"Bu sosyal felaketin temel sebebi, uygulanan hatalı kamu politikaları sonucu reel sektörün ihmal edilmesi ve kayıtlı işletmeye; aşırı vergi ve prim yükleri, caydırıcı bürokrasi engelleri, işçi çalıştırmaya ilişkin olarak zengin ülkeleri aşan işveren yükümlülükleri getirilmiş olmasıdır."
Pirler, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
* Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) 2001 yılı hanehalkı işgücü anketi sonuçlarında, 2000yılında 1 milyon 452 bin kişi olan işsiz sayısının 2001 yılında 1 milyon 902 bin kişiye yükseldiği görülüyor.
Türkiye koşullarında işsiz
* DİE, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tanımlarını esas alarak çeşitli grupları "işsiz" kabul etmiyor. Oysa bu gruplar, Türkiye koşullarında fiilen işsiz sayılır ve sayıları 2001 yılında 2 milyon 832 bin kişiye ulaştı.
* Kayıtdışı istihdam edilen kişilerin sayısı da 4 milyon 200 bin kişi.
* 2 milyon 832 bin kişilik fiili işsiz grubuna 4 milyon 200 bin kişiye ulaşan kayıtdışı istihdam da eklendiğinde, Türkiye'de düzenli gelir ve düzgün bir iş sahibi olmayan işgücü sayısının 9 milyona vardığı görülür.
Sosyal felaketin sebebi
* Bu sosyal felaketin temel sebebi, uygulanan hatalı kamu politikaları sonucu "prodüktif istihdam" yaratan reel sektörün ihmal edilmesi ve kayıtlı işletmeye; aşırı vergi ve prim yükleri, caydırıcı bürokrasi engelleri, işçi çalıştırmaya ilişkin olarak zengin ülkeleri alan işveren yükümlülükleri getirilmesidir.
* İşletmelerin baskı altında tutulmaları ve rekabet gücünü esas alan çağdaş politikaların göz ardı edilmesi, fakirleşme sürecini devam ettirir. (BB)
