* Fotoğraflar: Anadolu Ajansı (AA); Pixabay
Avrupa Komisyonu bütçe ve yönetimden sorumlu üyesi Johannes Hahn, dün (27 Nisan) bir açıklama yaparak komisyonun "genel koşulluluk" mekanizması kapsamında Macaristan'a Avrupa Birliği (AB) bütçesinden pay verilmesini şarta bağlayan bir prosedür başlattığını duyurdu.
Hahn, Viktor Orban'ın üst üste dördüncü kez başbakan seçildiği ve AB fonlarının kötüye kullanılmasına ilişkin uzun süredir eleştiriler ile karşılaşan Macaristan'a ilişkin Twitter'dan yaptığı açıklamada ülkeye genel koşulluluk mekanizması kapsamında ilk bildirimin yapıldığını ifade etti.
Macaristan'ın AB'nin endişelerine yanıt vermesi gerekeceğini söyleyen Hahn, "AB bütçesini koruma görevimiz kapsaminda, Avrupa Komisyonu bu araç vasıtasıyla tüm üye ülkeleri denetlemeye devam ediyor" dedi.
Today the @EU_Commission has issued its first notification under the general conditionality regulation.#Hungary is now invited to reply to the #EC's concerns.
— Johannes Hahn (@JHahnEU) April 27, 2022
In our duty to protect the #EUbudget, the @EU_Commission continues to screen all Member States under this instrument.
Söz konusu prosedür, AB fonlarının ödenmesinin hukukun üstünlüğü ilkelerine saygı gösterilmesi şartına bağlı olduğu ve sistemsel sorunları olan ülkelerin bu finansmanı kaybedebileceği ilkesine dayanıyor. Prosedürün Macaristan ile 9 aya varacak istişareleri içermesi bekleniyor.
BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Avrupa Komisyonu'nun bu adımı AB tarihinde bir ilk, çünkü daha önce hiçbir üye ülkeye karşı AB resmi kurumları tarafından böylesi bir cezai işlem başlatılmamıştı.
Macaristan'a karşı yöneltilen suçlamalar öncelikle AB'nin yaptığı mali yardımların suistimal edildiği iddialarını kapsıyor.
Bu bağlamda Macaristan'ın karşı karşıya kaldığı iddialar arasında ülkede uygulanan ihale sisteminin yolsuzluklara açık olması, AB fonlarının dağıtımının takip edilememesi, mali denetimlerin yetersiz kalması, yolsuzluk iddialarının soruşturulup yargıya taşınmaması ve yardımların dağıtılmasına ilişkin devlet denetiminin göstermelik olması gibi gerekçeler var.
Ne olmuştu?
Aşırı sağcı Viktor Orban'ın 4 Nisan 2022'deki genel seçimlerde üst üste dördüncü kez başbakan seçildiği Macaristan, demokrasi, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü gibi ilkelerde gerileme olduğu gerekçesiyle bir süredir Avrupa Birliği (AB) tarafından eleştiriliyordu.
AB Komisyonu, Macaristan'da özellikle yargı bağımsızlığı gibi demokratik standartların aşındığını belirterek ülkenin bu durumu düzeltmemesi halinde "yetkilerini kullanmaktan çekinmeyeceğini" bildirmişti.
Hukukun Üstünlüğü 2021 raporunda da Macaristan, yolsuzlukla mücadele konusunda yetersiz kalan tedbirler konusunda eleştirilmiş, ülkede medyada çoğulculuğun tehlike altında olduğu ifade edilmişti.
Avrupa Parlamentosu, 29 Ekim 2021 tarihinde hukukun üstünlüğü ilkesini ihlal eden Macaristan'ın ortak bütçeden fon almasını engellemediği gerekçesiyle Avrupa Komisyonu'ndan davacı olmuştu.
Avrupa Adalet Divanı Savcısı, 2 Aralık 2021'da yayımladığı yazılı mütalaasında, AB'nin Macaristan'a yapılacak mali yardımların askıya alınması yolunda görüş belirtti; Macaristan yönetimi buna itiraz etti.
AB'nin en yüksek mahkemesi 16 Şubat'ta, temyiz edilemeyecek bir kararla bu itirazı reddetti; böylelikle ülkenin AB bütçesinden faydalanmasının hukukun üstünlüğüne uymasına bağlanmasının önü açılmış oldu.
Süreç nasıl işleyecek?
27 Nisan 2022 itibariyle işlemeye başlayan cezai takvime göre, resmi tebligatın başkent Budapeşte'ye iletilmesinin ardından Macaristan hükümetinin 2 ay içinde iddialara yanıt vermesi gerekiyor.
Avrupa Komisyonu, yanıt mektubunu ikna edici bulmaması durumunda Macaristan'a verilen yardımların tümden durdurulmasını önerecek. Bu ise karar taslağının başkanlar zirvesine götürülmesini gerektirecek.
İlgili mevzuata göre zirvede kararın oylanıp "iki koşullu onay" alması lazım. Buna göre, öncelikle 27 üye ülkenin yüzde 55'inin (15 ülke) yardımın iptal edilmesine "Evet" oyu vermesi ve "Evet" oyu kullanan ülkelerin toplam AB nüfusunun yüzde 65'ini kapsaması gerekiyor. (SD)