Fotoğraflar: Anadolu Ajansı
Avrupa Parlamentosu’nun yeni Türkiye raportörü Nacho Sánchez Amor, yayımlanacak olan Türkiye raporu öncesinde bu hafta İstanbul, Gaziantep ve Ankara’yı ziyaret etti.
Türkiye’ye yaptığı ilk ziyareti tamamlayan Sánchez Amor, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, CHP ve İYİ Parti temsilcileri, İstanbul ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Fatma Şahin ile görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün yanı sıra gazeteciler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, iş dünyası ve işçi temsilcileriyle de bir araya geldi.
Sánchez Amor, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni de ziyaret ederek parlamentodaki muhataplarıyla bir araya geldi ve 15 Temmuz 2016’da düzenlenen darbe girişiminde hayatını kaybedenlerin anısına çelenk bıraktı.
Görüşmelerde, Türkiye’nin AB entegrasyonu, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, vize serbestisi, AB-Türkiye ilişkilerinde mevcut durum, Türk iç ve dış politikasındaki son gelişmeler, yargı reformu, ifade ve basın özgürlüğü, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi muhalif isimlerin tutukluluk hali, mültecilerin durumu konuşuldu.
"İşbirliğini kuvvetlendirmeliyiz"
Sánchez Amor şunları söyledi: “Türkiye ile AB arasında var olan güven eksikliğini aşmak için daha fazla ve daha iyi bir iletişime ihtiyacımız var. Bu nedenle, her seviyede siyasi diyaloğun yeniden canlandırılması gerekiyor.
“Diyalogumuzu geliştirmenin önemli olduğu kanaatindeyim; örneğin bu, yerel düzeyde belediyeler, üniversiteler ve diğer aktörler arasında işbirliğini kuvvetlendirmek yoluyla gerçekleştirilebilir. Ayrıca, parlamentolar düzeyindeki temasımızı da daha fazla güçlendirmeliyiz.
"Aday ülke statüsü devam etmeli"
“Temmuz 2016’daki darbe girişimi neticesinde ortaya çıkan istisnai dönemden sonra Türkiye’nin normale dönmeye ihtiyacı var. Türkiye'yi, yargının bağımsızlığı, ifade ve basın özgürlüğü gibi temel haklar da dahil, hukukun üstünlüğü alanında ilerleme kaydetmeye yönelik reformlar konusunda AB ile birlikte çalışması yönünde teşvik etmek isterim. Diğer taraftan, AB’nin de koşulların objektif olarak değerlendirilmesi temelinde, inandırıcı bir katılım perspektifini sürdürmesi gerekiyor.
"Türkiye’nin AB katılım sürecini rayında tutmalıyız. AB-Türkiye ilişkilerinde şu anda var olan zorluklara rağmen Türkiye bir aday ülkedir ve aday ülke statüsü devam etmelidir.”
"İnanılmaz cömertlik"
Sánchez Amor, Gaziantep’te Suriyeli mültecilere destek veren bazı kuruluşları ve AB’nin mali destek verdiği bazı projeleri de ziyaret etti ve “4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye inanılmaz bir cömertlik sergiliyor. Türk halkına şükranın yanı sıra ihtiyaç devam ettiği sürece sürekli bir destek de borçluyuz" dedi.