* Fotoğraf: Canva
Avrupa Birliği (AB), Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olarak yeni benzinli ve dizel otomobil satışlarını 2035'ten sonra yasaklama kararı aldı.
AB Konseyi, Avrupa Parlamentosu (AP) ve üye ülkeler arasında devam eden müzakereler sonucunda, taşıtlara yeni karbon emisyon standartları getirecek düzenleme konusunda uzlaşmaya varıldı.
Buna göre, AB ülkelerinde 2035'ten itibaren satılacak yeni bütün otomobil ve hafif ticari araçların sıfır karbon emisyonlu olması gerekecek. Otomobil üreticileri, 2035'e kadar karbon emisyonlarını yüzde 100 azaltacak.
Böylece, AB ülkelerinde söz konusu tarihten itibaren benzinli ve dizel de dahil içten yanmalı motora sahip yeni otomobil satışı yapılamayacak.
AB ülkelerinde 2030 yılı emisyon düşürme hedefi de otomobiller için yüzde 55, kamyonetler için de yüzde 50 olacak.
Düzenleme, bu aşamadan sonra resmen onaylanmasının ardından AB Resmi Gazetesi'nde yayınlanarak yürürlüğe girecek.
"Önemli bir dönüm noktası"
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, konuyla ilgili dün (27 Ekim) sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi arasında 2035 itibarıyla sıfır emisyonlu yeni otomobil satışları konusunda bugün sağlanan siyasi anlaşma, 2030 iklim hedefimize ulaşmak için çok önemli bir dönüm noktasıdır" açıklamasında bulundu.
Today's political agreement between @Europarl_EN and @EUCouncil on zero emission new car sales as of 2035 is a crucial milestone to reach our 2030 climate target.
— Ursula von der Leyen (@vonderleyen) October 27, 2022
It will boost innovation and our ???????? industrial & tech leadership.
I look forward to more #Fitfor55 agreements soon.
Avrupa Birliği, 2050 yılına kadar bütün sektörlerin ve araçların sıfır emisyonlu olmasını hedefliyor.
Söz konusu düzenleme, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olan ve emisyonları 2030'a kadar en az yüzde 55 azaltmayı hedefleyen "55'e Uyum" paketinde yer alan teklifler arasında yer alıyordu.
DMÖ uyarmıştı: 1.5°C sınırına dayanmak üzere
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (DMÖ) 10 Mayıs 2022'de yayınladığı bir rapor da gelecek beş yılda ortalama küresel sıcaklığın sanayi öncesi düzeyin 1.5 °C üzerine çıkma olasılığının yüzde 50'ye ulaştığını ve söz konusu olasılığın her geçen dakika yükseldiğini göstermişti.
Ülkeleri küresel ısıtmayı sınırlamak üzere sera gazı emisyonlarını azaltmak için uyumlu iklim eylemi yapmaya çağıran Paris Anlaşması'nın hedefi olan 1.5 °C hedefi hakkında konuşan DMÖ Genel Sekreteri Petteri Taalas, "1.5°C rakamı rastgele bir istatistik değil, iklim etkilerinin insanlar ve aslında tüm gezegen için giderek daha da fazla zararlı hale geleceği noktanın bir göstergesi" demiş, kısaca şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"Okyanuslarımız daha sıcak ve daha asidik olmaya devam edecek, deniz buzu ve buzullar erimeye devam edecek, deniz seviyesi yükselmeye devam edecek ve havamız daha aşırı hale gelecek. Arktik ısınma orantısız bir şekilde yüksek ve Kuzey Kutbu'nda olanlar hepimizi etkiliyor." (SD)