Konya Meram’da Dedeoğulları ailesinden yedi kişinin öldürülmesine yönelik dokuz kişinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya fail Mehmet Altun ile ırkçı saldırı (12 Mayıs 2021 tarihli saldırı) davasından tutuklu yargılanan Lütfi ve Ali Keleş bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz yargılanan sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada sanık Mehmet Altun’a araç kiralayan firmada çalışan Muhammet Talha Göncü tanık olarak dinlendi. Göncü, Altun’u daha önce tanımadığını belirterek olay günü hız yapması nedeniyle telefon üzerinden görüştüğünü söyledi.
“Dayıları yol gösterdi”
Ardından söz alan Dedeoğulları ailesinin avukatı Atilla Kart, dosyaya giren Altun ve ailesi arasında geçen konuşmaları okudu. Kart, Altun’un konuşmalarda katliam nedeniyle herhangi bir pişmanlık veya üzüntü belirtemediği ifade etti.
Kart, “Aile katile sürekli ‘pişmanım de’ diyor çünkü katil pişmanlık belirtisi göstermiyor” diye konuştu.
Kart, telefon kayıtlarından Altun’un dayıları Helim ve Hidayet Şahin’in yol gösterdiğini ve para yardımı yaptığını belirterek söz konusu dayıların tanık olarak dinlenmesini talep etti.
“Aile katliamdan haberdar”
Kart, Altun’un dayısı Hidayet Şahin’in telefon kayıtlarında, “Yapmasan iyiydi. Elin belasını üzerine aldın. Elin cezasını sen üzerine aldın” dediğini belirtti.
Diğer dayı Helim Şahin’in de “3 gün sonra korumalar gelip benden helallik istedi. Bizden de biraz şüphelendiler. Bana seni tutuklayacaktık ama yapmadık” şeklinde konuştuğunu anlattı.
Kart, görüşme kayıtlarından ailenin katliamdan haberdar olduklarının anlaşıldığını ifade etti.
45 dakikalık telefon görüşmesi kayıp
Kart ayrıca, katilin 2 Ağustos 2021’de Asayiş Şube Müdürlüğüyle 45 dakikalık telefon görüşmesinin hala kayıp olduğunu da belirterek “Bu konuşma dosyada yok bu demek ki katil ve polis arasında bir pazarlık var. Bu konuşmalar talep edilmeli. Katliamın gerçekleştiği sularda 18.34-18.36 arasındaki kamera kayıtları dosyada yok. Söz konusu kayıtlar dosyaya eklenmeli” diye konuştu.
Polise teslim olma süreci
Kart’ın ardından Dedeoğulları ailesinin avukatı Abdurrahman Karabulut dosyaya giren ses kayıtları üzerine Altun’a sorular yöneltti. Karabulut, “İfadende ‘Kendim teslim oldum. Polisler yalan söylüyor’ diyorsun. 45 dakikalık görüşmede polisle pazarlık mı yaptın?” sorusu üzerine katil Altun, “45 dakikalık görüşmemde beni ikna ettiler, teslim oldum. Polisle pazarlık yapmadım” dedi.
Avukatın, “Konuşma ile teslim olman arasında 3 günlük ara var. Sen ’Teslim olacağım’ dedin. Polis de sana güvendi öyle mi? Polisle senin aranda kim aracıydı?” sorusuna Altun, “Kendilerine söz verdim. Bekleyip teslim oldum. Aracı kimse yok” yanıtını verdi.
Avukatın, “İfadende ‘Polisler bana yardımcı oldu’ diyorsun kim nasıl yardımcı oldu?” ve “Çoğu polisler bunlar ölmeyi hak etti’ diyorsun, kim bu polisler?“ sorularına Altun “Böyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum” cevabını verdi.
“Soruşturma tarafsız değil”
Karabulut, soruların ardından konuşmasına “Sanıkların ve tetikçi katilin ifadelerinde savcılığın ve kolluk kuvvetlerinin onları koruduğu görülüyor. Bu nedenle soruşturma tarafsız değildir. Soruşturma katilleri korumak üzerine kuruldu. Katliam ve saldırı dosyasının birleştirilmemesi nedeni olayın bütünlüklü görülmesinin önüne geçmektir” diye konuştu.
Sanık avukatı taleplerin reddini istedi
Dedeoğulları ailesi avukatlarının konuşmalarının ardından mahkeme heyeti sanık avukatlarına söz verdi.
Lütfi Keleş’in avukatı Kazım Turan, “Aile, getirilen kağıtları imzalasaydı bu katliam gerçekleşmeyecekti. Mehmet Altun, ırkçı saldırı veya katliam nedeniyle oraya gitmedi” ifadelerini kullanarak Lütfü Keleş’in azmettirici olmadığı ve tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
Verilen aranın ardından iddia makamı, avukatların taleplerinin reddine, failin tutukluluk halinin devamı ile tutuksuz yargılanan faillerin tutuklanması talebinin reddine karar verilmesi şeklinde mütalaa sundu.
Talepler reddedildi
Ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, avukatların birçok talebini reddederek, Selmin Kuruş, Uğur Yargı ve Sefer Orhan Yılmaz’ın tanık olarak dinlenmeleri için ikametlerinin tespit edilmesine karar verdi.
Mahkeme, Mehmet Altun’un olay günü öncesi ve sonrası baz istasyon bilgileri de dikkate alınarak sanıklar ile arasındaki iletişim konusunda bilirkişi raporunun ibrazının beklenilmesine hükmetti.
Ayrıca Altun’un sim kartsız aradığı anlaşılan 112 görüşme kayıtlarının BTK tarafından bildirilen İMEİ numarası yazılan müzekkere cevabının beklenmesine, akıbeti hakkında cevap verilmezse de ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Mahkeme Altun’un dayıları Helim ve Hidayet Şahin’in tanık olarak dinlenmeleri talebini ise reddetti.
Bir sonraki duruşma 20 Eylül’de görülecek.
Ne olmuştu?Konya'nın Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde yaşayan Dedeoğulları ailesi 30 Temmuz'da kendi evlerinde silahlı saldırıya uğramış, saldırgan Mehmet Altun yedi kişiyi öldürdükten sonra evi ateşe verip kaçmıştı. Olay yerine ihbar üzerine giden polis, Yaşar Dedeoğlu, Barış Dedeoğlu, Serpil Dedeoğlu, Serap Dedeoğlu, İpek Dedeoğlu, Metin Dedeoğlu ve Sibel Dedeoğlu'nun cenazelerini bulmuştu. Olaya ilişkin yürütülen soruşturmada katil zanlısı Mehmet Altun'un da aralarında bulunduğu Keleş ve Çalık ailelerinden 11 kişi hakkında "Canavarca Hisle Tasarlayarak Yedi Kişiyi Kasten Öldürme", "Azmettirme", "Yakarak Mala Zarar Vermeye Azmettirme" suçlarından dava açılmış, Keleş ve Altun ailelerinden 11 kişi tutuklanmıştı. Konya 5. Sulh Ceza Hakimliği'nde 7 Ekim'de görülen katliam davası kapsamında daha önce 12 Mayıs'ta gerçekleşen saldırı nedeniyle tutuklan Ali Keleş ve Lütfi Keleş'in bu dosya kapsamında da tutuklanmasına karar verilmiş, dosyadaki tutuklu sayısı 13'e yükselmişti. 12 Mayıs saldırısı24 yıldır aynı mahallede yaşayan Dedeoğulları ailesi katliamdan yaklaşık 2 ay önce, 12 Mayıs 2021'de yaklaşık 60 kişilik ırkçı bir grubun saldırısına maruz kalmıştı. Saldırıyı "Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız" tehditleriyle düzenleyen grup, yedi kişilik aileyi ağır yaralamıştı. Saldırının ardından tutuklanan yedi kişiden beşi tahliye edilmişti. Ali Keleş ve Lütfi Keleş'in tutuklu yargılandığı dosya kapsamında toplam 9 sanık yargılanıyor. Ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, katliam öncesinde ailenin korunması noktasında yeterli güvenlik önlemleri almayan mülki idare amirleri, il ve ilçe emniyet müdürleri ile koruma tedbirini yanıtsız bırakan dosyanın savcısı ve sulh ceza hâkimi hakkında "görevi ihmal" suçundan şikâyette bulunmuştu. |
(HA)