Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) tarafından düzenlenen Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri 31 Mayıs’ta yapılan törenle sahiplerini buldu. Birincilik ödülü Antalya Körfez Gazetesi’nden Müzeyyen Yüce’ye verildi.
Cezayir Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ödül töreninin açılışını yapan P24’ten Andrew Finkel “Gazeteciliğin bu kadar zor olduğu zamanda araştırmacı gazetecilik ödülü verilmesi bir oksimoron. Ve gerçekten ödül çok cesaret ve ilham verici oldu. Jüri üç mükemmel haber seçtiler. Bu da insan ruhunun yenilemeyeceğini gösteriyor” diye konuştu.
Finkel, P24 kurucularından olan tutuklu gazeteci Ahmet Altan’ın bir ödül töreninde sarf ettiği ”Zamanın yüzde 99unda gazeteciler gereksizdir. İktidara hizmet eden pislik yaratıklardır. Ancak geri kalan yüzde 1'i için buradayız” sözlerini hatırlatarak “Bunu söyleyen kişinin kaderi iyi olmadı. Ahmet Altan 8 aydır diğer 168 gazeteci ile birlikte hapiste. En iyi yaptığımız şeyi yapmaya devam ederek iktidara görmek istemediklerini göstererek bu insanları onurlandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Finkel, “Gelecek sene yeni bir törende bugün hapiste olan 169 gazeteciyi sığdırabileceğimizi umut ediyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.
Finkel’in ardından konuşan AB Delegasyon Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünü desteklemeye devam edeceklerini deklare etti.
Ardından ödüllerin sahiplerine verilmesine geçildi.
İlk ödülü gazeteci Tuğrul Eryılmaz, “Genç Gazeteci” dalında Cumhuriyet Gazetesi’nden “Bir orman iki ülke” başlıklı haberiyle ödüle layık görülen Hazal Ocak’a verdi.
Jüri değerlendirmesi:“Bir Orman İki Ülke” “Anlamlı fotoğraflarla desteklenen ve olağanüstü çaba harcanarak üretilmiş bu haber, Türkiye – Bulgaristan sınırıyla ayrılan Istıranca ormanlarının üzerinden iki ülke arasında çevre mevzuatındaki farkları inceliyor. Haberde, güneydoğu Avrupa’nın en önemli eko-sistemlerinden birine ev sahipliği yapan bölgede madencilik ve diğer endüstriyel faaliyetlere izin veren Türkiye’nin tavrıyla, bölgeyi bir doğa koruma alanı olarak nitelendiren ve katı koruma kuralları uygulayan Bulgaristan’ın tavrı arasındaki güçlü ve yürek burkan çelişki ortaya koyuluyor. Bu haber gelecek nesiller için de günümüz iktidarının çevreye yönelik tutumunu açıkça gösteren bir belge olarak kalacak.” |
“Hem kadın, hem genç, hem akıllı. Benim favorimdi” diyen Eryılmaz’ın elinden ödülü alan Ocak şöyle konuştu:
“Istranca ormanları İğneada’da. Onu planlanan nükleer santral ile tanıyoruz ama orası Buzul Çağı’nı atlatan tek orman. Bulgaristan tarafında ise kanunlarla korunduğu gibi sigara izmariti atmak dahi yasak. Bölgeyi gezerken taş ocakları ve nükleerden başka ne gelebilir derken her yerin kazıldığını define avcılarının tescillenmiş anıt mezarları açtığını gördük. Türkiye’de bir çevre mücadelesi var. Basının ve iktidarın görmek istemediği bir mücadele. Bu insanlar kendi paralarıyla dava açıyor ve taş ocaklarını durduruyorlar. Bu mücadeleyi sürdürürken bazen öldürülüyorlar. Bu ödülü bunun için çok anlamlı buluyorum.”
İkincilik ödülü “Karaman’da 45 öğrenciye tecavüz” başlıklı haberiyle BirGün’den Serbay Mansuroğlu’na verildi. Ödülünü jüri başkanı Arzu Kihtir alan Mansuroğlu “Aynı kararlılıkla çocuklar için mücadeleye devam edeceğiz. Bu bizim gazetecilik anlayışımız” dedi. Ödülünü istismar edilen çocuklar ve mülteci çocuklara adayan Mansuroğlu, Gezi direnişinde öldürülen gençleri andı, mahpus gazetecilere selam gönderdi.
Jüri değerlendirmesi:“Karaman’da 45 Öğrenciye Tecavüz” “Bu haber dini bir kurumda gerçekleşen korkunç bir çocuk tacizi skandalına ışık tutarak, ülke çapında çocuklara yönelik taciz olaylarıyla ilgili tartışmaya yol açtı. İnfial yaratan skandalın etkisi büyük oldu. Örneğin, yüz binlerce kişi haberde adı geçen kurumu desteklediği için bir GSM operatöründeki aboneliklerini iptal etti. Birçok resmî görevli de tartışmaya katıldı ve maalesef kurumun lehine açıklamalarda bulundular. Çocuk yararını korumaya hizmet eden bu haber gizli kalmış bir skandalı ortaya çıkardı.” |
Birincilik ödülü ise “Nusaybin'den Cizre'ye geleceği kuşatılan çocuklar” başlıklı haberiyle Müzeyyen Yüce’ye verildi. Ödülünü Vinals’ten alan Yüce şöyle konuştu:
“Son dönemde gazetecilik çok büyük sınav veriyor. Genç bir gazeteci olarak Nusaybin ve Cizre sokaklarında dolaşırken cesaretimi diri tutmama neden oldu. Bana neden bu mesleği yaptığımı hatırlattı. Dünya genelinde çocuklar savaş bölgelerinde travma geçiriyor. Ve çocukların bugünkü durumu bizim geleceğimizi, nasıl bir toplum olacağımızı, nasıl bir insanlık şekillendireceğimizi yansıtıyor.
“Ayak bastığınız her yerde gazetecilik yapabileceğimizi göstermek istedim. Gazeteciliğin vatanı yoktur. Türkiye ve dünya genelinde tüm mazlumların sesini yükseltmeye devam edeceğim. Bu ödülü de bir grup iyi gazetecilere ithaf ediyorum.“
Jüri değerlendirmesi:“Nusaybin'den Cizre'ye geleceği kuşatılan çocuklar” “2016’da Türkiye’nin Kürt illerinde uygulanan ve çok ciddi hak ihlallerinin meydana geldiği iddia edilen sokağa çıkma yasakları sonrasında birçok gazeteci bölge üzerine haber yapmamaları için baskıyla karşı karşıya geldi. Bu haberin Antalya’da yerel bir gazetede çalışan yazarı, baskılara rağmen bölgeye giderek sokağa çıkma yasağı uygulanan şehirlerle ilgili sağlam ve çok ihtiyaç duyulan bir değerlendirme ortaya koydu. Haber, bölgenin operasyonlar sonrası durumu ve geçmişine dair hem maddi hem ufuk açıcı bilgiler içeriyor. Resmî istatistiklerin ötesine geçerek iyi bir habercilik örneği sunuyor. Medyanın çoğunda yer bulamayan söyleşi ve kişisel gözlemlerin yer aldığı haberde, bölgedeki çatışmaların tarihi hakkında da bilgi veriliyor. Haber iyi fotoğraflarla destekleniyor.” |
Jüri
Profesör Arzu Kihtir'in başkanlığındaki jüride Hasan Cemal, Tuğrul Eryılmaz, Fikret İlkiz ve Çiğdem Toker yer aldı.
AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülü
AB desteğiyle P24 tarafından düzenlenen AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri sertifikaları ile beraber birinciye 4000, ikinciye 3000 ve Genç Gazeteci kategorisinde eşit paylaştırılan 3000 Avro olmak üzere, İstanbul Cezayir Restoran'da gerçekleşen törenle sahiplerine verildi. (EA)