Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli 54 polisin, Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yapan demokratik kitle örgütlerine şiddet uygulamaktan yargılandığı dava, İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya 48 sanık katılırken, polis müdahalesi sırasında yaralanan ve gözaltına alınan göstericiler de müşteki olarak duruşmada yerlerini aldı.
"Amirler telsizle emir verdi"
Olay tarihinde Beyazıt'ta görevli olan polis memuru Ali Osman Parlar, cop ve biber gazı ile saldırı emrini kimin verdiğine ilişkin soruya, "Bu bir saldırı değildir. Sadece önlem almaydı. Amirlerimiz önlem almamız için telsizle bildirimde bulundular" yanıtını verdi.
Polis memuru İsmail Demirci ise, olay günü Saraçhane'de gözaltı otobüsünde görevli olduğunu, müdahale grubunda yer almadığını belirterek, "Gözaltı aracına getirilen kişilerinde darp izleri ve gazdan etkilendiklerini gördüm" diye konuştu.
Duruşmada ifade veren diğer sanıklar da, kendilerine verilen emirler doğrultusunda hareket ettiklerini söyleyerek, suçlamaları reddetti.
"50 polisten dayak yedim"
Sanık avukatları, gruba, yüzlerinde kask ve gaz maskesi olan polislerin müdahale ettiğini, ancak bu polislerin yüzlerinin kapalı olmaları nedeniyle kimliklerinin tespit edilemediğini belirttiler.
Söz alan mağdurlardan Nergis İzci, polislerden şikayetçi olduğunu belirtti. Kendisini döven polisleri maskeli oldukları için teşhis edemediğini dile getiren İzci, "Dağılmamızın ardından vahşice saldırıya uğradık. 50'ye yakın polisten dayak yedim. Baygınlık geçirdim. Olay sırasında müdahale grubunda hangi polisin görevli olduğu emniyetten öğrenilebilir" dedi.
"Öldürmeye teşebbüs"
Mağdur Alev Çelik de, "polislerin yerde olmalarına karşın öldüresiye vurduklarını" belirterek, "Buradaki sanıklar dışında, emniyet amirleri, saldırının emrini veren tüm çevik kuvvet amirlerinin cezalandırılmasını istiyorum. Kolum yüzde yüz sakat" diye konuştu.
Özgür Deniz Esen de, "Açıklama bitmiş eve gidiyorduk. Neye uğradığımızı şaşırdık. Bir sürü polisten dayak yedim. Bu kamera görüntülerinde de var" dedi.
Polislerin tekbir getirerek arkalarından saldırıya geçtiklerini anlatan Eyüphan Başak da, polislerin, öldürmeye teşebbüsten yargılanmasını istedi.
Yargılama, gelmeyen mağdur ve sanıkların ifadelerinin alınması için ertelendi.
AB sert tepki göstermişti
Olayından sonra Çevik Kuvvet yöneticileri önce "kınama cezası" almış, ardından da başka birimlere kaydırılmıştı.
6 Mart'ta yaşanan ve ekranlara kadın göstericilerin yerlerde sürüklendiği görüntülerle yansıyan olay, AB yetkililerinin sert tepkilerine neden olmuştu.
AB Komisyonu Başkanı Hans Jörg Kretschmer, haziranda, Başbakan Erdoğan'a konuyla ilgili bilgi alınamadığı siteminde bulunmuştu. Bunun üzerine hükümet, AB Komisyonu Türkiye Temsilciliği'ne soruşturmanın sonuçları hakkında bilgi iletmişti.
İstanbul Film Festivali'nin açılış konuğu olarak Türkiye'ye gelmesi beklenen ünlü Fransız oyuncu Emmanuelle Beart' da, "kadın döven ülkeye gitmem" demişti.(AD)