8 Mart Mitingi Tertip Komitesi, İstanbul Valiliği ve Çevik Kuvvet ekipleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Komite, gösterilere müdahale eden polisin aşırı şiddet kullanarak çok sayıda kişinin yaralanmasına ve ölüm tehlikesi atlatmasına sebebiyet verdiğini iddia etti.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle dün İstanbul'da düzenlenen gösteriler sırasında yaşananların üzüntü verici olduğunu söyledi. Herkesin hukuka uygun davranması gerektiğinin altını çizen Gül, "İçişleri bakanlığımız gerekli incelemeyi başlatmıştır" dedi.
Emniyet yetkilileri, Beyazıt Meydanı'nda ve Saraçhane Parkı'nda düzenlenen gösterinin "izinsiz" gerçekleştirildiğini belirtirken, hukukçular, gösterilerin anayasal hak olduğunu, bunu engellemenin suç kapsamına girdiğini savundular.
Emniyet yetkilileri de olayların ardından iki polis başmüfettişinin soruşturma amacıyla İstanbul'a gönderildiğini açıkladılar.
Hukukçular, kötü muameleye maruz kalan kişilerin de İçişleri Bakanlığı aleyhinde dava açma hakkına sahip olduğunu söylediler.
AB Troykası'ndan polise kınama
Türkiye-Avrupa Birliği Troykası bakanlar toplantısı Ankara'da yapıldı. Tam üyelik müzakerelerinin başlayacağı 3 Ekim tarihine kadar izlenecek yol haritası tartışıldığı toplantıya dün İstanbul'da yaşanan gösteriler damgasını vurdu.
AB Troykası adına konuşan AB Dönem Başkanı Lüksemburg'un Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, "dünkü görüntülerden şoke olduklarını" belirterek, "Her türlü şiddeti kınıyoruz. Gösteriler sırasında orantısız şiddet kullanıldı. Dünkü görüntüler Türkiye'ye yakışmıyor" diye konuştu.
AB adına bir deklarasyon yayınladıklarını ve her türlü şiddeti kınadıklarını belirten Asselborn, tahkikat açılması isteklerini Dışişleri Bakanı Gül'e ilettiklerini açıkladı.
AB'nin genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Olli Rehn de, Türk Hükümeti'nin benzer olayların yaşanmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Rehn, şiddet görüntülerinin Avrupa kamuoyundaki Türkiye imajına gölge düşürdüğünü vurguladı.
AB'den Türk polisine kınama
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Barroso'nun sözcüsü Francois Le Bay, Türk polisinin aşırı şiddet kullanmasından duydukları üzüntüyü dile getirdi.
Açıklamada Türkiye'nin insan hakları, ifade özgürlüğü ve azınlık haklarına mutlaka riayet etmesi gerektiği vurgulandı. Komisyon sözcüsü, hükümete konuyla ilgili olarak bir an önce incelemede bulunup gelecekte bu tür olayların yaşanmaması için tüm önlemlerin alınması çağrısında da bulundu.
8 Mart müdahalesine suç duyurusu
8 Mart Mitingi Tertip Komitesi, polisin aşırı şiddet kullanarak çok sayıda kişinin yaralanmasına ve ölüm tehlikesi atlatmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla İstanbul Valiliği ve Çevik Kuvvet ekipleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
İki polis başmüfettişi görevlendirildi
Emniyet yetkilileri, dün Beyazıt Meydanı'nda ve Saraçhane Parkı'nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen gösterinin "izinsiz" gerçekleştirildiğini belirterek, olayların ardından bu sabah 2 polis başmüfettişinin soruşturma amacıyla İstanbul'a gönderildiğini bildirdi.
"Siyasi irade çözmeli"
Gösterilerin anayasal hak olduğunu söyleyen hukukçular ise bunu engellemenin suç kapsamına girdiğini savundular.
Avrupa Birliği Hukuku Uzmanı Prof. Turgut Tarhanlı, yasal değişikliklere rağmen polisin aşırı güç kullandığını ifade etti. Tarhanlı, "Bu siyasi iradenin halletmesi gereken bir konu, bunu polis yüklenemez" dedi.
"AİHM'e gidilebilir"
Avukat Fikret İlkiz ise, polisin müdahalesi sırasında kötü muameleye maruz kalan kişilerin, Adli Tabib'den rapor alması halinde İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açma hakkına sahip olduğunu belirtti.
İlkiz, iç hukuk yollarının tıkanması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de başvurulabileceğini söyledi. (BB/EÜ)
* ntvmsnbc.com haberlerinden derlenmiştir.