Araştırma, dünya nüfusunun yüzde 52'sini oluşturan kadınların haberlerde ancak yüzde 21'lik bir temsille var olabildiklerini ortaya koyuyor.
Kadın, haberin ne konusu ne de üreticisi
Medyadaki haberlerde kadın ve erkeğin hangi oranlarda temsil edildiğini 76 ülkede inceleyen araştırmanın sonuçlarına göre, kadın ne haberlere konu olabiliyor ne de haber üretim süreçlerine eşit katılabiliyor.
Medya aracılığıyla, göreceli olarak kadının "görünmez" kılındığı bir dünya yaratılıyor.
Bütün başlıklarda kadının temsilinin çok gerilerde görüldüğü araştırmada, kadınların erkeklerden daha çok yer aldıkları tek alanın TV sunuculuğu olması da oldukça düşündürücü.
Kadın ve erkek arasında yaşanan eşitsizlikler ya da eşitlikler, haber değeri taşımıyor. Medyada bu konuda yapılan haberlerin oranı sadece yüzde 4.
Aynı zamanda haber içerikleri de, kadını yansıtışı nedeniyle cinsiyetçi kalıpları yıkmak yerine daha da güçlendiriyor.
İlk kez 1995'te gerçekleştirilen ve beşer yıllık aralıklarla 2000 ve 2005'te yinelenen araştırmalarıyla GMMP, medyadaki haberlerde toplumsal cinsiyeti sorgulayan, şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı proje.
Projenin 2005 araştırmasında 76 ülkeden yüzlerce kadın ve erkek çalıştı. Yaklaşık 13 bin televizyon, radyo ve gazete haberi incelendi.
"Ağır konularda" Kadına Söz Yok
Araştırmanın "haberlerde kimlerin özne olarak daha çok konu edildiği" sorusunun ele alındığı bölümünde, magazinden sanat ve spora, bilimden sağlığa, ekonomiden üçüncü sayfa haberlerine kadar bütün konu başlıklarında kadınların temsil oranının, erkeklerinkinden çok gerilerde kaldığı görülüyor.
Kadınların en az konu olabildiği haber başlıkları ise "ağır konular" olan siyaset ve ekonomi.
Haber konusu olarak politika ve hükümetle ilgili haberlerde kadınların 1995'te yüzde 93'e karşı sadece yüzde 7 oranında temsil edilirken 2005 yılı araştırmasında bu oranın yalnızca yüzde 86 karşısında yüzde 14'e yükseldiğini görüyoruz. Ekonomi haberlerine ise 1995'te yüzde 10 oranında konu olabilirken, 2005'te bu oranın yüzde 80'lik bir erkek egemenliğine karşısında ancak yüzde 20'ye yükseliyor.
"Ağır konularda" kendisine yer bulamayan kadınların en yüksek temsil oranına ulaşabildikleri konular magazin ve sanat.Ancak bu alanlardaki yüzde 25'lik temsil oranı da erkeklerin temsil üstünlüğünü kırmaktan çok uzak.
Sesi Yok Görüntüsü Var
Araştırma, dünya nüfusunun yüzde 52'sini oluşturan kadınların haberlerde ancak yüzde 21'lik bir temsille var olabildiklerini ortaya koyuyor.
Bu düşük temsil oranları en yoğun, görselliğin devreye giremediği radyo yayınlarında kendini gösteriyor. Televizyonda yüzde 22, gazetelerde yüzde 21 oranında konu edilen kadın, yüzde 17 ile en az radyoda kendine yer bulabiliyor.
Haberlerin yapım aşamasında da kadın muhabirlerin ancak yüzde 37 oranında yer aldığını görülüyor. Ancak özellikle televizyon haberlerinin sunumunda yüzde 57 oranıyla kadınlar öne geçiyor. Özellikle gazetelerde haberlerin ancak yüzde 29'unun kadınlar tarafından üretildiği büyük bir eşitsizlik göze çarpıyor.
Üretim sürecinde yeterince yer alamayan kadınların haberleri, politika ve ekonomi gibi konulardan çok (yüzde 32), eğitim, aile ilişkileri gibi toplumsal konular (yüzde 40) üzerine.
Kadın "mağdur", "halkın sesi"; uzman ya da görgü tanığı değil
Araştırmanın sonuçlarına göre haberlerde söz söyleyen erkekler (yüzde 86). Uzman (yüzde 83) ya da tanık (yüzde 70) olarak da çoğunlukla erkeklere başvurulurken, kadınlar daha çok kişisel deneyimlerini aktarmaları (yüzde 31) ya da kamuoyunu yansıtmaları (yüzde 34) için söz alabiliyor.
Haberlerde "mağdur hikayelerine" genel olarak çok sık rastlanır. Ancak araştırmaya göre, haberlerde kadınlar, erkeklere oranla iki kat daha fazla mağdur olarak gösteriliyor. Yüzde 19 oranında mağdur kadın portrelerine yer verilirken, erkek mağdur portreleri yüzde 9 oranında yer alıyor.
Kadın habere konu olamıyor
76 ülkede yapılan araştırma, aynı zamanda haber konularının sadece yüzde 10'unun kadınlara ilişkin olduğunu gösteriyor. Magazin, spor ve sosyal konuları ele alan haberlerde kadınlar sadece yüzde 17 oranında esas kişi olarak ele alınırken, ekonomi (yüzde 3) ve politika (yüzde 8) başlılarında bu oran çok daha gerilere düşüyor.
Araştırma ayrıca kadın habercilerin erkek meslektaşlarına oranla kadın konulu haberlere daha çok yer verdiklerini ortaya koyuyor.Erkek habercilerin yaptığı haberlerde kadınlar yüzde 20 oranında haber konusu olabilirken, kadın muhabirlerin haberlerinde bu oran yüzde 25'e yükseliyor.
Haberler eşitsizliği ve kalıpları yeniden üretiyor
Proje çalışanları, medya haberlerinin sadece "bizi dünyadan haberdar eden pencere" olmadıklarının; aynı zamanda bilgiyi nasıl almamız gerektiğine, haberi nasıl görmemiz, duymamız, okumamız gerektiğine karar veren, bunu yaparak da bizim standartlarımızı, inançlarımızı, davranışlarımızı da etkileyebilen güçlü ve önemli mesajlar olduklarının altı çiziliyor.
Kadın ve erkek olarak sahip olduğumuz fikirlerin de bu medya mesajlarının etkisi altında şekillendiği vurgulanıyor.
Yüzlerce gönüllünün desteğiyle
Toplumsal cinsiyet ve medya konularında çalışan aktivistlerden, akademisyenlerden, iletişim öğrencilerinden, medya çalışanlarından, tabandaki iletişim gruplarından, gazetecilerin örgütlenmelerinden, alternatif medya ağlarından ve kiliseden yüzlerce gönüllü araştırmaya katkı koydu. (GS/EÖ)