Kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı Nimet Çubukçu, kadınların seçme/seçilme hakkını kazanmasının 73. yılında ve bazı kadın milletvekilleri, Anıtkabir'i ziyaret etti.
Çubukçu Anıtkabir defterine "O dönemde dünyadaki pek çok ülkeden önce erkeklerle eşit bir biçimde milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olmamızın haklı gururu ile aydınlık fikirlerinizin ışığında azimle ve kararlılıkla açtığınız çağdaş demokrasi yolunda ilerlemekteyiz" yazdı.
Çubukçu hükümetteki tek kadın.
Bir açıklama yayınlayan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Kadın Meclisi de "Barış ve diyaloga dayalı çözüm politikalarının geliştirilmesinde kadının siyasette yer alması önemli" dedi.
"Erkek egemen politikaların gölgesinde ve uzantısı olmaktan kurtulamayan kadının üretebileceği yeni bir siyaset yoktur." DTP Meclis'te en yüksek kadın vekil oranına sahip parti. 20 vekilin sekizi kadın.
73 yılda bir değişen birşey yok
1935'te Meclis'te 18 kadın vardı ve kadınlar yüzde 4,6 oranında temsil ediliyordu. Bugün 50 kadın milletvekili var ve kadınlar yüzde 9 oranında temsil ediliyor.
Yerel yönetimlerde kadınların oranı sadece yüzde 0,5
1935'ten bu yana Meclis'e 8 bin 793 erkek ve 236 kadın girdi.
Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin (KADER) verilerine göre kadınlar milletvekili adayı olamıyor, olanlar seçilebilecek yerlerden aday gösterilmiyor.
Okuma bilmeyen kadınlar ve siyasette "eşitlik"
KADER başkanı avukat Hülya Gülbahar, bugün iktidarda ve muhalefette olan ana akım partilerin kadınların değil seçilme, seçme hakkı bile önemsemediğini yakın bir örnekle açıklıyor:
22 Temmuz seçimleri öncesinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) anlaşarak birleşik seçim pusulaları çıkardığını hatırlatan Gülbahar ekliyor:
"Bu ülkede beş kadından üçü, Güneydoğu'da beş kadından yalnızca biri okuma yazma biliyor. Bu kadınların seçecekleri adayın ismini bularak oy vermeleri beklendi."
Dün Anayasa Kadın Platformu basın toplantısında konuşan Gülbahar, "siyasetin artan oranda parayla yapılan bir iş haline geldiğini" söylüyor.
"Kadın istihdamı oranı sadece yüzde 24"
Kadınların çözüm önerisiyle "geçici özel önlemler" alınması. Kadın kotası bunlardan biri. Özel önlemlerin "fiili eşitlik" sağlanana kadar uygulanmasını talep ediyorlar. Başbakan Tayyip Erdoğan'sa kotaya "Şu anda herkes eşit. Ben kotayı eşitlik olarak almıyorum. Eşit katılım zaten şu anda var. Git kazan al" diye karşı çıkıyor.
Hükümet uluslararası anlaşmalar nedeniyle zaten özel önlemler alma yükümlülüğü altında, kadınlarsa şimdi bunun yeni hazırlanacak anayasada da güvence altına alınmasını ve hayata geçirilmesi için çalışıyor.
200'den fazla kadın örgütünün oluşturduğu Anayasa Kadın Platformu'nun temennisi, belki böylece 2009 yerel seçimlerinde, kadına seçme/seçilme hakkının verilmesinden 75 yıl sonra siyasette kadınlar da erkeklerle eşit oranda temsil edilebilmesi.(EÜ)