Avrupa Komisyonu, Türkiye üzerine İlerleme Raporu'nda olumlu gelişmelere büyük yer ayırırken sadece kurum bakımına alınan çocukların karşılaştığı ihlalleri ve Koruma Kanunu'yla ilgili uygulamaları eleştirmekle yetindi.
Bu yaklaşım, iki yıldır Çocuklar için Çocuklarla bir Avrupa programını yürüten, çocuk haklarını öncelikli ilgi alanı olarak gören Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği'nin bakışıyla uyuşmuyor.
Örneğin önceki gün açıklanan raporda, yaşam hakkından eğitim hakkına birçok alanda çocuk hakları ihlallerine yol açan "çocuk yoksulluğu"yla mücadele konusunda hükümete hiçbir eleştiri yok. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2005 verilerine göre 15 yaş altı bireylerin yüzde 27'si yoksulluk sınırının altında.
Geçen yıl özellikle okullarda yaşanan olaylarla gündeme gelen, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilcisi Edmond McLoughney'nin "daha alınacak çok yol var" dediği "çocuğa yönelik şiddet" konusunda raporda hiçbir şey yok.
Oysa Çocuklar için Çocuklarla bir Avrupa programının iki ana hedefinden biri "çocukları şiddetten korumak". Yine, çocukların cinsel istismarı ve sömürüsü de rapora girmeyen fakat artarak gündeme gelen sorun başlıklarından.
Anadilde eğitim vurgusu
Raporda "çocuk hakları" başlığının yanı sıra çocuklarla ilgili ifadeler şöyle:
Kültürel haklar: Anadili Türkçe olmayan çocuklar devlet okullarında ana dillerini öğrenemiyor. Bu eğitim ancak özel kurumlarda verilebiliyor. Kürtçe söz konusu olduğunda bu tip kursların tamamı 2004'te kapandı. Bugün kamu veya özel okullarda Kürtçe öğrenme olanağı yok.
Sosyal ve ekonomik politikalar: İş Kanunu 18 yaş altındaki çocukların sadece sanayide gece çalıştırılmasını yasaklıyor; 50'den az işçi çalıştıran tarım işletmelerinde çalıştırılan çocuklar için koruma içermiyor ve çocukların sanat ve kültür alanlarında ve medyada çalıştırılmasıyla ilgili bir düzenleme içermiyor.
İltica: İltica başvurusunda bulunanların çocuklarının devlet okullarında eğitim alma şansı var. İlköğretim ücretsiz. İlticacıların bin 45 çocuğundan 312'si okula gidiyor. İlticacıların çocukların eğitim olanakları konusunda bilinçlendirilmesi gerekli.
Geçen yıl Aleviler bağlamında zorunlu din dersini rapora alan Komisyon bu sene henüz bir düzenleme yapılmamış olmasına rağmen konudan bahsetmedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Ekim'de zorunlu din dersinin eğitim hakkı ihlali olduğuna hükmetmişti.(EÜ)