Mersin'de Demokratik Kadın Platformu üyesi yaklaşık 500 kişilik kadın grubu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü yürüyüş ve basın açıklaması yaparak kutladı.
Trafiği kapatmamak şartıyla izin
Silifke Caddesi üzerindeki DTP binası önünde toplanan kadınlar, AKP binasına yürümek istedi. Ancak polis, pankartlar ve sloganlarla yapılacak olan yürüyüşün 2911 Sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanunu'na aykırı olduğunu ifade ederek izin verilmeyeceğini belirtti.
Kadın temsilcileri ile yaklaşık yarım saat süren pazarlık sonucu grubun kaldırımdan ve yolu trafiğe kapatmamak şartıyla yürüyüşüne izin verildi.
Ellerinde, Kürtçe ve Türkçe dövizler taşıyan kadınlar, 'Savaş ve Kadın Katliamına Geçit Vermeyeceğiz' pankartı ile Metropol iş merkezinin karşısında bulunan AKP İl Binasına kadar yürüdü.
Kürtçe basın açıklamasında gerginlik
'Erkekler Vuruyor, Devlet Koruyor', 'Barış Anaları Onurumuzdur', 'Analara Uzanan Eller Kırılsın' şeklinde slogan atan kadınlar, basın açıklamasını, Türkçe, Kürtçe ve Arapça olarak okudu.
Basın açıklamasını Hediye Bayrak isimli kadının Kürtçe okuduğu sırada gerginlik yaşandı.
Çevre de bulunan vatandaşlardan biri, 'Türkçe konuşunda bizde anlayalım' diye müdahale etti. Polis tarafından uzaklaştırılan kişi, "Kadın günü nedeniyle açıklama yapıyorsunuz, bir tane Türk Bayrağı yok. Ne oluyor böyle, başka bir yere mi geldik? Herkes seyrediyor. Bu kadar da duyarsız olunmaz ki. Hani ellerinde niye bir tane Türk Bayrağı yok" dedi.
Arapça mesaj: Eviçi emeğin karşılığı şiddet
Arapça olarak da okunan basın açıklaması, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi Nursen Uslu, tarafından Türkçe olarak okundu.
Uslu, işçi kadınların hala 1800'lü yılların koşullarındaki gibi sigortasız, sendikasız, sağlığa zararlı ortamlarda, düşük ücretle çalıştırıldığını belirterek, görünmeyen ev içi emeğinin karşılığının ise dayak, şiddet ve ölümle sonuçlandığını söyledi.
Türkiye'de cinsiyet ayrımcı politika izlediğini ifade eden Uslu, "Barışta ve savaşta kadınlar sadece kadın oldukları için şiddete maruz kalıyor. Töre ve namus adına öldürülüyor. Taciz ve tecavüze uğruyor, işkence görüyor. Bu durum dinsel ve geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla meşrulaştırılıyor. Tüm bu koşullarda ülkemizde devlet, cinsiyet ayrımcı politika gütmekte, kadınlar lehine yasal düzenleme yapmamaktadır" dedi.(MA/AD)