleştirmek ve bildirmek. Komisyonun yaptığı günlük basın bilgilendirmeleri sayesinde Basın Topluluğundaki gazeteciler AB'nin kurumsal ve siyasi sistemini gayet iyi izliyorlar.
Üyelikten itibaren, Türk gazeteciler bu haber ajanslarını işleten Avrupalı şirketlerde işe girme olanağına sahip olacaklar.
AB hakkında nasıl doğrudan bilgi edinebilirim?
AB Komisyonu tarafından günlük olarak yayınlanan basın bültenlerine online ulaşabilirsiniz. (AÖ/BA)
* Metni İngilizce'den Ayşe Özbay Erozan Türkçeleştirdi.