Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün 2023’te geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için ikinci kez toplanıyor.
Partiler, sendikalar kendi beklentilerini açıklarken, komisyon henüz bir rakam telaffuz etmiş değil. Sadece TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay kırmızı çizgilerinin açlık sınırı olan 7 bin 786 TL olduğunu açıkladı.
Bunun haricinde CHP 10 bin 128, İYİ Parti 9 bin 600, HDP 12 bin 500, DİSK ise 13 bin 200 önerisini dile getirdi. İşveren ya da hükümet kanadı henüz bir öneri sunmuş değil.
Partilerin ya da sendikaların önerileri ne kadar dikkate alınır, minimum ücret ne kadar olur bilinmez ancak veriler Türkiye’de asgari ücretle çalışan kişi sayısının her geçen gün arttığını, refah seviyesinin düştüğünü, asgari ücretle çalışanların ülkenin büyümesinden kendi payına düşeni alamadığını gösteriyor.
Avrupa'daki en kötü asgari ücretler arasında
Avrupa’daki asgari ücretlerle başlayalım. Öncelikle her ülke aylık bir asgari ücret belirlemiyor. Almanya, İrlanda, Birleşik Krallık gibi ülkeler asgari ücreti saatlik olarak belirliyor. Bu ülkeler için ücretler günlük 8 saatlik çalışmaya karşılık gelen tutar. Ayrıca ücretlerin brüt halleri. Bir de bu ücretlerden devletler çeşitli vergiler alıyor. Bu ülkeye göre değişiyor.
Avrupa’da en iyi asgari ücreti brüt 2 bin 313 Euro’yla Lüksemburg veriyor. Lüksemburg’u bin 929 Euro’yla Birleşik Krallık, bin 842 Euro’yla Belçika izliyor. Ardından da İrlanda, Hollanda, Almanya, Fransa, İspanya ve Slovenya geliyor. Slovenya psikolojik sınır olan 1000 Euro’nun üzerinde bir ülke. Slovenya'dan sonra gelenlerse 1000 Euro’nun altında.
Asgari ücret konusunda en kötü ülke ise Rusya’nın işgaline uğrayan Ukrayna. Ukrayna işçisine, 168 Euro asgari ücret veriyor. En kötü ikinci ülke ise 172 Euro’yla Belarus. Önünde 230 Euro’yla Rusya, 276 Euro’yla Arnavutluk ve 292 Euro’yla Makedonya var.
Türkiye ise bu ülkelerin üzerinde konumlanıyor. 328 Euro'luk asgari ücretle Türkiye, Avrupa’da en kötü asgari ücrete sahip altıncı ülke.
Döviz karşısında asgari ücret eridi
Avrupa’daki asgari ücrete baktıktan sonra Türkiye'ye dönüp altın ve Dolar karşılığına bakalım. 1 Aralık itibariyle net 5 bin 500 TL’lik asgari ücret 295 Dolar ediyordu. Bunun 2007’den beri en düşük karşılık olduğunu söylemek mümkün.
2007’nin ikinci yarısında 419 liralık asgari ücret, belirlendiği gün itibariyle 322 Dolara karşılık geliyordu. Yıllar içerisinde bu oran 400 dolarların üzerine taşındı. 2008’den 2022’ye kadar neredeyse hiç (2009’un ilk yarısı hariç) 350 Doların altına düşmedi. Hatta 2016’da 450 dolarlara kadar çıktı.
Ancak 2018’de Rahip Brunson kriziyle başlayan süreçte asgari ücretin karşılığı (2019'da) 379 Dolara düştü. Sonrasında da düşüş durdurulamadı. Ocak 2022’de asgari ücret 316 Dolara geriledi. Temmuz’da yapılan zamla 328 Dolar gibi bir fiyata ulaşarak biraz toparlandı. Ancak kurdaki yükseliş devam ettiği için asgari ücretlinin olmayan refahı her geçen gün biraz daha eridi.
Eğer ki Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan beklenildiği gibi 8 bin TL’lik bir rakam çıkarsa bugünün kuruyla (sabit kalması halinde) asgari ücret 5 senenin ardından tekrar 400 Doların üstüne çıkartılacak.
Asgari ücretli 22 cumhuriyet altını kaybetti
Altında ise durum biraz daha farklı. Yıllar içinde gerileyen bir alım gücü görüyoruz. Asgari ücretli altın konusunda en iyi dönemini 2005’te yaşadı. 2005’te yıllık ortalama 4500 TL’ye denk gelen asgari ücretle çalışan, 31,5 adet tam altın alabiliyordu. Yani asgari ücretli bir aylık kazancıyla ortalama 2,62 adet çeyrek altın alarak yatırım yapabiliyordu.
Ancak bu yıllar içerisinde geriledi. 2005’ten 2022’ye yıllık asgari ücret kazancı neredeyse 14 kat arttı. 2005’te yılda 4200 TL kazanan asgari ücretli bugün 58 bin 500 TL kazanıyor. Ancak 2005’te aldığı altını alamıyor.
2022’de yılda 58 bin 500 TL kazanan bir asgari ücretli yılda ancak 9 tam altın alabiliyor.
Asgari ücretle açlık sınırı arasındaki fark açılıyor
Asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir ücret olup olmadığına yönelik bir kriter de açlık ve yoksulluk sınırı.
TÜRK-İŞ Aralık 1987’dan bu yana düzenli olarak her ay, gıda harcaması tutarını ve buradan hareketle açlık ve yoksulluk sınırını açıklıyor.
TÜRK-İŞ’in son olarak açıkladığı Kasım verilerine göre açlık sınırı 7 bin 785 TL ile Temmuz’da belirlenen 5 bin 500 TL’lik asgari ücretin 2 bin 285 TL üzerinde. Yine verilere göre yoksulluk sınırı 25 bin 365 TL. Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 10 bin 170 TL.
2014’ten beri yayınlanan raporları baz alırsak o tarihten bugüne asgari ücretin hiçbir zaman açlık sınırının üstüne çıkmadığını görüyoruz. Hatta aradaki makas her geçen ay biraz daha artıyor.
2014’ün ilk yarısında 846 TL’lik asgari ücrete karşılık açlık sınırının altı aylık ortalaması 1144 TL’ydi. Aradaki fark 298 TL.
2015’in ilk yarısında asgari ücret 949 TL’ye çıktı. Ama açlık sınırının altı aylık ortalaması da 1314 TL’ye yükseldi. Aradaki fark da 365 TL’ye çıktı.
2016, 2017, 2017, 2019, 2020 ve 2021’de asgari ücret ve açlık sınırı birbirini çok yakından izledi. Genel olarak fark 150 TL’nin altında kaldı. Ama asgari ücret yıllık ortalamada hiçbir zaman açlık sınırının üstüne çıkamadı.
2022’nin gelmesiyle birlikte ise açlık sınırıyla asgari ücret arasındaki fark devasa büyüdü. 2022’nin ilk yarısında 4 bin 253 TL’lik asgari ücrete karşılık altı aylık açlık sınırı ortalaması 5 bin 244 TL oldu.
Temmuz’da asgari ücret 5 bin 500 TL’ye yükseltildi ancak açlık sınırı da artmaya devam etti. Temmuz’dan Kasım ayına kadarki beş aylık açlık sınırının ortalaması 7 bin 237 TL oldu.
AKP döneminde enflasyon ve asgari ücret
2003’ten bu yana tutulan verilen AKP’nin asgari ücrete her yıl resmi enflasyondan fazla zam yaptığını ortaya koyuyor. İstisnalar ise 2006, 2008, 2016’dan.
Asgari ücrete 2006’da resmi enflasyonun 4 puan, 2008 ve 2016’da 1 puan altında zam yapıldı. 2011’de ise enflasyon ve asgari ücret zammı eşitti. Diğer yıllar zam hep resmi enflasyonun üstünde oldu.
Ancak buna rağmen asgari ücretlinin maaşı Dolar, altın ve refah anlamında her geçen gün eridi.
Asgari ücretin kişi başına düşen milli gelire oranı
Asgari ücretin kişi başına düşen milli gelire oranını konu alan istatistik diğer istatistiklerden daha uzun süreli. Çünkü 24 Ocak kararları ve 12 Eylül darbesi sonrası alınan kararların temel hedefleri arasında ücretleri baskılamak vardı.
1974’te kişi başına GSYH’nin yüzde 80,6’sı düzeyinde olan asgari ücret, 2022’de GSYH’nin yüzde 43,7’sine geriledi. 2016’da asgari ücretin kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 59,7’ydi.
Asgari ücret kişi başına düşen gelirle paralel olarak artsaydı brüt asgari ücretin 2022’de ortalama 5 bin 738 TL değil, 10 bin TL’nin üzerinde olması gerekiyordu.
Kişi başına GSYH ülke ekonomisinde kişi başına büyümeyi ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu karşılaştırma asgari ücretlinin büyümeden pay alıp almadığını net biçimde gösteriyor.
Veriler, asgari ücretlinin yıllar içinde yoksullaştığını ve gelir eşitsizliğinin arttığını gösteriyor.
(HA)